Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2018/2841
Karar No: 2020/4557
Karar Tarihi: 22.12.2020

Danıştay 12. Daire 2018/2841 Esas 2020/4557 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2841
Karar No : 2020/4557

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı tarafından; geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken vefat eden eşinden dolayı tarafına 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında vazife malullüğü aylığı bağlanması talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile başvuru tarihinden itibaren bağlanacak aylıkların anılan tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; davacının eşi …'ın olay günü evinin çatısında etrafı seyrederken bölücü terör örgütüne ait izler gördüğü, bunun üzerine silahını alarak izleri takip etmek için gittiği, dönerken de ayağının kayması sonucu yüksekten düşerek hayatını kaybettiği, olayın güvenlik kuvvetlerince yapılan bir operasyondan kaynaklanmadığı gibi bu konuda kendisine verilmiş bir emir ve talimatın da bulunmadığı, öte yandan davacının, eşinin ölümü üzerine 2330 sayılı Kanun uyarına nakdi tazminat ve diğer yardımlardan yararlanmak için İçişleri Bakanlığına gerekli belgelerle başvuruda bulunmamış olduğu anlaşıldığından, davacının ölen eşinin durumunun 2330 sayılı Kanun kapsamında bulunduğunun tespiti ile nakdi tazminat istemiyle İçişleri Bakanlığına başvuru yapmadan doğrudan davalı idareye 2330 sayılı Kanun uyarınca aylık bağlanması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Köy Korucuları Yönetmeliği'nin 9. maddesinde geçici köy korucularının görevleri ve kapsamının belirlendiği, buna göre geçici köy korucularının mevzuat hükümlerinin kendilerine vermiş olduğu yetkiler kapsamında talimat olmasa dahi durum ve şartların gerektirdiği durumlarda terör örgütünün yoğun faaliyet gösterdiği yerleşim yerlerinde, halkın emniyet ve asayişinin sağlanması için gerekli olan tüm iş ve işlemleri yapmakla sorumlu olduğu, bu nedenle vefat olayının görevin neden ve tesiri ile meydana geldiği, öte yandan, işbu davanın nakdi tazminat istemine dayandırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, kaldı ki, nakdi tazminat istemine ilişkin olarak açılmış davanın olduğu ancak henüz karara bağlanmadığı, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Muş ili, … Köyünde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacı murisi …, 18/04/2012 tarihinde PKK terör örgütüne ait izleri takip ederken yüksekten düşmesi sonucu vefat etmiştir.
Davacı tarafından; vefat eden eşinden dolayı 2330 sayılı Kanun kapsamında tarafına vazife malullüğü aylığı bağlanmasını talebiyle yapılan başvurunun davalı idare tarafından zımnen reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
442 sayılı Köy Kanunu'nun 74. maddesinin 3. fıkrasında; köy korucuları ve geçici köy korucularının görevde bulundukları süre içinde yaralanmaları, engelli hale gelmeleri veya ölümleri halinde "2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun" hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir.
Anılan Kanun'a dayanılarak 01/07/2000 tarih ve 24096 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan Köy Korucuları Yönetmeliği'nin 1. maddesinde; Yönetmeliğin amacının, köy korucularının işe alınması, görev alanlarının belirlenmesi, görevleri, sorumlulukları, eğitimleri ve işten çıkarılmaları ve diğer özlük hakları ile ilgili esas ve usulleri düzenlemek olduğu belirtilmiş, 9. maddesinde "Görevleri" başlıklı 9. maddesinde; "Köy korucularının görevleri şunlardır:
a) Köy halkının canına, ırzına, malına ve tasarruf emniyetine tecavüz edenleri belirlemek, bunları takip etmek, köy muhtarına ve en yakın jandarmaya en seri vasıtasıyla bildirmek, kaçmalarını, saklanmalarını önlemek, köy halkının ve köyün zabıta görevlilerinin de yardımıyla yakalamak,
b) Suç işlenirken veya işlendikten sonra, henüz izleri kaybolmadan sanıkları yakalamak,
c) Adli kolluk işleri ile ilgili olaylarda, delillerin kaybolmamasını sağlayacak tedbirleri almak,
d) Yangın, sel, deprem, toprak kayması, çığ gibi tabi afetleri bilgi edindiğinde, köy muhtarına ve en yakın jandarmaya haber vermek,
e) Köyde bulunan eski hükümlülerin, sabıkalı ya da şüphelilerin iş ve ilişkilerini araştırmak, asker ve yoklama kaçaklarını takip etmek, bunlar hakkında elde ettiği bilgileri muhtara veya jandarmaya bildirmek,
f) Bağ, bahçe ve yolları, içme suyu tesisleri ile trafo ve köy orta malları, su kuyuları, su setleri ve kanallarına ve benzeri köy tesislerine yönelik her türlü tecavüzleri önleyecek tedbirleri almak ve bu gibi tesislerin korunmasında genel ve özel kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak." düzenlemesine yer verilmiştir.
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'un, uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 1. maddesinde; Kanun'un amacı " ...barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olanların; bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesi" olarak belirtilmiş; 2. maddesinin (a)-(g) bentlerinde; kanun kapsamına alınan kamu görevlileri sayılmış; aynı maddenin (h) bendinde, yukarıdaki bentlerde sayılanların yaptıkları görevler veya yardımlar sebebiyle saldırıya maruz kalan eş, füru, ana, baba ve kardeşlerinin; Kanun kapsamında olduğu belirtilmiş; "Aylık bağlanması" başlıklı 4. maddesinin (d) bendinde; "Herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanların sakat kalmaları halinde, halinde, öğrenim durumlarına göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 36 ncı maddesi hükümlerine göre belirlenecek giriş derece ve kademeleri üzerinden (Öğrenimi bulunmayanların ilkokul mezunu gibi) kendilerine, ölümlerinde dul ve yetimlerine 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre T.C. Emekli Sandığınca görev malullüğü aylığı % 25 artırılarak bağlanır" kuralına yer verilerek, bu madde hükümlerine göre T.C. Emekli Sandığınca artırılarak bağlanacak aylıkların, hiçbir suretle aynı derece, kademe ve ek göstergedeki emsaline 5434 sayılı Kanun'un 2177 sayılı Kanunla değişik 64 üncü maddesi (e) fıkrasının son bendi gereğince bağlanması gereken miktarlardan fazla olamayacağı, hükme bağlanmıştır.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu'nun 44. maddesinde; her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar veya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamıyacak duruma giren iştirakçilere malul deneceği ve haklarında bu Kanun'un malullüğe ait hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği; 45. maddesinde de, 44. maddede yazılı malullüğün; iştirakçilerin vazifelerini yaptıkları sırada vazifelerinden doğmuş olması; vazifeleri dışında kurumların verdiği her hangi bir kuruma ait başka işleri yaparken, bu işlerden doğmuş olması; kurumların menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken o işten doğmuş olması (maksadın ilgili kurumlarca kabul edilmesi şartıyla); fabrika, atölye ve benzeri işyerlerinde, işe başlamadan evvel iş sırasında veya işi bitirdikten sonra, o işyerinde husule gelen ve yine o işyerinin mahiyetinden veya çalışma konusundan ileri gelen kazadan doğmuş olması durumunda buna vazife malullüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malulü deneceğinin, hükme bağlandığı görülmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda belirtilen Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; vazifelerini yaptıkları sırada vazifelerinden doğan nedenlerle vücutlarında oluşan arızalar veya yakalandıkları hastalıklar nedeniyle vazifelerini yapamayacak duruma girenlerin vazife malulü kabul edilecekleri, Köy Kanunu'na göre görev yapan, bu görevleri nedeniyle herhangi bir sosyal güvenlik kurumu ile ilgilendirilmeyen köy korucularının, görevde bulundukları süre içerisinde yaralanmaları, sakatlanmaları, ölümleri halinde haklarında 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı, geçici köy korucularının anılan Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için meydana gelen ölüm veya yaralanma olayının görevin sebep ve etkisinden kaynaklanması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Davacının murisinin, terör örgütüne ait izler görmesi ve bu izleri takibi sırasında, yolun karlı ve buzlu olması sebebiyle yüksekten düşmesi sonucu vefat ettiği, vefat olayının terör örgütü saldırılarına karşı güvenlik ve asayişin sağlanmasına yönelik görevi esnasında gerçekleşmesi ve 2330 sayılı Kanun kapsamında tanımı yapılan görevlerin sebep ve tesiri ile meydana gelmiş bulunması nedeniyle 2330 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanması istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali gerekirken, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Öte yandan; İdare Mahkemesince, 2330 sayılı Kanun kapsamında nakdi tazminat isteminde bulunulmuş olmasının, anılan Kanun kapsamında aylık bağlanabilmesi için ön koşul olduğu şeklinde değerlendirme yapılmış ise de, buna ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Kaldı ki; davacı tarafından, 2330 sayılı Kanun kapsamında nakdi tazminat ödenmesi talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararı, davalı idarenin istinaf istemi üzerine … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile hukuka uygun bulunmuş ve onanarak kesinleşmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4.2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi