17. Hukuk Dairesi 2015/4729 E. , 2017/12227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkilinin, 08.09.2010 tarihinde ... plakalı aracı ile seyir halinde iken sürücüsü ... olan ... plakalı aracın tek taraflı kusuru ile çarpması sonucu meydana gelen kazada hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, kazaya kusuru ile sebebiyet veren ... plakalı aracın kaza anında sigortasız olduğundan davalı ... nın hukuki sorumluluğunda olduğunu, HMK 109 gereği kısmi açılan bu davanın, bilirkişi hesabına göre değerini artırma haklarını saklı tuttuklarını, sübut bulacak davaları sonucunda fazlaya ilişkin tüm hak ve tazminat taleplerinin saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00 TL. maluliyetten doğan alacaklarının, davalı sigortadan tahsili ile taraflarına ödenmesine, hükmedilecek alacağa ilk başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonra işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, davada ıslah dilekçesi dikkate alınarak, davalı sigorta şirketi sigortalı aracın kusuru ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olmak kaydıyla toplam 6.850,53 TL"nin davalıdan tahsiline bu meblağın dava dilekçesinde talep edilen 1.000,00 TL"lik kısmı için dava tarihinden bakiye kısmı için de ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava davacının trafik kazası neticesinde yaralanmasından dolayı Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı BK m. 54) gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen ... Yönetmeliği"nin 15. maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte Hesabın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Açıklanan bu ilke ve alacağı doğuran sebebin esasen haksız eylemden kaynaklanmış olmasına göre, ıslah ile istenilen tazminat için de, aynı tarihten itibaren temerrüt faizi uygulanması gerekir.Yukarıda anılan hükümlere göre davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt faizinin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olan, zarar miktarı değil, kazanın ihbar edilmesidir. Kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemek Hesabın sorumluluğundadır. Bu itibarla, Hesaba başvuru yapılması veya dava açılmasıyla, kaza, davalı ..."na ihbar edilmiş olacağından, anılan hükümlerde öngörülen koşullar yerine getirilmiş olacaktır. Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde ilk başvuru tarihinden itibaren 8 işgünü sonra işleyecek ticari faiz ile tahsilini talep etmiştir. Somut uyuşmazlıkta, hasar dosyası kapsamından davalı sigorta şirketine kazanın 01.11.2010 tarihinde ihbar edildiği anlaşıldığından davalı sigorta şirketinin 11.11.2010 tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerekirken, 1.000,00 TL için dava tarihinden itibaren, bakiye ıslah edilen miktar için de ıslah tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulması doğru değil, bozma sebebi ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde geçen “...6.850,53 TL"nin" ibaresinden sonra gelen ve "fazlaya ilişkin talebin reddine" kadar olan bölümün hüküm fıkrasından çıkarılmasına yerine "11.11.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline" ibarelerinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.