17. Hukuk Dairesi 2016/750 E. , 2016/888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili,davacılardan ..."ın eşi diğerlerinin babası olan ..."un sürücüsü bulunduğu araç ile tek taraflı kaza sonucu vefat ettiğini,davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacılardan ... için 25.000,00-TL, çocuklar ..., ..., ... için ayrı ayrı 2.500,00 er TL, davacı ... için 1.500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze giderleri için 500,00-TL" nin 04/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini,talep etmiştir.
Davacılar vekili,ıslah dilekçesi ile talebini 114.551,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, ... için 59.556,00-TL, ... için 13.920,00-TL, ... için 17.140,00-TL, ... için 22.936,00-TL ile 1.000,00-TL cenaze masrafından ibaret den toplam 114.551,00-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 01/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı ... şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı tutulmasına, karar verilmiş;hüküm ,davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tek taraflı ölümlü trafik kazası nedeniyle aracın trafik sigorta şirketinden destekten yoksun kalma ve cenaze defin gideri istemine ilişkindir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen aktüerya bilirkişisi raporunda belirtilen destek tazminatına ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmasına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ... şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan,davalı ... şirketinin sorumlu olacağına (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 esas,2013/74 karar sayılı, HGK "nun 18.11.2015 gün ve 2014/17-691 Esas- 2015/2626 Karar sayılı ilamları uyarınca) göre,davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Davacı vekilince, temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiştir. Kazaya neden olan aracın kamyonet olmasına göre, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3)Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden ise; Zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan ve ölenin dini ile sosyal ve ekonomik durumuna uygun giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar. Ölüm nedeniyle yapılan cenaze giderlerinin tamamının belgelendirilmesi veya faturalandırılması mümkün olmasa da yapılan giderlerin mahalli örf ve adetlere uygun olması gerekmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraf, davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarının tazmini ile sorumlu olup davacı tarafın kendi milli değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Bu bağlamda; mahkemece, belediyelerin ilgili birimlerinden o yörede ölüm nedeniyle yapılan cenaze ve defin giderlerinin neler olduğu ve ne kadar masrafla yapılacağı hususu sorularak taziye teşekkür giderleri,misafir ağırlama gideri gibi zorunlu olmayan cenaze merasimi giderlerine yönelik istemin reddi gerekirken bu taleplerinde içinde bulunduğu meblağın toplamı üzerinden belirlenen rakama göre 1.000,00 TL cenaze giderine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
4)Dava dilekçesinde, davacılardan ... yönünden de maddi tazminat talep edilmiş ancak mahkemece anılan davacının talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda(1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalıya geri verilmesine 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.