
Esas No: 2020/20185
Karar No: 2022/1133
Karar Tarihi: 02.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/20185 Esas 2022/1133 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, bir çocuğun iş yeri dokunulmazlığını ihlal etmekten suçlu bulunması sonucu verilmiştir. Çocuğun yaş grubu, suçun ciddiyeti ve zamanaşımı gibi faktörler nedeniyle cezası düşürülmüştür. Ancak, kararın bazı hükümleri yanlışlıklar içermekte ve suça sürüklenen çocuğun durumu hakkında sosyal inceleme raporu alınmamıştır. Bu nedenle, karar bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: Türk Ceza Kanunu'nun 116/2, 119/1-c, 31/3, 66/1-e ve 66/2 maddeleri; 5237 sayılı TCK'nın 53, 61, 145 ve 168/2 maddeleri; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21.maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan TCK'nın 116/2, 119/1-c, 31/3. maddelerinde belirtilen suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e, 66/2. maddelerinde belirtilen 5 yıl 4 aylık dava zamanaşımının, zamanaşımını kesen son işlem olan 16/12/2015 tarihli mahkumiyet hükmünden itibaren inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- Sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde, hüküm fıkrasında, hükmün gerekçesinde ve karar başlığında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun oluştuğunun kabul edilmesine karşın hüküm fıkrasında uygulama maddesinin TCK'nın 116/2. maddesi yerine aynı Kanun’un 116/1. maddesi olarak yanlış yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
III- Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/11/2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk ...’in işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...’ın suç tarihinde gündüz vakti mağdurun müdürü olduğu fabrikanın bahçesinden mağdurun kovuşturma aşamasında alınan ifadesine göre 50-60 kg civarında 30,00-40,00 TL değerindeki hurda demiri çaldıklarının anlaşıldığı olayda; suça konu eşyanın değerinin az oluşu göz önüne alınarak, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Suça sürüklenen çocuk ... yönünden, cezadan indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 168/2. maddesinin, yaş küçüklüğü nedeniyle cezadan indirim yapılmasına ilişkin aynı Kanun’un 31/3. maddesinden sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmeyerek 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 02/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
