Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/12233
Karar No: 2020/6760
Karar Tarihi: 22.12.2020

Danıştay 10. Daire 2019/12233 Esas 2020/6760 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/12233
Karar No : 2020/6760

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının maliki olduğu, Balıkesir İli, Ayvalık İlçesi, ... Beldesi, ... pafta, ... ada, ... parsel sayılı, 6.539 m² yüz ölçümlü, tarla vasıflı taşınmaz üzerinde bağ evi yanında zirai depo yapılması için ruhsat verilmesi istemiyle Altınova Belediyesi’ne yapılan başvuruya istinaden, çevre düzeni plan notları uyarınca istenilen görüş üzerine arazinin zeytinlik vasfında olduğundan bahisle, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun'un 20. maddesi uyarınca talebin uygun bulunmadığına ilişkin olarak tesis edilen ... tarih ve .... sayılı Balıkesir Valiliği İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davaya konu olan arazide, plan notlarında belirtilen şartlarda yapı yapılabileceği, ancak bu yapının, zeytinlik sahaları daraltamayacağı, bunun için ise talep konusu yapıların inşa edilmek istendiği yerin zeytinlik saha olduğunun davalı idarece ortaya konulması gerektiği, bunun için de öncelikle zeytinlik sahaların, Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmeliğin 7. ve devamı maddelerinde belirlenen usule göre Komisyonca tespit edilmiş olması gerektiği, bu haliyle, imar durumu itibarıyla yapılaşma hakkı bulunan davacı talebinin, zeytinlik sahaya tekabül ettiği ve bu nedenle de zeytinlik sahanın daraltılması sonucunu doğuracağı hukuken kabul edilebilir, somut bilgi ve belgelerle ortaya konulmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde, sebep unsuru yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından 25/12/2013 tarihli tutanakta “uygun dikim normlarında” ifadesinin yer aldığı, Balıkesir ilinde 7x7 ve 10x10 sıra aralık mesafesi şeklinde iki çeşit zeytin dikim normu uygulandığı ve iki norm uyarınca da dekar başına bulunan ağaç sayısının 11/06/2001 tarihli tanımda belirlenen sayı kriterini karşıladığı, İdare Mahkemesi kararının dayandığı 7. maddede komisyonca tespiti yapılacak alanların özel mülkiyete konu olmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan zeytin yetiştirmeye elverişli sahalar olduğu, komisyonca yapılacak tespit, haritalama, parselleme, ilan etme, dağıtım ve amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı denetleme işlemlerinin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan alanlara ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın özel mülkiyete tabi olması nedeniyle Komisyonun görev alanına girmediği, Kanun’un zeytinlik sahaları korumaya yönelik hükümlerinin özel mülkiyete ait zeytinlik sahaları da kapsadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı, maliki olduğu Balıkesir İli, Ayvalık İlçesi, ... Beldesi, ... pafta, ... ada, ... parsel sayılı, 6.539 m² yüz ölçümlü, tarla vasıflı taşınmaz üzerinde bağ evi yanında zirai depo yapılması için ruhsat verilmesi istemiyle Altınova Belediyesi’ne başvurmuştur.
Davacının başvurusu üzerine, Altınova Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünce 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Plan Notlarının 5.5. maddesinin 5.5.1.2 şıkkına göre zirai depo imalatlarında İl Müdürlüğü görüşü gerektiğinden bahisle, ... tarih ve .... sayılı yazı ile anılan taşınmaz üzerine bağ evi yanında zirai depo yapılıp yapılamayacağı hususunda Balıkesir Valiliği İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden görüş ve onay istenmiştir.
Bunun üzerine iki ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşan ekip tarafından 25/12/2013 tarihinde mahallinde inceleme yapılmış, aynı tarihli tutanakta parselin tapudaki vasfı tarla olmasına karşın parsel üzerinde uygun dikim normlarında dikilmiş zeytin ağaçları bulunduğu, bu nedenle ... tarih ve .... sayılı Mülga Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü yazısında belirtilen tanımlamaya göre vasfının zeytinlik olduğu, parsel üzerinde birisi inşa halinde ve birisi tamamlanmış vaziyette iki adet yapı bulunduğu tespit edilmiştir.
Balıkesir Valiliği İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından Altınova Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne gönderilen dava konusu ... tarih ve .... sayılı yazı ile 25/12/2013 tarihinde yapılan arazi incelemesi neticesinde düzenlenen tutanakta arazinin zeytinlik vasfında olduğunun tespit edildiğinden bahisle 3573 sayılı Kanun'un 20. maddesi uyarınca anılan parsel üzerinde bağ evi yanında zirai depo yapılmasının uygun bulunmadığı bildirilmiş, parsel üzerinde tespit edilen iki adet yapının 3573 sayılı Kanun'un 20. maddesine aykırı olarak inşa edildiği belirlendiğinden 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. ve 42. maddeleri kapsamında işlem tesis edilmesi istenmiştir.
Davacı tarafından, arazinin zeytinlik vasfında olduğunun tespit edildiğinden bahisle 3573 sayılı Kanun'un 20. maddesi uyarınca anılan parsel üzerinde bağ evi yanında zirai depo yapılmasının uygun bulunmamasına ilişkin ... tarih ve .... sayılı Balıkesir Valiliği İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun'un 2. maddesinde; "Orman sınırları dışında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yabani zeytinlik, Antep fıstığı ve harnupluklar ve her nevi sakız nevileri ile orman sınırları dışında olup da 17.10.1983 tarih ve 2924 sayılı Kanun kapsamında bulunmayan zeytin yetiştirmeye elverişli fundalık ve makilikler Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca tespit edilip haritalanır.", 3. maddesinde; "Yukarıdaki madde gereğince tespit edilen alanlar yerel koşullar dikkate alınmak suretiyle Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenecek esaslara göre en az 25 dönümlük parseller halinde parsellenir ve bilinen araçlarla ilan edilir.
Bu alanlarda yabani zeytin, fıstıklık ve harnupluk ile sakız nevileri olan menengiç, buttum, yabani sakız, Filistin sakızı ağaçlarını aşılayıp yetiştirecekler ile zeytin yetiştirmeye elverişli fundalık ve makilik alanlarda gerekli temizlemeyi yapıp zeytin dikim alanları meydana getirecekler, dilekçe ile arazinin bulunduğu en büyük mülki amire başvururlar. Başvuranlar arasında Bakanlıkça belirlenecek esas ve öncelik sırasına göre seçilen kişilerden, bu işlemleri yerine getireceklerine dair bir yükümlülük belgesi alınır. Fidan dikecek olanlara devletçe maliyet bedeli üzerinden zeytin fidanı sağlanır.
Beş yıl süre ile taşınmazın gayesine uygun olarak kullanıldığı Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca tespit edilenlere mahallin en büyük mülki amiri tarafından tapuları devredilir. Bu yolla verilen taşınmazlar hiç bir şekilde veriliş amacı dışında kullanılamaz. Bu taşınmazlar; miras dahil hiç bir şekilde bölünemez, veriliş tarihindeki yüzölçümü hiç bir şekilde küçültülemez. Aksi takdirde Hazinece geri alınır. Bu hususlarda taşınmaz siciline gerekli şerh verilir.
Bu maddeye göre verilen süre içinde aşılama, temizleme, dikim ve bakım işlemleri yapılmamış olursa verilen izin Bakanlıkça resen iptal edilir.", 17. maddesinde; "Devlet, zeytinciliğin ıslahı, yeni zeytin dikim alanlarının tespiti, zeytin dikim ve yetiştirilmesinin teşviki ile verimin artırılması, hastalık ve zararlılarla mücadele ile ürün elde etmekte masrafları azaltıcı araç ve gereçlerin imal ve ithalinde gerekli kolaylıkları sağlar.
Zeytinlik bölgelerin il veya ilçelerinde zeytin hastalık ve zararlıları ile mücadele amacı ile 1580 sayılı Kanun hükümleri dairesinde birlikler kurulur. Zararlılarla mücadelede Devlet birliklere gerekli araç, gereç ve finans kaynaklarını sağlar ve bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yeterli eleman görevlendirilir. Ürünün elde edilmesinden sonra üretici, birlikçe tespit edilecek payına isabet eden mücadele giderini öder. Ödemeyen üreticiden amme alacağının tahsiline dair usul ve esaslarla bu pay birlikçe tahsil edilir.
