Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/22788
Karar No: 2010/7490
Karar Tarihi: 22.03.2010

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/22788 Esas 2010/7490 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2008/22788 E.  ,  2010/7490 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, genel tatil, ücret, yıllık izin
    alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı .... bünyesinde, 2004 yılı 10. ayında şoför olarak işe başladığını, 6 ay sonra her iki şirketin kardeş şirket olması nedeniyle ... nde görevlendirildiğini, müvekkilinin aralıksız olarak çalışmasına devam ettiğini, kaptan şoför olarak çalıştığını, müvekkilinin haftanın 1 günü hariç 24 saat otobüste kaldığını, 8 saat otobüste uyuduğunu, 9 saat araç kullandığını, ancak aracın terminallerde beklediği 4-5 saatlik boş zamanda aracın tamir bakım işlerini yaptığını, dini ve milli bayramlarda çalıştığını, davalı şirketin fazla çalışma ve genel tatil ücretlerini ödememesi üzerine davacının, 21/09/2006 tarihinde noter ihtarnamesiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, yıllık izin ücretleri ve Eylül ayından 20 günlük ücret alacağı kaldığını belirterek, kıdem tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram genel çalışma ücretleri ile ücret alacağının hüküm atına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının asgari ücretle çalıştığını ve bordroları imzaladığını, davacının dilekçesinde belirttiği biçimde fazla çalışma yapmadığını, davacı vekilinin sunmuş olduğu davacının aldığı ücrete ilişkin belgeyi kabul etmediklerini, belgenin yetkisi olmayan kişice imzalandığını, günlük sıra başlıklı belgeyi kabul etmediklerini Karayolları Trafik Yasasına göre kaptanların çalışma sürelerinin belli olduğunu, her araçta 3 şoför çalıştığını, diğer şoförlerin gelmeyen yada izinli olanların yerine baktığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, “Davacıya ait SSK kayıtları , işe giriş bildirgesi, hizmet cetveli, işyeri kayıtları, personel özlük dosyası, maaş belgesi, imzasız günlük sıra listesi, tanık anlatımı ve tüm dosya kapsamıyla davacının, davalıya ait işyerinde hizmet akti ile istenen ücretle çalıştığı, fazla mesai ve genel tatil alacaklarının ödenmemesi nedeniyle ile iş aktinin haklı nedenle feshedildiği, kıdemi hak ettiği, ücret alacağı, izin alacağı ve genel tatil alacağı ile fazla mesai alacaklarının ödendiğinin ispatlanamadığı, genel tatil yönünden son ücretin asgari ücrete oranına göre hesap yapıldığı, fazla çalışma yönünden ise son ücretin asgari ücrete oranına göre ve Karayolları Trafik Kanununa göre günde 9 saat çalıştığı kabul edilerek
    yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    İşçilik alacaklarında uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun çeşitli hükümlerinde faiz konusunda düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan Yasanın 34. maddesinde, gününde ödemeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağı hükmü bulunmaktadır. Maddede sözü edilen ücret geniş anlamda ücret olup, çalışma karşılığı ücretler ile ikramiye, pirim, jestiyon ve benzeri ödemler ve fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatil ücretleri de bu kapsama dahildir. İşe iade davası ile tespit edilen en çok 4 aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de 4857 sayılı İş Kanununun 34. maddesinde sözü edilen özel faiz türü uygulanmalıdır.
    Öte yandan, ücretin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanması halinde 2822 sayılı yasanın 61. maddesi uyarınca söz konusu alacağa uygulanması gereken faiz, en yüksek işletme kredisi faizi olmalıdır.
    Ücret alacağının 1475 sayılı yasa döneminde doğmuş olması durumunda 10.6.2003 tarihine kadar yasal faiz, bu tarih sonrası ücretler bakımından ise bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. İşçinin ücret konusundaki talebinin “yasal faiz” olarak adlandırılmış olması da 4857 sayılı İş Kanununun 34. maddesinin uygulanmasına engel değildir. Gerçekten, ücret alacağı bakımından anılan 34. maddede faizle ilgili olarak yasal düzenleme yer aldığından, işçinin isteğinin, bahsi geçen özel faizin talep edildiği şeklinde değerlendirilmesi gerekir.
    Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işverenin temerrüde düşürülmelidir. Ancak, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırıldığında, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar.
    Ücret alacağı için özel banka kamu bankası ayrımı yapılmaksızın mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının belirlenmesi gerekir. Yasada, “uygulanan en yüksek faiz” sözcüklerine yer verilmiş olmakla bahsi geçen faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı tespit olunmalıdır. Bankaların belli dönemlerde T. C. Merkez Bankasına uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı filen uygulanmış olmadıkça ücret yönünden dikkate alınmaz.
    Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda ücret alacağı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı olmalıdır. Aynı alacak için ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz. Yıllar itibarıyla faiz oranları değişebileceğinden kararda faiz oranının gösterilmemesi gerekir.
    Somut olayda, davacı vekilince, dava ve ıslah dilekçelerinde fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları için temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinde
    bulunulduğu, dava açılmadan önce davalı işverenin temerrüde düşürüldüğü anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, talep doğrultusunda, değinilen alacaklara temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava ve ıslah tarihlerinden başlamak üzere faiz yürütülmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Öte yandan, davacı vekilince verilen ıslah dilekçesinde, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti taleplerine yönelik olarak en yüksek banka mevduat faizi uygulanması talep edilmesine karşın, İş Kanununun 34. maddesi gereğince geniş anlamda ücret kavramı içinde değerlendirilen bu alacaklara ilişkin olarak, ıslah edilen kısım yönünden en yüksek banka mevduat faizi uygulanması gerekirken, yasal faize hükmedilmesi bir başka bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi