Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6728
Karar No: 2012/3103
Karar Tarihi: 19.04.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/6728 Esas 2012/3103 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/6728 E.  ,  2012/3103 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve alacak

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.04.2009 gün ve 85/231 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı adına tapuda kayıtlı bulunan 300 ada 3 parselden 200/14420 payın vekil edeni tarafından 24.8.1994 tarihli harici satış senediyle Altıyüzbin lira karşılığında satın alındığını, makbuzunun mevcut olduğunu açıklayarak anılan pay oranında tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline, olmadığı taktirde taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, somut olayda zamanaşımının dolduğunu, makbuzun gayrimenkul satış vaadi niteliğinde bulunmadığını, Altıyüzbin TL"nin vekil edenince davacıya iade edildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, “..davacı vekili tarafından 8.10.2003 havale tarihli dilekçesiyle, taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin hüküm altına alınmasını istediğinden bu isteğin kabulüyle 7500 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine..” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, geçersiz sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bedelin hüküm altına alınması isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, dava dilekçesinde belirtilen istek esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Yerel mahkemenin 8.4.2004 tarihli kararıyla davacının davası sabit görülmediğinden davanın reddine karar verilmesine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 27.12.2004 tarih ve 2004/8663 Esas, 2004/9211 sayılı Kararıyla; “…tapulu taşınmazın haricen satışının kural olarak geçersiz olduğunu, bu nedenle iptal ve tescile karar verilemeyeceğini, bu yöndeki davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığını, terditli olarak açılan davada ayrıca, satış parasının rayiç karşılığının davalıdan istenildiğini, bu bakımdan 24.8.1990 tarihli belgede yazılı olan Altıyüzbin TL"nin davacı tarafından davalıya ödendiğinin anlaşıldığını, her ne kadar davalı tarafından bedelinin iade edildiği, hatta senet yapılıp bedele ilişkin olarak ödeme yapıldığı ileri sürülmüş ise de, bu savunmanın doğrulanmadığını, bu nedenle geçersiz satış nedeniyle davalı tarafından alınan paranın geri verilmesiyle yükümlü olduğunu, mahkemece, davacı tarafından davalıya ödenen altıyüzbin TL harici satış parasının dava tarihindeki rayiç karşılığı belirlenerek hüküm altına alınması gerektiğine…” işaret edilmiştir.
    Mahkemece, 10.5.2005 tarihli yargılama oturumu ara kararıyla bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gereklerini yerine getirmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar, bu nedenle bozma ilamı çerçevesinde gerekli araştırma ve incelemenin yapılması zorunludur. Geçersiz sözleşmelere dayalı bedel istekli davalarda taşınmazın dava tarihindeki gerçek değeri istenmez. Ancak, geçersiz sözleşmede yazılı miktarın ödendiği tarihten, dava tarihine kadar ulaştığı değerin uzman bilirkişilerce saptanıp belirlenen miktarın hüküm altına alınması mümkündür. 7.6.1939 tarih, 1936/31 Esas ve 1939/47 Karar sayılı YİBK’da; “..taşınmazın haricen satışına ve satışının vaadine ilişkin muameleler kanunen geçerli bulunmamış ise de, satıcının bu işle görevli memur önünde ferağın icrasını ve aksi taktirde almış olduğu bedelin iadesini taahhüt etmiş ve alıcı ile aralarında takarrür eden (kararlaştırılan) bedeli bu şartla satıcıya vereceğini taahhüt etmiş ise, bu gibi uyuşmazlıklar Borçlar Kanunun 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımı süresinin başlangıcı ferağdan cayma (dönme) ve imtina tarihidir” denilmiştir. Görüldüğü gibi geçersiz sözleşmeye dayalı bedelin anılan YİBK’la geri ödenmesi öngörülmüştür. Zamanaşımının başlangıcı ise, aynı YİBK’da açıklandığı gibi davacının ferağdan ümidini kestiği eldeki davanın açıldığı 8.10.2003 tarihi olmaktadır. Bu nedenle somut olayda zamanaşımının geçtiğinden söz edilemez. 10.7.1940 tarih, 2/77 sayılı YİB kararı ile 7.12.1955 tarih ve 18/27 sayılı YİB kararı da aynı konuya ilişkin bulunmaktadır. Olayın çözümünde sözü edilen YİB kararının gözönünde tutulması gerekir.
    O halde mahkemece yapılacak iş; 24.8.1990 tarihli sözleşmede (makbuzda) yazılı Altıyüzbin liranın ödendiği tarihten itibaren dava tarihine kadar ulaştığı alım gücünün enflasyon, tüketici ve üretici toptan eşya fiyat endeksleri, altın ve döviz kurlarındaki artış, maaş artışları vs. gibi ekonomik etkenlerin ortalamalarının alınarak bilirkişi kurulu aracılığıyla hesaplanması, bu nedenle dosyanın bir mali müşavir ya da muhasebeci, bir uzman görüş sahibi ve bir bankacıdan oluşan bilirkişi kuruluna verilerek istenilen konuda hükme esas alınacak raporun istenilmesi, ondan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, istekle bağlı kalınarak hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 102,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi