8. Hukuk Dairesi 2011/5443 E. , 2012/1829 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Akseki Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 09.07.2008 gün ve 235/229 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenine dayanarak 103 ada 39 parselin tapu kaydının iptaliyle kök muris Mahmut Toksoy mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davada taraf teşkili davacının terekeye temsilci atanmasıyla sağlanmış ve onun huzuruyla dava yürütülmüştür.
Davalı Hazine temsilcisi davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 25.04.2007 tarihli rapor ve krokisinde A ve B harfleriyle gösterilen, 103 ada 39 parselin tamamının tapu kaydının iptaliyle veraset belgesindeki payları oranında Mahmut Toksoy mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz, kadimden beri zeminde taşlık ve ham toprak olduğu açıklanmak suretiyle 06.08.1996 tarihinde davalı Hazine adına tespit görmüş, tutanağın itirazsız kesinleşmesiyle 11.08.1998 tarihinde tapu kaydı oluşmuştur.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu 103 ada 39 parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün muris Mahmut Toksoy ve mirasçıları tarafından 1960 yıl öncesinden beri özel harmanyeri olarak kullanıldığı dosya kapsamı, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, keşifte dinlenen yerel bilirkişi beyanları ve ziraatçi bilirkişinin raporu ile belirlendiğine göre, davalı Hazine temsilcisinin bu kısma yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Davalı Hazine temsilcisinin teknik bilirkişi raporunda B harfiyle gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 25.04.2007 günü mahallinde yapılan keşifte tespitlerini yapan uzman ziraatçi bilirkişi İsmail Barut 10.05.2007 tarihli raporunda, söz konusu taşınmaz bölümünün son 8-10 yıla gelinceye kadar imar-ihyasının yapıldığını, önceleri arpa ve buğday ekildiğini, ancak yaklaşık 10 yıldan bu yana büyükbaş ve küçükbaş hayvanları otlatmak ve kuru ot elde etmek amacıyla değerlendirildiğini bildirmiştir.
Bilindiği üzere, kural olarak, ham toprak niteliğinde bir yerin emek ve para sarfedilerek imar-ihyasının yapılması ve imar-ihyanın tamamlanmasından itibaren yirmi yıllık zilyetliğin aralıksız, çekişmesiz tamamlanması ve tespit tarihine kadar anılan kazanma süresinin dolması halinde, TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri uyarınca kazanılması olanaklıdır. Nitekim, Dairenin 04.10.1999 tarih ve 1999/6343-7376 Esas ve Karar sayılı ilamı ve HGK.nun 23.02.1995 gün ve 1994/8-873 Esas, 1995/2169 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Hal böyle olunca, 103 ada 39 parsel kapsamında kalan teknik bilirkişinin raporunda B harfiyle gösterdiği taşınmaz bölümünün yerel bilirkişinin beyanı ile ziraatçı bilirkişi raporundaki açıklamalara göre kadastro tespitinin yapıldığı 07.08.1996 tarihinde imar ihyasının tamamlanmadığı kadastro tespitinden sonra ise taşınmaz tapuda kayıtlı bir yer olup, bu tür taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukuken bir değer taşımayacağı anlaşılmakla, söz konusu bölüm yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile 103 ada 39 parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişi raporunda B harfiyle gösterilen yere ilişkin hüküm bölümünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.