11. Ceza Dairesi 2020/1246 E. , 2020/3634 K.
"İçtihat Metni"
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/05/2020 tarihli KYB-2020/42621 sayılı eksikliğin giderildiğine dair yazısı ve Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 31/10/2019 tarihli 2019/13688 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 06/11/2019 tarih ve KYB-2019/106295 sayılı ihbarname ile;
Mühür bozma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 203/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Bafra 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/05/2019 tarihli ve 2018/644 esas, 2019/641 sayılı kararının "Bafra 1. Asliye Ceza Mahkemesinin anılan kararında suç tarihinin 25/08/2017 yerine 08/03/2016 yazılmasının yazım hatasından kaynaklandığı ve mahallinde mahkemesince düzeltilebileceği düşünülerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, sanığın 18/05/2017 tarihinde işlediği mühür bozma suçundan Bafra 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/03/2019 tarihli ve 2018/392 esas, 2019/490 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 203/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, belirtilen davalara konu eylemlerin benzer nitelikte olduğu ve suçların işlendiği tarihlerin (18/05/2017 ve 25/08/2017) zaman aralığı itibariyle yakın olduğu, sanık hakkında atılı suçtan düzenlenen Bafra 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/392 esas sayılı dosyasına ilişkin iddianamenin 04/04/2018 tarihinde düzenlendiği, sanığa atılı dava konusu 25/08/2017 tarihli diğer eylemin ise iş bu tarih öncesine ilişkin olduğu cihetle, sanığın tek bir suç işleme kararı doğrultusunda hareket edip etmediğinin, dolayısıyla hakkında zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 43. maddesinin uygulanma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; Bafra 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/05/2019 tarihli 2018/644 Esas ve 2019/641 Karar sayılı ilamıyla sanık hakkında TCK"nin 203/1. ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasına hükmolunduğu, Bafra 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/03/2019 tarihli 2018/392 Esas ve 2019/490 Karar sayılı ilamıyla da, sanığın aynı suçtan TCK"nin 203/1. ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği; her iki dava konusu eylemlerin, zincirleme biçimde işlenmiş tek bir mühür bozma suçunu oluşturduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15/03/2016 tarihli 2014/847 Esas ve 2016/128 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, Bafra 1. Asliye Ceza Mahkemesince, Bafra 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/392 Esas sayılı dosyasından verilen cezanın mahsup edilmesi suretiyle hüküm kurulması gerekirken, belirtilen şekilde müstakil cezaya hükmedilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce bu nedenle yerinde görüldüğünden; Bafra 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/05/2019 tarihli 2018/644 Esas ve 2019/641 Karar sayılı kararının CMK"nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, mahkemenin takdiri de dikkate alınarak a) sanığın atılı suçtan eylemine uyan TCK"nin 203/1. maddesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, b) sanık eylemini zincirleme biçimde gerçekleştirdiğinden TCK"nin 43/1. maddesi uyarınca cezası 1/4 oranında arttırılarak 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, c) sanığın duruşmadaki hal ve tavrı lehine kabul edilip, TCK"nin 62/1. maddesi uyarınca cezası 1/6 oranında indirilerek 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, d) Bafra 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/03/2019 tarihli 2018/392 Esas ve 2019/490 Karar sayılı dosyasından almış olduğu ve kesinleşen 5 ay hapis cezası mahsup edilerek, sanığın sonuç olarak "1 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına", diğer hususların aynen yerinde bırakılmasına, infazın bu miktar üzerinden gerçekleştirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 29.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.