Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/24607
Karar No: 2017/16095
Karar Tarihi: 21.06.2017

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/24607 Esas 2017/16095 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, mağdurun aracını kiralayarak alınan çekleri kendisi için sahte bir şekilde doldurup kullandığı gerekçesiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum edildi. Sanığın savunmaları ve tanık ifadelerindeki çelişkiler, müştekinin suça konu çeklerin kaybolduğuna dair beyanı ve sanığın cezaevinde olup olmadığı konusunun araştırılması gerektiği belirtildi. Ayrıca, daha öncesinde sanığın benzer şekilde keşide ettiği ve ödediği çeklerin araştırılması da istendi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 30.03.1992 tarihli kararına göre, failin mağdurun önceden verdiği rızaya dayanarak başkasının imzasını atması durumunda suç kastının olmadığı kabul edilebilir. Ancak, rıza açık olabileceği gibi zımni de olabilir. Bu durumda, zararın hileli davranışlardan doğmaması gerektiği belirtildi. Mahkeme, eksik inceleme yaparak sanığın suçlu bulunmasına hükmettiğinden hükümlerin bozulmasına karar verdi.
Kanun Maddeleri:
-TCK’nun 158/1-son, 62/1, 52/2-4, 53/1. maddeleri (Dolandırıcılık suçu)
-TCK’nun 204/1, 43, 62/1. maddeleri (Resmi belgede sahtecilik suçu)
-5320 sayılı Kanun'un
15. Ceza Dairesi         2014/24607 E.  ,  2017/16095 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan; TCK’nun 158/1-son, 62/1, 52/2-4, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet (2 kez)
    2-Sanık hakkında sahtecilik suçundan; TCK’nun 204/1, 43, 62/1. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Müşteki ...’ın oğlu ..."a ait aracı sanığa kiraya verdiği, aracı geri aldığında aracının torpido gözünde bulunan ... Bankası Yalıkavak Bodrum şubesinden alınma çek koçanlarının kaybolduğunu anladığı, sanık tarafından bu çeklerden 3982453 çek nolu çekin "hamiline, Bodrum 25/02/2010 keşide yer ve tarihli, 5000 TL" bedelli olarak doldurulup imzalanarak katılan ... "a verildiği, 3982452 nolu çekin de yine sanık tarafından "hamiline, Bodrum 28/02/2010 keşide tarihli, 9.000 TL" bedelli doldurulup imzalarak ciro silsilesiyle katılan ..."e intikal ettiği, çeklerin katılanlar tarafından bankaya ibraz edildiğinde karşılığının olmaması nedeniyle ödeme yapılmadığı, yapılan bilirkişi inceleme neticesinde keşideci imzalarının müşteki ...’ın eli mahsulü olmadığının anlaşıldığı, sanığın bu şekilde ... adına çek keşide etmeye yetkisi olmadığı halde onun şahsi çeklerini elde ederek keşideci yerini imzaladıktan sonra ciro yoluyla devretmek sureti ile üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen somut olayda;
    Müştekinin suça konu çeklerin 2009 yılı Nisan ayında arabasından kaybolduğuna ilişkin beyanı, sanığın aşamalardaki savunmalarında; müşteki ... ile arkadaşlıkları ve ticari ilişkilerinin olduğunu, aralarındaki alışveriş kapsamında müştekinin kendisine boş çek verdiğini, çeki kendisinin doldurduğunu ve müştekiye haber verdiğini, çek bedelinin bir kısmını borca mahsusen aldığını, kalanını da müştekiye ödediğini, suça konu çekleri düzenlediğinden müşteki ...’ın haberi olduğunu, bu şekilde imzalanıp da ödenen birçok çeklerinin bulunduğunu ve müştekinin çeklerin kaybolduğunu iddia ettiği tarihte cezaevinde bulunduğuna ilişkin beyanı, tanık olarak dinlenen ciranta ... ’ın 16.05.2012 tarihli ifadesinde çeki müşteki ...’den alacağına karşılık aldığını, 12.11.2012 tarihli ifadesinde ise; müştekinin aracını tamir ettiğini, çeki sanık ...’dan aldığını müştekinin de haberi olduğuna ilişkin çelişkili ifadeleri karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; suç tarihinde sanığın cezaevinde olup olmadığının araştırılması, müşteki ..."ın suça konu çek ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına veya muhatap bankaya çekin rızası dışında elinden çıktığına dair bir müracaatı bulunup bulunmadığının araştırılması, ciranta ...’ın ayrıntılı beyanının alınarak suça konu çeki kimden, ne zaman, nerede, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldığının sorularak beyanlarındaki çelişkinin giderilmesi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, mağdurun önceden verdiği rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde mağdura zarar vermek amacının olmadığından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, ancak mağdurun rızasının kastı ortadan kaldırabilmesi için fiilin işlenmesinden önce açıklanmasının zorunlu olduğu, mağdurun rızasının açık olabileceği gibi zımni de olabileceği, özellikle iki kişi arasındaki ilişkilerde, böyle bir rızanın varlığının ciddi olarak kabule elverişli olduğu takdirde, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığı kabul olunamayacağından hareketle; daha öncesinde bu şekilde sanık tarafından keşide edilip ödenen çeklerin bulunup bulunmadığının araştırılması; failin, önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı ilkesinden hareketle,sanığın suça konu çekleri önceden ... borç karşılığında katılanlara verip vermediğinin ve çeklerin karşılıksız çıkmasından sonra herhangi bir ödeme yapıp yapmadığının, suça konu çeklerin sanık tarafından sahtecilik ve dolandırıcılık kastıyla hareket etmeden hesap sahibi müştekinin rızasına dayanılarak düzenlenip düzenlenmediğinin tespit edilmesi suretiyle müşteki Metin ile sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 21.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi