9. Hukuk Dairesi 2021/5597 E. , 2021/9772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait, ... İli ... İlçesi ... Kasabası hudutları içerisinde, ... mevkii 128 numaralı parsel üzerinde bulunan hisseli gayrimenkullerin pazarlamasına ilişkin olarak 01.01.2013 tarihi ile 30.03.2014 tarihleri arasında aracılık yaptığını, genel koordinatör yardımcısı olarak davalı şirketten prim aldığı gibi bir de danışman olarak aracılık ettiği devremülk başına da prim aldığını, davalı ile aralarındaki ilişkinin pazarlamacılık sözleşmesi niteliğinde olduğunu, davalı ile aralarında imzalanan yazılı bir sözleşme bulunmamakla beraber, primlerin ne şekilde ödeneceğine ilişkin başka koordinatörler ile imzalanan sözleşmeyi mahkemeye sunduklarını, müvekkilinin anlaşmasının da aynı şekilde olduğunu, davalı şirket tarafından hakedişlerinin müvekkiline ödenmediğini ileri sürerek prim alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın belirsiz alacak davasına konu olamayacağını, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir hukuki ve ticari ilişki bulunmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
... 8. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan ilk yargılamada, davanın konusu taraflar arasında bulunduğu iddia edilen hizmet sözleşmesi nedeni ile alacağa ilişkin olup davalının adresinin ... olarak yazılması, davalıya dilekçede belirtilen adresine tebligat yapılmış olduğu gibi taşınmazlar ... sınırlarında olup, hizmetin ifa yeri de ... olduğundan davacının iddilaranının değerlendirilmesinin ... Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan, davalının görev itirazının dahi ... Asliye Hukuk Mahkemesince değerlendirilmesi gerekli olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliği nedeni dava dilekçesinin reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Talep üzerine dosyanın gönderildiği yetkili ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı tarafın taraflar arasında pazarlamacılık sözleşmesi bulunduğu yönündeki iddiaları da dikkate alındığında, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca, davaya bakmaya iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin Mahkemenin görevsiz olması nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde başvurada bulunulduğunda, dosyanın görevli ve yetkili ... İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup; karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 19.01.2017 tarihli, 2016/33492 esas ve 2017/340 karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin usul ve kanuna uygun olan hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Davalı avukatınca kararın maddi hataya dayandığı gerekçesi ile ortadan kaldırılması istenilmiş ise de, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 14.09.2017 tarihli, 2017/35515 esas ve 2017/17751 Karar sayılı ilamı ile temyiz incelemesi sonucunda verilen kararda maddi hata saptanamadığı gibi, maddi hataya dayandığı ileri sürülen hususun hukuki takdire ilişkin olduğu ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesi gereğince iş mahkemelerinin kararları ile ilgili Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme istenemeyeceği gerekçesi ile davalı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
... 2. İş Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında davacının prim alacağının bulunup bulunmadığı ve hesaplama yöntemi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı taraf, dava dilekçesinde, davalıya ait ... İli ... İlçesi ... Kasabası hudutları içerisinde, Karaoğlan mevkii 128 numaralı parsel üzerinde bulunan hisseli gayrimenkullerin pazarlamasına ilişkin olarak 01.01.2013 tarihi ile 30.03.2014 tarihleri arasında aracılık yaptığını, genel koordinatör yardımcısı olarak davalı şirketten prim aldığı gibi bir de danışman olarak aracılık ettiği devremülk başına da prim aldığını, devremülklerde üçlü bir ayrıma gidilerek hisseli garimenkullerin giriş katından olmak üzere 500 adet dönem promosyon adedi 5.950,00 TL fiyattan olacak şekilde lehine doğan hakediş miktarının 897,00 TL, 7 gece 8 günlük devremülk satış fiyatı 6.950,00 TL olacak şekilde lehine doğan hakediş miktarının 847,00 TL, 10 gece 11 günlük satış fiyatı 10.950,00 TL olacak şekilde lehine doğan hakediş miktarının 1.147,00 TL olduğunu, genel koordinatör yardımcısı olması sebebiyle iki türlü prim aldığını, ikinci priminin ise promosyonlu satışlardan 450,00 TL, diğer satışlardan 550,00 TL olacak şekilde kararlaştırıldığını, toplamda 177.750,00 TL prim alacağı bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50.000,00 TL prim alacağı talebinde bulunmuştur.
Mahkemece 17.12.2020 tarihli bilirkişi raporu ve hesaplamaları dikkate alınarak brüt 49.859 TL prim alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak mahkemece hükme esas alındığı belirtilen 17.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda, davacının sunmuş olduğu belgeler ve dosya kapsamı gözetilerek, 01.09.2013-19.01.2014 tarihlerinde davacının gerçekleştirdiği 30 adet satış üzerinden seçenekli olarak davacının dava dilekçesindeki iddiası (42.110,00 TL) ile dava dilekçesinin ekinde yer alan dava dışı ... ile yapılan sözleşme hükümleri dikkate alınarak (47.860,00 TL) hesaplama yapılmış olup, ayrıca her bir seçeneğe de bileşik faiz yürütülmek suretiyle bileşik faizli prim alacağının davacının dava dilekçesindeki iddiasına (86.046,00 TL) ve dava dilekçesinin ekinde yer alan dava dışı ... ile yapılan sözleşme hükümlerine (97.586,00 TL) göre ayrı ayrı hesaplandığı görülmektedir. Hal böyle olmakla birlikte, mahkemece hüküm altına alınan prim miktarı dikkate alındığında (49.859,00 TL) hangi seçeneğe itibar edildiği, söz konusu miktarın ne şekilde belirlendiği anlaşılamamakta olup; işbu haliyle hüküm denetime elverişli değildir.
Öte yandan davacı vekili, 24.02.2021 tarihli son celsedeki beyanında, davacının çalıştığı dönem boyunca 25 adet satış gerçekleştirdiğini beyan etmiş olup, söz konusu raporda 30 adet satış üzerinden yapılan hesaplama da taleple bağlılık kuralına ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesinde yer alan “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmüne aykırılık oluşturmaktadır. Dolayısıyla davacının çalışma döneminde 25 adet satış gerçekleştirdiği yönündeki beyanı, prim ödenme sistemine ilişkin dava dilekçesindeki açıklamalarının ve dava dilekçesinde bileşik faiz yürütülmesinin talep edilmediği hususları gözetilerek bir değerlendirme yapılması gerektiği de göz önünde bulundurulmalıdır.
2- Taraflar arasında davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti hususunda da ihtilaf bulunmaktadır.
Kabule göre de, davacı, dava dilekçesinde 50.000,00 TL talep etmiş olup; 18.01.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 97.586,00 TL olarak arttırmıştır. Davalı tarafça süresi içerisinde ıslaha karşı zamanaşımı def’inde bulunulmuştur. Mahkemece, “Davalı taraf, ıslaha karşı zamanaşımı def"inde bulunmuş ancak davacı taraf dava dilekçesi ile 50.000,00 TL alacak talebinde bulunduğundan davacı alacağı zamanaşımına uğramamıştır.” denmek suretiyle 49.859,00 TL prim alacağı hüküm altına alınmış; davalı lehine de dava dilekçesinde talep edilen miktara göre reddedilen 141,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davacının ıslah dilekçesi ile arttırdığı miktar dikkate alınmaksızın davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.