Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3919
Karar No: 2020/10775
Karar Tarihi: 15.12.2020

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/3919 Esas 2020/10775 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2020/3919 E.  ,  2020/10775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu şirketin 29.01.2019 tarihinde haczi yapılan menkullerin ticari işletme rehin kapsamında olduğu, haczedilen siloların un fabrikasının mütemmim cüz’ü olduğu iddiası ile haczin kaldırılmasına ilişkin talebi üzerine, mahkemece yapılan inceleme sonucunda şikayetin reddine karar verildiği, borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi"nce esası incelendikten sonra istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    MK.nun 686.maddesine göre; "Bir şeye ilişkin tasarruflar aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar." Eklenti (teferruat), asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel adetlere göre işletilmesi, korunması veya yarar sağlanması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır. Eklenti asıl şeyden geçici olarak ayrılmakla bu niteliğini kaybetmez.
    Aynı kanunun 684.maddesine göre ise; "Bir şeye malik olan kimse o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur." Bütünleyici parça (mütemmim cüz) yerel adetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır.
    MK.nun 684.maddesi hükmüne göre mütemmim cüz niteliğindeki şeyler, bütünden ayrı haczedilemez. Öte yandan kural olarak eklentinin taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Yani alacaklılar fabrika binasını satmadan binada bulunan eklenti niteliğindeki malları ayrı ayrı haczettirebilir ve sattırabilirler. Zira, eklentinin taşınmaz yok edilmeden, zarara uğratılmadan veya yapısı değiştirilmeden ondan ayrılması mümkündür.
    İrdelenmesi gereken bir başka husus da, gerçekte teferruat niteliği tespit edilen mahcuzların İİK.nun 83/c maddesi gereğince ipotek akit tablosunda yer alması halinde taşınmazdan ayrı hacizleri mümkün değildir. Bir başka anlatımla bu maddenin uygulanabilmesi için, mahcuzun ipotek akit tablosunda yazılı olması yetmez. MK.nun 686.maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması zorunludur.
    Ayrıca ipotek akit tablosunda yazılı olmasa dahi, TMK"nun 862. maddesi uyarınca da ipotek, taşınmazı, bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılacağı ve taşınmazın haczi onun bütünleyici parçalarını (TMK m.684) ve eklentilerini de (TMK.m.686) kapsayacağından bu madde uyarınca da bütünleyici parça ve eklentilerinin haczi mümkün değildir Bu maddenin uygulanabilmesi için haczedilen malların yasa maddelerinde gösterildiği şekilde bütünleyici parça ve eklenti olduğunun belirlenmesi gerekir.
    Haczedilen siloların ipotek akit tablosunda yazılı olduğu, tapuda teferruat olarak kayıtlı olduğu sabittir.
    Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 13/05/2019 tarihli raporda; “… haczedilen siloların ait ve bağlantılı olduğu fabrikanın buğdaydan un üreten bir üretim tesisi olduğu, fabrikanın çalışabilmesi için yeterli miktar ve oranda buğday stoklaması gerektiği, haczedilen siloların üretim kısmından ayrı olarak tesis edilmiş, çelik kanallar ile birbirine bağlantılı, kanallar üzerinde toz emme-savurma fanları ve kanallar içindeki ürün taşıma helezonlarının birleştirilmesi ile kurulmuş, yekpare silindirik gövdeli buğday stoklama özelliğine sahip olduğu, anılan siloların kanal, fan, elektrik motor ve ekipmanları ile birlikte ( fabrikaya zarar vermeden) sökülüp nakledilerek, benzer amaçlı başka bir tesise kurularak çalıştırılması mümkün olduğu, siloların ekipmanları ile birlikte sökülüp götürülmesi halinde, fabrikanın üretim yapması ve kuruluş amacına uygun şekilde çalışması mümkün olmayacağı ancak sökülen silo ve ekipmanların yerine daha sora yenisi yapılıp tesis edilerek tekrar fabrikanın amacına uygun şekilde çalışması mümkün olabileceği 8 adet çelik siloların ve bağlı ekipmanlarının, ait oldukları un fabrikanın amacına uygun çalışarak üretim yapması için gerekli ve zorunlu oldukları, ancak fabrikanın mütemmim cüz’ü niteliğinde olmadığı …” beyan edilmektedir. Raporda siloların fabrikanın amacına uygun çalışarak üretim yapması için gerekli ve zorunlu oldukları, ancak siloların fabrikaya zarar vermeden sökülebileceği ve fabrikanın mütemmim cüz’ü niteliğinde olmadığı şeklindeki değerlendirmelerin çelişkili olduğu, bu hali ile söz konusu rapor uyuşmazlık konusu olayın çözümüne yeterli açıklık ve netlikte olmayıp hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; şikayete konu mahcuzların gerçekte TMK.nun 684 ve 686.maddelerinde açıklandığı gibi, mütemmim cüz ve teferruat niteliğinde olup olmadıkları, konusunda uzman bilirkişilerden Yargıtay denetimine uygun ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte rapor- ek rapor alınarak usulüne uygun olarak tespit edildikten sonra, mütemmim cüz ve teferruat niteliğinde olduklarının belirlenmesi halinde, TMK.nun 686/1 ve 862/1 maddeleri gereğince rehin kapsamında kaldıklarından haczedilemeyecekleri göz önünde tutularak; mütemmim cüz ve teferruat niteliğinde bulunmayan mahcuzların ise haczedilebilecekleri düşünülerek sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Eksik inceleme, çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 16.01.2020 tarih ve 2019/2881 E. - 2020/85 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Bulancak İcra Hukuk Mahkemesi"nin 14.06.2019 tarih, 2019/20 E. - 2019/57 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 15/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi