14. Hukuk Dairesi 2015/11092 E. , 2015/11068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.12.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil yargılama esnasında ıslah ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.12.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ KAR A R _
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, yargılama esnasında ıslah ile tahsis edilen taşınmaz bedelinin rayiç değerinin tahsili istemlerine ilişkindir.
Davalı, taşınmaz üzerinde yapı yapılmadığı gibi temele de rastlanılmadığını, arsa bedelinin ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 02.12.2013 tarihli 2013/14304 Esas 2013/14913 Karar sayılı ilamı ile "Davacının dayandığı tapu tahsis belgesinin geçersizliğine dair idarece alınmış bir karar veya tahsis belgesini iptal eden bir yargı kararı bulunmadığı sürece bu belge hukuken geçerlidir. Bu durumda mahkemece davacının tahsis edilen arsa bedelini ödeyip ödemediği araştırılarak; ödenmediğinin anlaşılması halinde taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığıyla belirlenerek depo ettirilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesi bulunsa bile o yerin mutlaka adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili gerekmez.
Ülkemizde 1960-1970 döneminden itibaren kırsal kesimden büyük şehirlere yoğun bir göç olayı yaşanmış, kamu arazileri işgal edilerek sayısız gecekondu inşa edilmiştir. Bu çarpık yapılaşmanın önlenmesi için 1984 yılında 2981 sayılı İmar Affı Kanunu çıkarılmış; bu düzenleme ile kamu arazileri üzerine 1984 yılından önce yapılmış olan gecekonduların sahiplerine tapu tahsis belgesi verilmiştir. Bu şekilde ileride imar uygulaması gerçekleştiğinde tahsis sahiplerine gecekondularının üzerinde bulunduğu imar parselinin tapusunun verilmesi öngörülmüştür.
Diğer taraftan kamu arazilerini işgal ederek bedelli veya bedelsiz olarak uzun yıllar kullanan, üzerine işyeri veya mesken yaparak rant elde eden tahsis sahiplerinin açtıkları davalarda tahsis koşullarının gerçekleşmemesi nedeniyle tapu iptali ve tescil taleplerinin reddi halinde ödemiş oldukları tahsis bedelini dava tarihindeki rayiç üzerinden geri istemeleri TMK’nın 2. maddesindeki dürüst davranma kuralına aykırıdır.
Somut olayda; davacı, yargılama esnasında ıslah ile tapu iptali ve tescilin fiilen mümkün olmaması sebebiyle taşınmazın rayiç bedelinin tahsilini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacı tarafından tahsise konu taşınmazın arsa bedelinin ödenmiş olduğu kanıtlanamamıştır. Ancak, davacı her ne kadar tahsise konu taşınmazın rayiç değerini talep etmiş ise de çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince davacının tapu tahsis belgesi almak için imar affı başvurusu sırasında ödediği 2.000,00 TL"nin güncelleştirilmiş değeri belirlenerek davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde
.yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.