MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK" nın 157/1, 62, 52/2,51 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın kullanmış olduğu cep telefonundan arandığı, arayan şahsın "Emniyetten aradığını, Savcılık ile işbirliği yaptıklarını, müştekinin bankadaki hesaplarında oynama oluğunu, hesabından para çekeceklerini, kendilerinin buna el koyduklarını, parasını kurtaracaklarını, hesabında bulunan parayı vereceği hesap numarasını aktarmasını, parasını tekrar geri alacağını" söylemesi üzerine katılanın inanarak hesabında bulunan 8000 TL parayı şahsın vermiş olduğu sanık ..."e ait hesaba yatırdığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın, kendisini kamu görevlisi olarak tanıtmak suretiyle dolandırıcılık yaptığının iddia olunması karşısında, bu eylemin, 24/11/2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesiyle eklenen 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 14/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.