9. Hukuk Dairesi 2021/5575 E. , 2021/9770 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ile davalılardan ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Müftülüğüne bağlı camilerde güvenlik görevlisi olarak 01/08/2011-11/07/2014 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, fazla mesai ücretleri ile hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücretinin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, cevap dilekçesi sunmamış ancak beyan dilekçesinde davacının diğer davalı şirket çalışanı olarak görev yaptığını, işe alınmasında ve işten çıkarılmasında davalının tasarrufu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, cevap dilekçesi sunmamış ancak beyan dilekçesinde davacının işi kendisinin bıraktığını, yıllık izinlerini kullandığını, ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma öncesi yapılan ilk yargılamada, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar süresi içerisinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiş olup; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2019 tarihli, 2016/4479 Esas ve 2019/13052 Karar sayılı ilamı ile il müftülüğünün tüzel kişiliği ve buna bağlı olarak davada taraf ehliyetinin bulunmadığı, davayı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124. maddesi kapsamında T.C. Diyanet İşleri Başkanlığına yönelterek sonuca gidilmesi gerektiği, usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, yargılama sırasında Mahkemece tanıklar dinlenirken fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil gibi çalışma ücretlerinin ödenip ödenmediği tanıklara sorulduğu, ayrıca yıllık izinlerin kullanılıp kullanılmadığı da tanıklara sorularak sorgulamasının yapıldığı, aylık ücret, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti vb. işçilik alacaklarının ödemelerinin yapıldığının ve yıllık izinlerin kullandırıldığının ispatının yazılı belge ile mümkün olduğu, yazılı belge ile ispat gerektiren hususlarda tanıklara soru sorulmasının hatalı olduğu, belirtilerek bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığı da belirtilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2019 tarihli, 2016/4479 esas ve 2019/13052 karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılamada, davanın kısmen kabulü yönünde karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre ve özellikle, her ne kadar yerel mahkemece bozma öncesi yapılan ilk yargılama sonucunda verilen karar yalnızca davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiş olmasına rağmen, Dairemizin 11/06/2019 tarihli, 2016/4479 esas ve 2019/13052 karar sayılı ilamı ile davacı taraf lehine olacak şekilde aylık ücret, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti vb. işçilik alacaklarının ödemelerinin yapıldığının ve yıllık izinlerin kullandırıldığının ispatının yazılı belge ile mümkün olduğu, yazılı belge ile ispat gerektiren hususlarda tanıklara soru sorulmasının hatalı olduğu gerekçesi ile bozma yapılmış ise de, söz konusu bozma bendinin maddi hataya dayandığı, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/02/1959 gün ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09/05/1960 gün ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı hususu gözetilerek; davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Öncelikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124. maddesi, madde başlığında da açıkça belirtildiği üzere tarafta iradi değişikliği düzenler. Bu maddenin ugygulanması halinde dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen gerçek ya da tüzel kişi davalı olmaktan çıkar yeni bildirilen gerçek yada tüzel kişi davalı sıfatını alır. Dava dilekçesindeki kişi ile yeni bildirilen kişi davada birlikte taraf olamaz.
Davacı ... Müftülüğünün alt işverenleri bünyesinde çalışmakla birlikte, T.C. Diyanet İşleri Başkanlığından ayrı tüzelkişiliği bulunmadığı için dava dışı bırakılan davalı ... bakımından "davada taraf olmaktan çıkarılmasına" yerine husumetten red kararı verilmesi ve tüzelkişiliği temsilen hazine vekili ile temsil edildiği anlaşıldığından lehine vekalet ücretine takdir edilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:
Temyize konu kararın hüküm fıkrasının "1" numaralı bendinde yer alan,
“Davalı ... Müftülüğüne karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ifadesinin çıkartılarak yerine;
"6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124. madde hükmü uyarınca Edirne İl Müftülüğü’nün davada taraf olmaktan çıkarılmasına,
“Edirne İl Müftülüğü lehine vekalet ücretine hükmesdilmesine yer olmadığına,” ifadelerinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 01/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.