
Esas No: 2014/5183
Karar No: 2020/3778
Karar Tarihi: 22.12.2020
Danıştay 13. Daire 2014/5183 Esas 2020/3778 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2014/5183
Karar No : 2020/3778
DAVACI : ... Elektrik Mühendislik Müşavirlik İnşaat Turizm ve Ticaret A.Ş.
DAVALI : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) Geçici 2. maddesinin 1. fıkrası ile 2. fıkrasında yer alan "on" ve "onuncu" ibarelerinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Dağıtım şirketi adına inşa edilen bağlantı tesisinin kullanımından dolayı her ay dağıtım bedeli ödendiği, ancak dağıtım şirketi tarafından tesisin inşa bedelinin on yılda geri ödendiği, bu durum ticarî hayatın ilkelerine aykırı olduğu gibi dağıtım şirketinin sebepsiz zenginleşmesine neden olduğu, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nda geri ödeme süresine yönelik herhangi bir kurala yer verilmediği, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra dağıtım şirketi adına inşa edilen tesis bedelinin bir yıl içinde on iki eşit taksitte ödenmesinin ve Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) oranında güncellenmesinin öngörüldüğü, Yönetmeliğin yayım tarihinin geri ödeme süresinde kriter alınmasının eşitlik ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmadığı, özel teşebbüs hürriyeti ve mülkiyet hakkı gibi anayasal hakların sınırlandırıldığı, tesisin inşa bedelinin uygun bir süre içerisinde geri ödenmemesinin dağıtım şirketlerine ayrıcalık tanınması anlamına geldiği ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI :
Öncelikle, usule ilişkin olarak, dava konusu düzenlemeyle davacının ihlâl edilmiş hukukî bir menfaati bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği; davacı bakımından yürütülmesi zorunlu, kesin ve icraî nitelikte bir işlem bulunmadığından davanın reddi gerektiği; süresinde açılmayan davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği; davacının yenileme dilekçesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesine uygun olmadığından davanın reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin olarak ise mülga Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde herhangi bir geri ödeme süresinin öngörülmediği, Yönetmelikte geri ödeme süresinin en fazla on yıl ile sınırlandırıldığı, eğer düzenleme yapılmasaydı geri ödeme süresinin on yılı da aşabileceği, Yönetmeliğin 21. maddesi kapsamında kullanıcıların bağlantı tesisini kendilerinin inşa etmesi hâlinde geri ödeme süresinin altı yıl olduğu, söz konusu maddenin uygulanabilmesi için dağıtım şirketinin bağlantı görüşüne yönelik kullanıcılara beş yıla kadar süre vermesi gerektiği, ancak davacıya böyle bir süre verilmediğinden anılan maddenin uygulanamayacağı, Yönetmeliğin 21. maddesi yayım tarihinde yürürlüğe girdiğinden bu tarihten itibaren hüküm ve sonuç doğurduğu, nitekim davacı ile ilgili dağıtım şirketi arasında imzalanan tesis sözleşmesinde bağlantı tesisinin mülga Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği uyarınca yapılacağının belirtildiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, 28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği"nin Geçici 2. maddesinin 1. fıkrası ile 2. fıkrasındaki "on" ve "onuncu" ifadelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
Uyuşmazlığa konu tesise ilişkin tesis sözleşmesinin imzalandığı tarih olan 06/07/2011 tarihinde yürürlükte bulunan mülga Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 38. maddesinin 6. fıkrasında; "Sisteme bağlantı yapılması hâlinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde, söz konusu yatırım TEİAŞ ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile TEİAŞ ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür." hükmü yer almakta iken, anılan fıkra, 10/01/2013 tarih ve 28524 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ve yürürlük tarihi 01/01/2014 tarihi olarak kurala bağlanan Yönetmelik değişikliği ile; "Sisteme bağlantı yapılması için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde, söz konusu yatırım TEİAŞ ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı;
a) TEİAŞ için; sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile TEİAŞ arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim tarifesi bedelinden düşülür.
b) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi; talebin karşılanabileceği tarihi, talebin yapıldığı tarihten itibaren 5 yılı geçmemek üzere bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişiye bildirir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait bedel;
1) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla 12 aylık taksitte, yatırımı yapan veya finanse eden gerçek veya tüzel kişiye, muhataba ulaşılamaması hâlinde tesisin bulunduğu yerdeki en yakın banka ya da PTT şubesine, hak sahip veya sahipleri adına yatırılarak ödenir. Dağıtım tesisinin geçici kabulünün, dağıtım şirketinin bağlantıyı karşılayabileceğini öngördüğü tarihten sonra yapılması hâlinde ödeme bir sonraki yıl başlar. Dağıtım şirketi ilgili dağıtım tesisini, varlık kayıtlarına ödemenin yapıldığı tarihte ekler.
2) Yapılacak olan yatırımla ilgili işin başlangıcından kesin kabulünün yapılmasına kadar gerçekleştirilecek iş ve işlemler, alınabilecek avanslar, yatırım bedelinin hesaplanması, ödenmesi ve alınacak teminatlar ile ilgili olarak dağıtım şirketleri tarafından teklif edilen Kurul tarafından onaylanan metodoloji kullanılır." olarak değiştirilmiş, ancak bu düzenleme yürürlüğe girmeden 04/08/2002 tarihli ve 24836 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği, 02/11/2013 tarih ve 28809 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 61. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış, anılan Yönetmeliğin Geçici 13. maddesinde de yukarıda anılan yürürlüğe girmeksizin ilga edilen hükümlere paralel hükümlere yer verilmiş, ancak bu düzenlemeler de 28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan düzenleme ile yürürlükten kaldırılmış olup, belirtilen hususlar aynı tarih ve sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği içerisinde düzenlenerek yürürlüğe konulmuştur.
Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği'nin;
"Dağıtım varlıkları" başlıklı 21. maddesinde; "Üretim ve tüketim tesislerinin dağıtım sistemine bağlanabilmesi için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde, söz konusu yatırım dağıtım şirketi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir.
Dağıtım şirketi talebin karşılanabileceği tarihi, talebin yapıldığı tarihten itibaren beş yılı geçmemek üzere bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişiye bildirir.
Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait bedel, dağıtım şirketi tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla oniki aylık taksitte, yatırımı yapan veya finanse eden gerçek veya tüzel kişiye, muhataba ulaşılamaması hâlinde tesisin bulunduğu yerdeki en yakın banka ya da PTT şubesine, hak sahip veya sahipleri adına yatırılarak ödenir. Dağıtım tesisinin geçici kabulünün, dağıtım şirketinin bağlantıyı karşılayabileceğini öngördüğü tarihten sonra yapılması hâlinde ödeme geçici kabülün yapıldığı tarihi takip eden yıl başlar. Dağıtım şirketi ilgili dağıtım tesisini, varlık kayıtlarına ödemenin yapıldığı tarihte ekler.
Yapılacak olan yatırımla ilgili işin başlangıcından kesin kabulünün yapılmasına kadar gerçekleştirilecek iş ve işlemler, alınabilecek avanslar, yatırım bedelinin hesaplanması, ödenmesi ve alınacak teminatlar ile ilgili olarak dağıtım şirketleri tarafından teklif edilen ve Kurul tarafından onaylanan metodoloji kullanılır.
Bu madde hükümleri uyarınca yapılan dağıtım tesisinin dağıtım şirketi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar Tüketici Fiyat Endeksi oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış taksitlere ilişkin tutara, vade tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı uygulanır." hükmü yer almış;
"Mahsup Yöntemiyle Geri Ödeme" başlıklı Geçici 2. maddesinde ise, "Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önceki dönemde; üretim ve tüketim tesislerinin iletim veya dağıtım sistemine bağlanabilmesi için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olması ve yeterli finansmanın mevcut olmaması dolayısıyla TEİAŞ veya dağıtım şirketi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından yapılmış veya finanse edilmiş olup da buna ilişkin gerçekleşen yatırıma ilişkin toplam harcama tutarı, iletim veya dağıtım tarifesinden mahsup edilmek suretiyle karşılanan yatırımların geri ödemesine, gerçekleşen yatırıma ilişkin toplam harcama tutarının tamamı karşılanana kadar aynı yöntem ile devam edilir.
Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren on yıl içerisinde bu madde kapsamındaki gerçekleşen yatırıma ilişkin toplam harcama tutarlarının geri ödemesi tamamlanamadığı takdirde, bakiye tutar ilgili gerçek veya tüzel kişilere onuncu yılın sonunda defaten ödenir." hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket tarafından Adıyaman ilinde kurulan Şifrin Regülatörü ve HES üretim tesisinin sisteme bağlantı hattının aynı şirketçe kurularak hattın dağıtım şirketine devrinin gerçekleştirildiği, bu hatta ilişkin harcanan bedellerin her ay davacı şirketin dağıtım sistem kullanım bedelinden mahsup edilmek suretiyle geri ödendiği; yukarıda yer verilen Yönetmelik hükümleri ile dağıtım tesislerinin inşasından kaynaklanan geri ödemelerin 12 ay içerisinde eşit taksitlerle geri ödeneceğinin kurala bağlandığı; ancak, Yönetmeliğin dava konusu edilen hükmünde, yürürlük tarihinden önce gerçekleştirilen yatırımlar için dağıtım sistem kullanım bedelinden mahsup edilmeye devam edileceği ve 10 yıllık geri ödeme süresi öngörüldüğü, bu durumun hukukî güvenlik ilkesine, hakkaniyet kurallarına uygun olmadığı ileri sürülerek anılan Yönetmeliğin Geçici 2. maddesinin 1. fıkrası ile 2. fıkrasındaki "on" ve "onuncu" ibarelerinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacı şirketin inşa ederek dağıtım şirketine devrini gerçekleştirdiği tesislere ilişkin yatırım bedelinin dağıtım tarifesi üzerinden değil, Yönetmelikte yapılan değişiklik uyarınca 12 aylık eşit taksitler hâlinde ödenmesini amaçladığı anlaşılmaktadır.
Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması hukuk devleti ilkesinin yerine getirilmesi için zorunlu koşullardandır. Yapılan düzenlemelerde istikrar, belirlilik ve öngörülebilirlik göz önünde bulundurularak hukukî güvenlik sağlanır. Devlet açık ve belirgin hukuk kurallarını yürürlüğe koyarak bunları uyguladığı zaman hukuk güvenliği sağlanır.
Haklı beklenti, yönetimin ister bir düzenleyici işlem, ister bir taahhüt, isterse uzun süren bir uygulamasına güvenerek olsun, bireylerin çıkarlarına ya da lehlerine olan bir sonuca ulaşabileceklerini ümit etmeleridir.
İdareler, kendi görev alanlarını ilgilendiren yasa ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, her zaman yönetmelik, tebliğ, genelge çıkarabilme ve bu düzenlemelerle, değişen koşullar dikkate alınarak, daha önceki düzenlemeler ile doğmuş olan objektif hukukî durumları, ileriye yönelik olarak yürürlükten kaldırma yetkisine sahip bulunmaktadırlar.
İdarenin, yönetmelik değişikliğini derhal uygulamaya koyması veya değişikliğin yürürlüğe gireceği tarihi ertelemesi veyahutta yapılan değişiklikle ilgili olarak bir geçiş hükmü getirip getirmemesi konusunda takdir yetkisi bulunmaktadır. İdare, sözü edilen yetkisini kullanmak suretiyle bir geçiş hükmü getirmiş ise, bu hükümden yararlanacak olanlar yönünden getirilen kuralın da, yukarıda sözü edilen hukukî güvenlik ilkesine, haklı beklenti ilkesine, hakkaniyet kurallarına uygun olması ve geçiş hükmü getirilirken kapsamında bulunanların tâbi olduğu mevzuat hükümlerinin de gözetilmiş olması gerekmektedir.
Yönetmelik değişikliğinden önceki düzenlemeye göre (davacının tâbi olduğu ve tesis sözleşmesinin imzalandığı tarih olan 06/07/2011 tarihinde yürürlükte bulunan) gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarının, bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde, davacı tarafından iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşüleceğinin öngörüldüğü, daha sonra Yönetmelikte yapılan değişiklik uyarınca gerçekleşen yatırıma ait bedel, dağıtım şirketi tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla oniki aylık taksitte, yatırımı yapan veya finanse eden gerçek veya tüzel kişiye, muhataba ulaşılamaması hâlinde tesisin bulunduğu yerdeki en yakın banka ya da PTT şubesine, hak sahip veya sahipleri adına yatırılarak 12 aylık eşit taksitler hâlinde ödeneceğinin öngörüldüğü, ancak geçici madde ile de, bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önceki dönemde gerçekleşen yatırıma ilişkin toplam harcama tutarının, iletim veya dağıtım tarifesinden mahsup edilmek suretiyle karşılanan yatırımların geri ödemesine, gerçekleşen yatırıma ilişkin toplam harcama tutarının tamamı karşılanana kadar aynı yöntem ile devam edileceği, bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren on yıl içerisinde bu madde kapsamındaki gerçekleşen yatırıma ilişkin toplam harcama tutarlarının geri ödemesi tamamlanamadığı takdirde de, bakiye tutarın ilgili gerçek veya tüzel kişilere onuncu yılın sonunda defaten ödeneceği kuralı getirilerek bir düzenleme yapılmış olup, düzenleme bu hâliyle aynı durumda olanların farklı kurallara tâbi tutulmasına yol açmaktadır. Ekonomik yaklaşım kuralı doğrultusunda yapılması gereken eşitlik ilkesine uygun bir değerlendirme olmalıdır.
Bu durumda, iptali istenen yönetmelik hükmünün hukuka uygun olduğu kabul edilemez.
Açıklanan nedenlerle, 28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği"nin Geçici 2. maddesinin 1. fıkrası ile 2. fıkrasındaki "on" ve "onuncu" ifadelerinin iptali gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davanın açıldığı tarih itibarıyla yürürlükteki hâli olan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği'nin Geçici 2. maddesinin 1. fıkrası ile 2. fıkrasında yer alan "on" ve "onuncu" ibarelerinin (teselsül nedeniyle Geçici 2. maddenin 3. fıkrası olmuştur.) iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı tarafından, dava konusu düzenlemeyle davacının ihlâl edilmiş hukukî bir menfaati bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği; davacı bakımından yürütülmesi zorunlu, kesin ve icraî nitelikte bir işlem bulunmadığından davanın reddi gerektiği; süresinde açılmayan davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği; davacının yenileme dilekçesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesine uygun olmadığından davanın reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı idarenin usule yönelik itirazları geçerli görülmeyerek esasın incelenmesine geçildi.
ESAS YÖNÜNDEN:
İLGİLİ MEVZUAT:
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 3. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, bağlantı anlaşmasının, bir üretim şirketi, dağıtım şirketi ya da tüketicinin iletim sistemine ya da dağıtım sistemine bağlantı yapması için yapılan genel ve özel hükümleri içeren anlaşmayı ifade ettiği; 9. maddesinin ikinci fıkrasında, dağıtım şirketinin, lisansında belirtilen bölgedeki dağıtım sistemini elektrik enerjisi üretimi ve satışında rekabet ortamına uygun şekilde işletmek, bu tesisleri yenilemek, kapasite ikame ve artırım yatırımlarını yapmak, dağıtım sistemine bağlı ve/veya bağlanacak olan tüm dağıtım sistemi kullanıcılarına ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda eşit, taraflar arasında ayrım gözetmeksizin hizmet sunmakla yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.
Tesis Sözleşmesi'nin imzalandığı tarihte yürürlükteki hâli olan mülga Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 38. maddesinin altıncı fıkrasında, "Sisteme bağlantı yapılması hâlinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde, söz konusu yatırım TEİAŞ ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile TEİAŞ ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Sözlük anlamı ile "düzenli hâle koymak, düzen vermek, tanzim ve tertip etmek" olarak tanımlanan "düzenleme", kamu hukukunda kural koyma ile eş anlamlıdır. Kural ise; sürekli, soyut, nesnel, genel (kişilik dışı) durumları belirleyen ve gösteren norm olarak tanımlanmaktadır (ÖZAY İl Han, Günışığında Yönetim, 2017, İstanbul, s. 426).
İdare, Anayasa ve kanunlardan aldığı yetki ile kural koyma (düzenleme yapma) yetkisine sahiptir. "Kural işlemler" (ya da diğer adıyla genel düzenleyici işlemler), üst hukuk kurallarına uygun olarak hukuk düzenine yeni kural getiren ya da mevcut bir kuralı değiştiren veya kaldıran tek yanlı idarî işlemlerdir. Düzenleme yetkisini kullanarak tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge gibi genel düzenleyici işlemleri yapan idarenin bir işleminin düzenleyici nitelik taşıdığının kabul edilebilmesi için, söz konusu işlemin sürekli, soyut, nesnel, genel durumları belirleyen ve gösteren hükümler içermesi, başka bir anlatımla, belirtilen nitelikte kurallar getirmiş olması gerekmekte olup, bu genel düzenlemelerin üst hukuk kurallarına aykırı hükümler içermemesi zorunludur.
Dava konusu uyuşmazlık, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği'nin yürürlüğe girdiği tarihten önce ve yürürlük tarihinden sonra dağıtım şirketi adına inşa edilen bağlantı tesisi bedelinin geri ödeme süresi farklılığının eşitlik ilkesine aykırı olup olmadığına ilişkindir.
Davacı şirket ile Akedaş Elektrik Dağıtım A.Ş. arasında 06/07/2011 tarihinde Dağıtım Sistemi Bağlantı Anlaşması (Anlaşma) imzalanmıştır. Anlaşma'nın ekinde yer alan Tesis Sözleşmesi'nin 6. maddesinde, kullanıcının yapacağı tesislerin sözleşme bedelinin hesaplanmasında kullanılan yıla ait birim fiyatlarla kesin hesap bedelinin belirleneceği, kesin hesap bedeli ile kullanıcı tarafından yapılan masrafların toplamından mahsuplaşmaya esas bedelin bulunacağı ve bu bedelin sabitleneceği, tesisin inşa edileceği yerdeki kullanıcının elektrik aboneliğinden kaynaklanan tüketimi nedeniyle mahsuplaşmaya esas bedel karşılanana kadar, sözleşme bedelinin hesaplanmasında kullanılan birim fiyat yılına ait sabitlenen dağıtım sistem kullanım birim fiyatı üzerinden hesaplanan dağıtım sistem kullanım bedelinin düşüleceği belirtilmiştir.
Tesis Sözleşmesi'nin imzalandığı tarihte yürürlükteki hâli olan mülga Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 38. maddesinde de tesis bedelinin, dağıtım şirketi ile yapılan bağlantı anlaşması çerçevesinde dağıtım tarifesinden düşülmesi öngörülmüştür. Ancak tesis sözleşmesi ile mülga Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nde geri ödeme süresi düzenlenmemiştir. Geri ödeme süresine yönelik herhangi bir azami süre sınırının belirlenmemesi ise kullanıcıların inşa ettikleri tesis bedelini ne kadar sürede geri alabileceği hususunda hukukî belirsizlik yaratmaktadır. Normların hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir tereddüte ve şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu tedbirler içermesi belirlilik ilkesinin gereğidir. Bu ilke gereğince, dava konusu düzenleme ile dağıtım şirketlerine on yıl içerisinde mahsuplaşmayı tamamlaması, bu süre içerisinde mahsuplaşmanın tamamlanamaması hâlinde geriye kalan bakiye tutarı kullanıcılara bir defada ödeme yükümlülüğü getirilmiştir.
Görüldüğü üzere, tesis bedelinin azami geri ödeme süresinin on yıl ile sınırlandırılması dağıtım şirketi adına bağlantı tesisi inşa eden kullanıcılar için hukuken belirli hâle gelmiştir. Zira, kullanıcılar tesis inşa etme kararı verirken katlandığı maliyetin ne kadar süre içerisinde dağıtım şirketi tarafından geri ödeneceğini bilmektedir. Aksi takdirde, süresi tam olarak belirlenmeyen bir yükümlülüğün dağıtım şirketlerince ne zamana kadar yerine getirilip getirilmeyeceği objektif olarak belirlenemeyeceği gibi bu yükümlülüğü farklı sürelerde yerine getirmeye çalışan dağıtım şirketleri açısından eşit, taraflar arasında ayrım gözetilmemesi ilkesine uygun dağıtım faaliyetinde bulunulamayacaktır.
Öte yandan, davacı tarafından, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra dağıtım şirketi adına inşa edilen tesis bedelinin bir yıl içinde on iki eşit taksitte ödenmesinin ve TÜFE oranında güncellenmesinin öngörüldüğü, Yönetmeliğin yayım tarihinin geri ödeme süresinde kriter alınmasının eşitlik ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmadığı ileri sürülmüştür.
Bu noktada, geriye yürümezlik ilkesinin maddî olay üzerindeki etkisine değinilmelidir. Öğretide ve uygulamada geriye yürümezlik ilkesinin hukukun genel bir ilkesi olduğu kabul edilmektedir. Yeni kuralın, eski kural yürürlükte iken başlamış, ancak henüz oluşumunu tamamlamamış hukukî işlem, durum ve olaylara, yürürlük tarihinden itibaren uygulanması geniş anlamda geriye yürüme; yürürlüğe giren yeni kuralın sonuçlarını ve etkilerini, yürürlük tarihinden önceki zamanda tamamlanmış hukukî ilişki ve olaylara karşı uygulanması ise dar anlamda geriye yürümedir.
Kanunlar için öngörülen geriye yürümezlik ilkesi, idarî işlemlerin söz konusu olduğu tüm alanlarda temel bir ilkedir. Bu ilke gereğince, idarî işlemler yürürlüğe girdiği andan başlayarak etkilerini doğurur. Bu etkilerin yürürlük öncesi döneme ilişkin olmamaları gerekir. Zira idare, geçmişi değil, ancak geleceği düzenlemek ve etkilemek yetkisine sahiptir. Gerek bireysel gerek düzenleyici nitelikteki idarî işlemler, tesis edildikleri tarihten daha eski bir tarihe yönelik olarak hüküm ve sonuç doğuramazlar.
İdarî işlemlerin geriye yürümezliği ilkesi, yargısal kararlar ve öğretide kabul edilmiş bir idare hukuku kuralıdır. Bu kuralın geçmişe yürümezlik ve belirlilik unsurlarını içeren hukukî güvenlik ilkesine uygun kullanılması, hukuk devleti olmanın doğal ve zorunlu gereğidir. Kural, bir idarî kararın tamamlandığı anda yürürlüğe girmesi ve o andan itibaren geleceğe yönelik hüküm ve sonuç doğurmasıdır.
Bu durumda, dağıtım şirketi adına inşa edilen tesis bedelinin, dağıtım şirketi tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla on iki aylık eşit taksitle geri ödeneceğine ilişkin kuralın, Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren kullanıcılar tarafından inşa edilen tesislere yönelik olduğu anlaşıldığından, bu kuralın Yönetmeliğin yayım tarihinden önce inşa edilen tesislere yönelik olarak geriye yürütülmesi hukuken mümkün değildir.
Diğer taraftan, 10/01/2013 tarih ve 28524 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 38. maddesinin altıncı fıkrasının değiştirildiği, söz konusu değişiklikle dağıtım şirketi adına inşa edilen tesis bedelinin, dağıtım şirketi tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla on iki aylık eşit taksitle geri ödeneceğinin düzenlendiği, bu değişikliğin 01/01/2014 tarihinde yürürlüğe gireceğinin kurala bağlandığı, ancak değişikliğin yürürlük tarihinden önce yapılan ve 02/11/2013 tarih ve 28809 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği ile anılan kurala yer verilmediği, bu hâliyle 10/01/2013 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Yönetmelik değişikliğinin hukukî varlık kazanmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, yukarıda yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, dava konusu Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği'nin Geçici 2. maddesinin 1. fıkrası ile 2. fıkrasında yer alan "on" ve "onuncu" ibarelerinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
