8. Hukuk Dairesi 2011/2763 E. , 2012/611 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ve müşterekleri ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Manavgat l. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.02.2011 gün ve 196/44 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuki nedenleriyle kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı taşınmazın miras payları oranında vekil edenleri ...mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davacıların miras bırakanı ...18.12.1996 tarihinde ölmüş, geriye davacıları miraşcı olarak bırakmıştır.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... temsilcisi, uyuşmazlığa konu taşınmazın davacıların miras bırakanının ölümü sonrasında kullanılmadığını, zilyetlikle edinim koşullarının mevcut bulunmadığını, spor sahası yapılmak üzere belediyeye tahsis edildiğini açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 11.6.2010 tarihli rapor ve krokisinde gösterilen 5019,61 m2 ve 590,64 m2 taşınmaz bölümlerinin davacılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içinde mevcut Kadastro Müdürlüğünün karşılık yazısında; dava konusu taşınmazın ...’da 1963-1966 yılları arasında yapılan ilk tapulama çalışmalarında tespit dışı bırakıldığı bildirilmiştir. Ziraatçı bilirkişinin 17.6.2010 tarihli raporunda ise niza konusu taşınmazın öncesinin çalılık olduğu belirtilmiştir. Dava konusu taşınmazın batısında yer alan 899 parsel, Nisan 1950 tarih ve 41 sayılı tapu kaydına istinaden davacıların miras bırakanı ...adına tespit ve tescil edilmiştir. Dayanak tapu kaydı nizalı yönü “Kiremitli belen”, diğer yönlerini ise çalılık olarak okumaktadır. Eylemli olarak da dava konusu taşınmaz bölümünün kuzeyinde ve 899 parselin sınırlarında Arapbeleni devlet ormanı yer almaktadır.
Bir taşınmazın olağanüstü zamanaşımı zilyetlik yoluyla kazanılabilmesi için taşınmazın nitelik itibariyle kazanıma elverişli yerlerden olması gerektiği gibi, zilyedi bakımından da kazanım koşullarının gerçekleşmiş olması gerekir. Dava konusu taşınmazın belirtilen konumu ve miras bırakanları adına tescil edilen komşu parselin tapu kaydında belirtilen sınırlar itibariyle öncelikle orman sayılan yerlerden olup olmadığının tespiti gerekirken, bu hususta inceleme yapılmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; HMK.nun 288.vd. maddeleri uyarınca mahallinde keşif icrasıyla yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243.vd. maddeleri gereğince usule uygun şekilde çağrılması, uyuşmazlık konusu taşınmazın öncesi itibariyle niteliği, kiremitli belen tabirinin yöresel anlamı, nizalı taşınmaz üzerinde imar-ihya çalışmasının yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa imar-ihya faaliyetlerinin ne şekilde ve kim tarafından yapıldığı, ne zaman başladığı ve tamamlandığı, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü, nizalı taşınmaz bölümü üzerinde sürdürüldüğü iddia olunan zilyetliğin terk edilip edilmediği hususlarının sorulup belirlenmesi gerekir. Öte yandan bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirlenme yöntemi hava fotoğrafları olduğuna göre, bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit dışı bırakılma tarihinden sonra dava tarihine göre (ayrıca imar planı dahiline alınmış ise bu tarih de gözetilerek) 20 – 30 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının getirtilmesi ve ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi veya fotoğrametri mühendisi ve jeolog bilirkişiden oluşacak uzman bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde uygulanarak dava tarihine göre 20 – 30 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceletilerek, taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin ne zaman başladığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve mahalli bilirkişi sözlerinin ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerinin başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ayrı ayrı belirlendikten sonra 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17/son maddesi de nazara alınarak, iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3 .maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.