Yukarıdaki fıkra gereğince kurulacak birliklerin kuruluş ve çalışma esasları ile zeytinliklerin bakımı Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca üç ay içinde hazırlanacak yönetmelikle belirlenir. Belirlenecek bu kurallara göre zeytinliklerine bakmayan üreticiye ağaç başına on Türk Lirası idarî para cezası verilir.", 20. maddesinde ise; "Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.
Zeytincilik sahaları daraltılamaz. Ancak, belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması hâlinde altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının % 10’unu geçemez. Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir. Bu iznin verilmesinde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı araştırma enstitülerinin ve mahallinde varsa ziraat odasının uygun görüşü alınır. Bu hâlde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez. İzinsiz kesenler veya sökenlere ağaç başına altmış Türk Lirası idarî para cezası verilir.
Bu Kanunun yayımından önce zeytinlik alanlarına ilişkin kesinleşmiş imar planları geçerlidir." hükümleri yer almaktadır.
Bu Kanun'un yukarıda yer verilen 17. maddesine dayanılarak hazırlanan ve 03/04/1996 tarih ve 22600 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Zeytinciliğin Islahı Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmeliğin "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde; "Orman sınırları dışında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yabani zeytinlik, antepfıstığı ve harnupluklar ve her nevi sakız çeşitleri ile orman sınırları dışında olup da 17.10.1983 tarih ve 2924 Sayılı Kanun kapsamında bulunmayan zeytin yetiştirmeye elverişli makilik ve fundalıkların Bakanlıkça tespiti, haritalandırılası, dağıtımı ve buralarda yeni zeytinlikler kurulması, mahsuldar zeytinliklerin bakımı ve muhafazası, zeytin ürününün değerlendirilmesi ile ilgili her türlü tesisin kurulması ve işletilmesi ile ilgili tedbirleri, teşvik ve yatırım esaslarını kapsar.", "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde; "... Yabani Zeytinlik: Kendiliğinden çıkan ve aşı uygulanmamış zeytin ağaçları (Olea europaea oleaster) topluluğunu veya bunların diğer ağaçlarla topluluğunu,
Aşılı Zeytin: Tek tek veya toplu bir halde bulunan ve aşı uygulaması ile ürün vermesi beklenen zeytin ağaçları (Olea europaea sativa) topluluğunu,
Mahsuldar Zeytinlik: Aşılı veya değişik yöntemlerle çoğaltılmış ürün veren zeytin ağaçları topluluğunu, ...", "Zeytinlik Tesisi" başlıklı 18. maddesinde; "Zeytinlikler, yabani zeytinliklerin aşılanması veya fidan dikimi şeklinde tesis edilir. ...", "Zeytinlik Alanlarının Daraltılmasının Önlenmesi" başlıklı 24. maddesinde ise; "Zeytinlik sahaları daraltılamaz. Ancak belediye sınırları içerisinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları içerisine alınması halinde; alt yapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşma; zeytinlik sahasının %10’unu geçemez. ... " düzenlemelerine yer verilmiştir.
5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde; "Bu Kanunda geçen; ...
d) Tarım arazisi: Toprak, topografya ve iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup, hâlihazırda tarımsal üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen arazileri,
e) Mutlak tarım arazisi: Bitkisel üretimde; toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin kombinasyonu yöre ortalamasında ürün alınabilmesi için sınırlayıcı olmayan, topografik sınırlamaları yok veya çok az olan; ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan, hâlihazır tarımsal üretimde kullanılan veya bu amaçla kullanıma elverişli olan arazileri,
f) Özel ürün arazisi: Mutlak tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topografik sınırlamaları nedeniyle yöreye adapte olmuş bitki türlerinin tamamının tarımının yapılamadığı ancak özel bitkisel ürünlerin yetiştiriciliği ile su ürünleri yetiştiriciliğinin ve avcılığının yapılabildiği, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri,
g) Dikili tarım arazisi: Mutlak ve özel ürün arazileri dışında kalan ve üzerinde yöre ekolojisine uygun çok yıllık ağaç, ağaççık ve çalı formundaki bitkilerin tarımı yapılan, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri,
ğ) Marjinal tarım arazisi: Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topografik sınırlamalar nedeniyle üzerinde sadece geleneksel toprak işlemeli tarımın yapıldığı arazileri,
...
k) Tarımsal amaçlı yapılar: Toprak koruma ve sulamaya yönelik altyapı tesisleri, entegre nitelikte olmayan hayvancılık ve su ürünleri üretim ve muhafaza tesisleri ile zorunlu olarak tesis edilmesi gerekli olan müştemilatı, mandıra, üreticinin bitkisel üretime bağlı olarak elde ettiği ürünü için ihtiyaç duyacağı yeterli boyut ve hacimde depolar, un değirmeni, tarım alet ve makinelerinin muhafazasında kullanılan sundurma ve çiftlik atölyeleri, seralar, tarımsal işletmede üretilen ürünün özelliği itibarıyla hasattan sonra iki saat içinde işlenmediği takdirde ürünün kalite ve besin değeri kaybolması söz konusu ise bu ürünlerin işlenmesi için kurulan tesisler ile Bakanlık tarafından tarımsal amaçlı olduğu kabul edilen entegre nitelikte olmayan diğer tesisleri,
... İfade eder.", "Arazi mülkiyet hakkının kullanım esası" başlıklı 4. maddesinde; "Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve Hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere ait olan arazilerin mülkiyet hakkı kullanılırken toprağın; bitkisel üretim fonksiyonu, endüstriyel, sosyo-ekonomik ve ekolojik işlevlerinin tamamen, kısmen veya geçici olarak engellenmemesi amacıyla araziyi kullananlar, bu Kanunun öngördüğü tedbirleri almakla yükümlüdür.", "Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı" başlıklı 13. maddesinde; "Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla;
a) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,
b) Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı,
c) Petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri,
ç) İlgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri,
d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar,
E) Kamu yararı gözetilerek yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlar,
f) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun talebi üzerine 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca yenilenebilir enerji kaynak alanlarının kullanımı ile ilgili yatırımları,
g) Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları,
İçin bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir. Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir.
Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir.
Tarımsal amaçlı yapılar için, projesine uyulması şartıyla ihtiyaç duyulan miktarda her sınıf ve özellikteki tarım arazisi valilik izni ile kullanılır. ... ", işlem tarihinde "Tarım dışı amaçlı arazi kullanımlarına ilişkin cezalar ve yükümlülükler" başlığıyla yürürlükte olan 21. maddesinde ise; "Tarım dışı arazi kullanımlarında toprak koruma projelerine uyulması zorunludur. ..." hükümleri bulunmaktadır.
02/11/1985 tarih ve 18916 Mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği'nin "Yapı Şartları" başlıklı 63. maddesinde; "Üst ölçek planı bulunmayan iskan dışı alanlarda bulunan parsellerde; inşaat alanı katsayısı %5 den fazla olmamak, yapı inşaat alanları toplamı hiçbir koşulda (250) m2 yi geçmemek, saçak seviyelerinin tabii zeminden yüksekliği (6.50) m.yi ve 2 katı aşmamak, yola ve parsel sınırlarına (5.00) m.den fazla yaklaşmamak şartı ile bir ailenin oturmasına mahsus bağ ve sayfiye evleri, kır kahvesi, lokanta ve bu tesislerin müştemilat binaları yapılabilir.
Bu alanlarda tarımsal üretimi korumak amacı ile üretimden pazarlamaya kadar tüm faaliyetleri içeren entegre tesis niteliğinde olmamak kaydıyla, konutla birlikte veya ayrı yapılan mandıra, kümes, ahır, ağıl, su ve yem depoları, hububat depoları, gübre ve silaj çukurları, arıhaneler, balık üretim tesisleri ve un değirmenleri gibi konut dışı yapılar, mahreç aldığı yola (10.00) m.den, parsel hudutlarına (5.00) m.den fazla yaklaşmamak, parselde bulunan bütün yapılara ait inşaat alanı katsayısı %40 ı ve yapı yüksekliği (6.50) m.yi ve 2 katı aşmamak şartı ile yapılabilir. Bu yapıların birinci fıkra koşullarına uyulmak üzere yapılacak konutla birlikte yapımı halinde de inşaat alanı katsayısı (0.40) ı geçemez.
...
Ayrıca bu tesisler hakkında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların taşra teşkilatlarının uygun görüşünün alınması ve başka bir amaçla kullanılmayacağı hususunda tesis sahiplerince ilgili idareye noterlikçe tasdikli yazılı taahhütte bulunulması gerekmektedir. ... " düzenlemesi mevcuttur.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık, davacının maliki olduğu tarla vasıflı taşınmaz üzerinde bağ evi yanında zirai depo yapmak için ruhsat verilmesi istemiyle Altınova Belediyesine yaptığı başvuru üzerine Çevre Düzeni Plan Notları gereğince görüşüne başvurulan davalı idarenin anılan taşınmazın zeytinlik vasfında olduğundan bahisle uygun görüş vermemesinden kaynaklanmaktadır.
3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ve bu Kanun'a dayanılarak hazırlanan ve 03/04/1996 tarih ve 22600 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Zeytinciliğin Islahı Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmelik uyarınca; zeytinlik sahalarının daraltılması ve belediye sınırları içerisinde olup imar hudutları içerisine alınan zeytinlik sahalarında izin verilen %10'luk yapılaşma dışında zeytinlik sahalarda yapılaşma mümkün değildir.
Dolayısıyla, uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davacının maliki olduğu Balıkesir İli, Ayvalık İlçesi, ... Beldesi, ... pafta, ... ada, ... parsel sayılı, 6.539 m² yüz ölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın zeytinlik saha vasfında olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
İdare Mahkemesince, her ne kadar taşınmazın zeytinlik saha olduğunun davalı idarece ortaya konulması gerektiği, bunun için de öncelikle zeytinlik sahaların, Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmeliğin 7. ve devamı maddelerinde belirlenen usule göre Komisyonca tespit edilmiş olması gerektiği, taşınmazın zeytinlik sahaya tekabül ettiğinin ve bu nedenle de zeytinlik sahanın daraltılması sonucunu doğuracağının hukuken kabul edilebilir, somut bilgi ve belgelerle ortaya konulmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmişse de, anılan Kanun ve Yönetmelik uyarınca komisyon tarafından tespit edileceği hüküm altına alınan zeytinlik sahalar orman sınırları dışında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yabani zeytinlikler ile 2924 sayılı Kanun kapsamında bulunmayan zeytin yetiştirmeye elverişli fundalık ve makilikler olup, özel mülkiyete tabi taşınmazlarda fidan ekimi suretiyle elde edilen zeytinlikler yönünden bu hükümlerin uygulanması mümkün değildir.
Zira, anılan hükümlerin incelenmesinden; komisyonca tespit edilen zeytinlik alanların Bakanlıkça parsellenip bilinen araçlarla ilan edileceği, bu alanlarda yabani zeytin aşılayıp yetiştirecekler ile zeytin yetiştirmeye elverişli fundalık ve makilik alanlarda gerekli temizlemeyi yapıp zeytin dikim alanları meydana getireceklerin dilekçe ile arazinin bulunduğu en büyük mülki amire başvurması üzerine seçilen kişilerden bu işlemleri yerine getireceklerine dair bir yükümlülük belgesi alınacağı, beş yıl süre ile taşınmazın gayesine uygun olarak kullanıldığı tespit edilenlere mahallin en büyük mülki amiri tarafından tapularının devredileceği, bu maddeye göre verilen süre içinde aşılama, temizleme, dikim ve bakım işlemleri yapılmamış olursa verilen iznin Bakanlıkça resen iptal edileceği anlaşılmakta olup, özel mülkiyete tabi taşınmazın tapusunun maliki adına olması nedeniyle tapusunun devri söz konusu olamayacağından bu hükümlerin özel mülkiyete tabi taşınmazlarda bulunan zeytinlik sahalar yönünden uygulanamayacağı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle; İdare Mahkemesinin, zeytinlik sahaların Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmeliğin 7. ve devamı maddelerinde belirlenen usule göre Komisyonca tespit edilmiş olması gerektiği yönündeki gerekçesinin hukuki dayanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; davalı idare tarafından 25/12/2013 tarihinde yapılan arazi incelemesinde, parsel üzerinde uygun dikim normlarında dikilmiş zeytin ağaçlarının bulunduğunun tespit edildiğinden bahisle, ... tarih ve .... sayılı Mülga Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü yazısında belirtilen tanımlamaya göre taşınmazın vasfının zeytinlik olduğu yönünde tutulan tutanağa istinaden dava konusu işlem tesis edilmiştir.
25/12/2013 tarihli tutanakta bahsi geçen, ... tarih ve .... sayılı Mülga Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü yazısında; Kanunda zeytinlik saha tanımlaması olmamasına rağmen, teknik olarak; orman sınırları dışında kalan, dekarda ortalama minimum 10 adet kültür çeşidi zeytin bitkisinin yer aldığı, verim çağında veya henüz verime yatmamış genç zeytin varlığına sahip araziler ile bu araziler içindeki iklim ve toprak özellikleri yönünden zeytinlik tesis edilmesine müsait boş veya diğer kültür bitkilerinin yer aldığı emsal alanlar veya yabani zeytin varlığına sahip olup aşılanmak suretiyle zeytinlik tesisine elverişli her türlü makilik yerlerin zeytin sahası olarak kabul edildiği belirtilmiştir.
3573 sayılı Kanun ve Zeytinciliğin Islahı Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmelik'te açık bir zeytinlik saha tanımı olmamakla birlikte, Yönetmelikte yabani zeytinlik, aşılı zeytin ve mahsuldar zeytinlik tanımlarında "zeytin ağaçları topluluğu" ibaresine yer verilmiş ve zeytinliklerin yabani zeytinliklerin aşılanması veya fidan dikimi şeklinde tesis edileceği düzenlenmiştir.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, davalı idarenin mahallinde yapılan arazi incelemesi neticesinde ... tarih ve .... sayılı yazıda belirtilen tanımlamayı esas alarak taşınmazın zeytinlik saha vasfında olduğuna ilişkin değerlendirmesinin hukuken kabul edilebilir bulunmaması karşısında, resen inceleme ilkesi uyarınca taşınmazın zeytinlik saha vasfında olup olmadığının tespit edilebilmesi için mahallinde keşif yapılarak bilirkişi incelemesi yaptırılması, alanın zeytinlik saha olup olmadığı hususunda, İdare Mahkemesince ve bilirkişilerce 3573 sayılı Kanun ve Zeytinciliğin Islahı Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmeliğin amacı, mevcut tanımlamalar, bu yönde yapılan bilimsel ve akademik çalışmalar ve idari düzenlemeler göz önüne alınarak bir belirleme yapılması gerekmektedir.
Ayrıca; dava konusu işlem, 3573 sayılı Kanun uyarınca tesis edilmiş olmakla birlikte, gerek işlem tarihinde yürürlükte bulunan 1/25000 ölçekli Edremit Körfezi Kıyı Kesimi Çevre Düzeni Planı Plan notlarının 5.5.1.2. maddesi, gerekse de 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ve Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği'nin yukarıda yer verilen hükümleri uyarınca tarım arazilerinde tarımsal amaçlı yapılar için Valilik/İl Tarım Müdürlüğü izni/uygun görüşü gerektiğinden dava konusu taşınmazın zeytinlik saha vasfında olmadığı tespit edilse dahi bu durum davalı idare tarafından doğrudan uygun görüş verilmesi sonucunu doğurmayacak olup, konunun Çevre Düzeni Plan notları ile 5403 sayılı Kanun ve Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği hükümleri uyarınca incelenerek işlem tesis edilmesi gerektiği muhakkaktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi