Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/22580
Karar No: 2015/917
Karar Tarihi: 21.01.2015

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/22580 Esas 2015/917 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2014/22580 E.  ,  2015/917 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi


    Taksirle öldürme suçundan sanık ..."ın, TCK"nın 85/1, 62/1. 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri gereğince 15.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 53/6. maddesi uyarınca sürücü belgesinin 2 yıl süreyle geri alınmasına ilişkin ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/02/2010 tarihli ve 2010/461, 2010/769 sayılı kararının infazı sırasında, sanık müdafii tarafından sürücü belgesinin iade edilmesine ilişkin talebin reddine dair ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü infaz işlemleri Değerlendirme Komisyonu"nun 13/06/2014 tarihli ve 2014/28 sayılı kararına karşı yapılan itiraz üzerine, Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın ehliyetin geri alınmasına karar veren ... 2. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine ilişkin ... İnfaz Hakimliği"nin 20/06/2014 tarihli ve 2014/705 esas, 2014/718 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 30/06/2014 tarihli ve 2014/502 değişik iş sayılı kararını kapsayan infaz dosyası incelendi.
    5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu"nun 3/1-g maddesinde yer alan "Bu Kanunda yer alan: Müdürlük: Denetimli serbestlik müdürlüğünü, ifade eder." şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun"un 18. maddesinde yer alan "(1) Müdürlükler ile koruma kurullarının idari nitelikteki eylem ve işlemlerine karşı infaz hakimliğine şikayette bulunulabilir. (2) Bu Kanunun uygulanması kapsamında verilmiş olan hakim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde mahkeme kararlarına karşı itiraz yolu açıktır. Diğer kanunlarda belirtilen kanun yolları saklıdır."şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, sanık müdafii tarafından ehliyetin iade edilmesine ilişkin talebin reddine ilişkin ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonu"nun 13/06/2014 tarihli kararın infaz işlemi sırasında alınmış idari nitelikte bir karar olduğu ve bu hususta şikayetin değerlendirilmesi görevinin İnfaz Hakimliğine ait olduğu gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle CMK"nın 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 06.11.2014 gün ve 94660652-105-52-8161-2014-19345/66324 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve evrak tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    TCK"nın 53/6. maddesinde yer alan "Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar." şeklindeki düzenleme incelendiğinde;
    Maddenin ilk dört fıkrasındaki düzenlemelerin kasten işlenen suçlarda hapis cezasının yasal sonucu olduğu ve hükümde belirtilmemiş olsa dahi sanık veya hükümlü lehine aleyhe bozma yasağına konu olamayacağı, ancak beşinci fıkradaki düzenlemede adli para cezasına mahkumiyet halinde de mahkemece hükmedilmek koşuluyla hak yoksunluğuna karar verilebileceği ve bu hak yoksunluğunun para cezaları açısından adli para cezasının tümüyle infazından sonra başlayacağından kuşku bulunmamaktadır.
    TCK"nın 53/6. fıkrasının uygulanma koşullarına gelince, anılan fıkrada hapis veya adli para cezasına mahkumiyet ayrımı yapılmaksızın mahkumiyet yeterli görüldüğünden, taksirle işlenen suçlarda hakim tarafından hükmedilmek ve süresi belirtilmek koşuluyla, fıkradaki bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına veya sürücü belgesinin alınmasına karar verilmesi mümkündür. Hapis cezasına mahkumiyet halinde cezanın infazı süresince yoksun bırakılan kişi bu meslek veya sanatı fiilen icra edemeyeceğinden veya sürücü belgesini kullanamayacağından, yasaklama ve geri alma hükmünün hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girmesinde ve sürenin cezanın tümüyle infazından sonra işlemeye başlamasında maddenin diğer fıkralarındaki düzenlemelere herhangi bir aykırılık veya adeletsizlik bulunmamaktadır. Ancak; adli para cezasına mahkumiyet halinde veya cezanın ertelenmesi halinde fıkranın infaz koşullarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
    Şöyleki;
    Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının ertelendiğini ve üç yıllık denetim süresi öngörüldüğünü yine aynı ilamda sürücü belgesinin altı ay alınmasına karar verildiğini düşünelim, bu ihtimalde sanığın mahkumiyeti kesinleşecek, kesinleşme ile birlikte sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin karar yürürlüğe girecek üç yıllık denetim süresince hükümlü bu sürücü belgesini kullanamayacak, üç yılın sonunda TCK"nın 51/8. maddesi uyarınca ceza infaz edilmiş sayılacak ve sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin süre başlayacaktır, görüldüğü gibi sürücü belgesi gerçekte altı ay değil bu ihtimalde üç yıl altı ay alınmıştır. Oysa hükmeden mahkeme sürücü belgesinin altı ay alınmasına karar vermiştir. Bu uygulamanın maddesinin amacı ve özüyle TCK"nın 3. maddesindeki, güvenlik tedbirlerinin işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olması gerektiğine ilişkin hükümle bağdaşmadığı açıktır.
    Aynı çelişkili durum para cezaları açısından da söz konusudur, sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ekonomik ve sosyal durumu itibariyle aylık 24 eşit taksitte ödenmesine karar verilmesi halinde, sürücü belgesi hüküm kesinleşir kesinleşmez alınacak belki de çalışarak adli para cezasını ödeyeceğini düşünen ve mesleği şoförlük olan sanık birden 24 ay boyunca mesleğini icra edemez hale gelecek, aslında sürücü belgesi altı ay alınmış olmasına karşın 2 yıl 6 ay boyunca sanık bu haktan mahrum edilmiş olacaktır.
    Bu adil olmayan ve yasanın amacıyla da bağdaşmayan uygulamaların önlenmesi için, sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin, adli para cezası ve erteli hapis cezasını içeren hükümler ile birlikte verilmesi halinde, hakkaniyet, hak ve nasafet ilkeleri ile TCK"nın 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak geri alma tedbirine taksitli adli para cezası ile birlikte karar verildiğinde, geri alma işleminin adli para cezasının infazı süresi boyunca uygulanmayıp cezanın infaz edildikten sonra, hükümlünün sürücü belgesinin geri alınarak ilamda belirtilen süre boyunca bu tedbirin uygulanmasının hakkaniyete daha uygun olacağı anlaşılmaktadır.
    Somut olaya gelince; 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu"nun 3/1-g maddesinde yer alan "Bu Kanunda yer alan: Müdürlük: Denetimli serbestlik müdürlüğünü, ifade eder." şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun"un 18. maddesinde yer alan "(1) Müdürlükler ile koruma kurullarının idari nitelikteki eylem ve işlemlerine karşı infaz hakimliğine şikayette bulunulabilir. (2) Bu Kanunun uygulanması kapsamında verilmiş olan hakim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde mahkeme kararlarına karşı itiraz yolu açıktır. Diğer kanunlarda belirtilen kanun yolları saklıdır." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, hükümlü müdafii tarafından sürücü belgesinin iade edilmesine ilişkin talebin reddine ilişkin ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonu"nun 13/06/2014 tarihli kararın infaz işlemi sırasında alınmış idari nitelikte bir karar olmadığı, bu konudaki işlemin 5275 sayılı Kanunun 98. maddesi kapsamında bulunduğu, bu husustaki talebin değerlendirilmesi görevinin hükmü veren mahkemeye ait olduğu, hükmü veren mahkemece önüne gelecek taleple ilgili de yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirme yapılması gerekeceği, bu nedenle ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 30/06/2014 tarihli ve 2014/502 değişik iş sayılı kararında isabetsizlik görülmediğinden kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi