9. Hukuk Dairesi 2021/5667 E. , 2021/9806 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 10. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin 10/06/2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile feshedildiğini ve açılmış olan işe iade davasının devam ettiğini, davalı işverenin Ocak 2016 tarihinde getirilen % 30’luk asgari ücret artış oranını çalışanların aylık ücretine yansıtmadığını, iş sözleşmesinin fesih tarihi olan 14/06/2016 tarihine kadar olan 5 ay 14 günlük ücret farkının ödenmesi gerektiğini, iş sözleşmesinin feshedildiği 10/06/2016 tarihindeki son baş müfettişlik aylık ücretine Ocak 2016 tarihinde yapılması gereken asgari ücret artışı yansıtılarak elde edilecek son aylık ücret üzerinden ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti farklarının ödenmesi gerektiğini, davalı işverenin diğer çalışanlara servis hizmeti sağlarken Teftiş Kurulu Başkanlığında çalışanlara servis hizmeti sağlamadığını ancak 2014 yılında kuruma gelen iş müfettişleri raporuna istinaden tüm kurumda servis hizmeti ve yol ücretinin ödenmeye başlandığını, tüm işçilere eşit davranma ilkesi gereği servis hizmeti verilmesi gerekirken bu verilmediğinden geçmişe dönük olarak yol ve ulaşım bedeli almaya hak kazandığını ileri sürerek, ücret alacağı farkı, ihbar tazminatı farkı, yıllık izin ücreti farkı ile yol ve ulaşım parasının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının dava konusu ücret artışı değişikliğini yazılı olarak kabul ettiğini, bu nedenle beyanı ile çelişen bu davanın açılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, 2016 yılında net asgari ücretin 949,07.-TL’den 1.300,00.-TL’ye çıkarılmasının amacının asgari ücretle çalışan işçilerin ve ailelerinin temel ihtiyaçlarını daha iyi bir şekilde karşılayabilmek olarak açıklandığını, sadece asgari ücretle çalışanların gözönünde bulundurularak düzenlenen % 29,32 gibi oldukça yüksek asgari ücret artış oranının davacının ücretine uygulanmasının genel hayat telakkilerine aykırı düştüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının talep ettiği feshe bağlı ihbar tazminatı farkı ile yıllık ücretli izin alacağı farkı konusunda nasıl bir karar verilmesi gerektiğine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçi feshin geçersizliği isteminde bulunduğu davadan başka, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı istemi ile bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshin geçersizliğine ilişkin dava bekletici mesele yapılmalıdır. Neticeye göre, işe iade davası reddedilmiş ve red kararı kesinleşmiş ise fesih mahkeme kararının sonuca göre haklı ya da geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Ancak işveren işçiyi süresinde başvuruya rağmen işe başlatmamış ise eldeki alacak davasının feshe bağlı alacaklar açısından erken açıldığının kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının bu nedenle usulden reddine karar verilmelidir. Feshin geçersizliğine karar verilmesi ve işçinin işverene başvurması üzerine işe başlatılması halinde ise davaya konu fesih ortadan kalktığından, feshe bağlı alacaklar reddedilmelidir.
Somut olayda; davacı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından hukuka aykırı olarak feshedildiğini beyanla 27/06/2016 tarihinde feshin geçersizliği talebi ile işe iade davası açmıştır. İşe iade davasının yanı sıra 05/09/2016 tarihinde işbu dava ile ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti farkı dahil bir kısım işçilik alacaklarını davalı işverenden talep etmiştir. Dosya kapsamından davacının işe iade davasının kabul edildiği ve kararın kesinleşmesinden sonra davacının başvurusuna rağmen davalı işveren tarafından işe başlatılmadığı, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da dosyaya sonradan ibraz edilen işe iade davasıyla ilgili belgeler nazara alınarak fark ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti farkının hesaplandığı görülmektedir. Davalı vekilinin de işe iade davası sonrasındaki süreçle ilgili bir itirazı bulunmamaktadır. Bu itibarla feshe bağlı alacaklardan olan ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti fark alacaklarını talep edilebilme koşulunun dava tarihinde gerçekleşmediği ve bu talepler açısından "erken açılan dava" söz konusu olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple Mahkemece davacının ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti fark alacaklarını talep etmesinde asıl dava tarihi itibari ile hukuki yarar bulunmadığından usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.