17. Hukuk Dairesi 2015/14938 E. , 2016/96 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline işyerim paket sigorta poliçesi ile sigortalı mobilya deposunun, binanın 2. kat merdiven boşluğundan geçen ana su borusunun patlaması sonucu hasar gördüğünü, müvekkili tarafından sigortalıya 40.000,00 TL hasar ödemesi yapıldığını, davalıların binanın malikleri olduğunu belirterek 26.666,66 TL tazminatın ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı ..."ın dava konusu binada malik olmadığı anlaşılmakla hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile HMK.nun 114/1-d ve 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine, davalılar ..., ... ve ... hakkındaki davanın kabulü ile 26.666,66 TL maddi tazminatın 08.09.2011 ödeme tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
TC Anayasası"nın 36/1 maddesinde "Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" hükmü düzenlenmiştir. Yine HUMK.nun 73. maddesi (HMK"nın 27. maddesi) uyarınca "kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikce hükmünü veremez". Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re"sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Somut olayda, davalıların dava dilekçesinde belirtilen adreslerine duruşma davetiyeleri gönderilmiş, tebliğler Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, davalılar vekili, davalıların tebliğ yapılan adreste hiçbir zaman ikamet etmediklerini, davalıların karardan sonra tesadüfen davadan haberdar olduklarını, davalıların nüfus kayıt sisteminde kayıtlı adreslerine tebliğ yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Dosyanın incelenmesinde, davalıların cevap dilekçesi sunmadıkları, duruşmalara katılmadıkları görülmüştür. Temyiz incelemesi safhasında, davalıların, dava dilekçesinin ve gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihlerdeki mernise kayıtlı adresleri araştırıldığında, davalılara tebliğ yapılan adreslerden farklı adreslerin kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bu halde davalılara, Tebligat Kanunu 21. maddesine göre yapılan tebliğlerin usulüne uygun olduğundan söz edilemez.
Bu durumda mahkemece, davalılara 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nda 19.01.2011 gün ve 6099 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikler de nazara alınarak usule uygun şekilde dava dilekçesinin tebliği ile savunma ve delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde taraf teşkili sağlanmadan, yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalılar ..., ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve ..."a geri verilmesine 11/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.