8. Hukuk Dairesi 2012/1674 E. , 2012/1819 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve tazminat
... ile ... ve ihbar olunan Hazine aralarındaki tapu iptali, tescil ve tazminat davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Gölbaşı / Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.03.2010 gün ve 897/153 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.11.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... vekili Avukat ..., ihbar olunan davalı Hazine vekili Avukat Hatice Göktepe ve karşı taraftan davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya yeniden incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan taşınmaz bölümü için açılan davada Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/332 Esas, 2003/1037 Karar sayılı ve 4.6.2003 tarihli hükmüyle dosyasındaki krokide gösterilen 1820 m2 taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verildiğini ve hükmün kesinleştiğini, infazı için başvurulduğunda vekil edeni lehine tesciline karar verilen kısma, yapılan imar uygulamasında 761 ada 6 parsel numarası verildiğinin öğrenildiğini, kesinleşen hükümle tesciline karar verilen taşınmaz bölümüne ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini; bu talep kabul edilmediği takdirde fazla haklarının saklı tutularak 6500 TL tazminatın yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; bilahare 26.1.2009 tarihli celsede tapu iptali ve tescil talebinden feragat edilmiş, 6.4.2009 tarihinde harçlandırılan 11.3.2009 tarihli ıslah dilekçesinde ise nizalı yerin kesinleşen hükümde hatalı ölçüldüğü gerçek miktarının 2195 m2 olduğu açıklanarak buna karşılık gelen bedelin 92190 TL"nin yasal faiziyle hükmolunmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmaz bölümünün imar uygulamasına Hazine adına alınarak, düzenleme ortaklık payı kesintisiyle bu yere karşılık 766 ada 11 parselin Hazine adına tescil edildiğini; mevcut 6 parselin ise dava dışı 3. kişi adına tapuya kayıtlı bulunduğunu, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Fer’i müdahil sıfatıyla davaya katılan Hazine vekili, davacının talebinin kesinleşen tescil hükmüyle sınırlı olması gerektiğini açıklayarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, feragat nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın reddine; davacı adına kesinleşen hükümle tesciline karar verilen taşınmaz bölümünün imar uygulamasına alınması nedeniyle davacının zarar gördüğü gerekçesiyle 92190 TL" nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı ... Başkanlığından tahsiliyle davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Hükmün kabule ilişkin bölümü davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya arasında mevcut Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/332 Esas, 2003/1037 Karar sayılı dosyası incelendiğinde; davacı ...’ın 1.6.1999 tarihinde Hazine, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Hacılar Köyü Tüzel Kişiliğine yönelterek açtığı davada imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan taşınmazın adına tapuya tescili isteğinde bulunduğu, 4.6.2003 tarihinde verilen hükümle dosyasındaki 30.10.2002 tarihli rapor ve krokide A harfiyle gösterilen 1820 m2 taşınmaz bölümünün davacı adına tesciline karar verildiği, davalı Hazine ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının isteği üzerine yapılan temyiz incelemesiyle hükmün Dairenin 2003/7502 Esas, 2003/7486 Karar ve 13.11.2003 tarihli ilamıyla onandığı ve karar düzeltme talebinin de reddiyle 4.3.2004 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Ne var ki; davacı adına tescile karar verilen taşınmazın bulunduğu yerde 23.2.2004 tarihinde imar uygulaması yapılmış, davaya konu taşınmaz bölümü 7322 parsel numarasıyla 23.2.2004 tarihinde ihdasen Hazine adına tescil edilmiş ve imar uygulamasıyla düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılarak kalan kısmı Hazine adına 766 ada 11 parselde hisselendirilmiştir. Davacı adına tesciline hükmolunan taşınmaz bölümü zeminde kısmen 761 ada 6 parsel, kısmen park ve yolda bırakılmıştır. 6 parsel dava dışı 3.kişi adına kayıtlı 985 parselin imar uygulaması görmesi nedeniyle dağıtım cetvelinde maliki 3.kişiye bırakılan yerdir.
Bir sübjektif hakkın kendisinden istenebileceği kişi, kural olarak o hakka uymakla yükümlü olan kişidir. Başka bir anlatımla borçlusudur. Bir alacağın tahsili veya tazminatın ödetilmesi davasında davalı olma sıfatı kural olarak o alacağın borçlusu veya tazminat yükümlüsüne aittir. Davada sıfat yokluğu taraflarca ileri sürülebileceği gibi resen de nazara alınabilir. Zira sıfat yokluğu, davada taraf olan kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir durumdur. 6100 sayılı HMK.nun 114 maddesinde taraf ehliyeti dava şartları arasında sayılmıştır. Somut olayda, yukarıda tarihi ve sayısı yazılı kesinleşen hükümle davacı adına tesciline karar verilen taşınmaz bölümü, söz konusu hükmün karar tarihi ile kesinleşme tarihi arasındaki dönemde Hazine adına ihdasen tapuya tescili yapılarak, imar uygulamasına Hazine adına girmiş ve imar uygulaması nedeniyle yapılan ortaklık payı kesintisinden arta kalan kısım dağıtım cetveline göre 766 ada 11 parselde hisselendirilerek Hazine üzerine tescil edilmiştir. Dava konusu taşınmaz Hazine adına imar uygulamasına katıldığına ve dağıtımla 766 ada 11 parselde hisselendirildiğine göre, davanın Hazineye yöneltilmesi gerekir. Uyuşmazlığa konu taşınmaz bölümünün imar uygulaması neticesinde oluşan mülkiyet hakkına bağlı olarak Gölbaşı Belediye Başkanlığının aktif varlığında bir artış olmadığı gibi, davalı ... davacının yukarıda esas ve karar numarası belirtilen tescil davasında taraf olarak da yer almamıştır. Davanın reddine karar verilmesi
gerekirken, davalı ... Başkanlığının talebe konu tazminatın sorumlusu bulunmadığı gözden kaçırılarak yazılı gerekçeyle hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün kabule ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 900 TL avukatlık ücretinin davacı ..."dan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı ... Başkanlığına verilmesine ve 1.370,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden Gölbaşı Belediye Başkanlığına iadesine 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.