17. Hukuk Dairesi 2016/7384 E. , 2016/6903 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait araç ile davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın çarpışması sonucu kaza tespit tutanağına göre her iki araç da yeşil ışıkta kavşağa girdiğini bildirdiğinden kusur dağılımı yapılamadığını, kaza nedeniyle 3.800,00 TL hasar oluştuğunu, sigorta şirketinin ödemesinden sonra eksik kalan hasar bedelinin kusurun belirlenmesi sonucu ortaya çıkacağını, müvekkilinin bir süre aracı kullanamadığını beyanla, hasar bedeli, değer kaybı, tamir için geçen süredeki kayıp için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 950,00 TL maddi tazminat talep etmiştir.
Davalı ... vekili, tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin kusur ve sorumluluğu bulunmadığından husumetten reddi gerektiğini, müvekkili şirkete ait araç sürücüsü yeşil ışık yanarken geçtiğini, davacıya ait aracın sürücüsünün kırmızı ışıkta durmayıp geçtiği sırada kazanın meydana geldiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne ve 950,00 TL"nin olay tarihi 08/02/2012"den itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin 1.534,50 TL hakkının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen
uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı ..."ın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı dava dilekçesinde aracında 3.800,00 TL hasar oluştuğunu, sigorta şirketinin ödemesinden sonra eksik kalan hasar bedelinin kusurun belirlenmesi sonucu ortaya çıkacağını, müvekkilinin bir süre aracı kullanamadığını beyanla, hasar bedeli, değer kaybı, tamir için geçen süredeki kayıp olmak üzere üç kalem için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 950,00 TL maddi tazminat talep etmiş, mahkemece davanın kabulü ile 950 TL maddi tazminata, davacının fazlaya ilişkin 1.534,50 TL hakkının saklı tutulmasına hükmedilmiştir. 950,00 TL tazminat talebinin ne kadarlık kısmının hasar bedeli, ne kadarlık kısmının tamir için geçen süredeki kayıp ve değer kaybına ilişkin olduğu dava dilekçesinde ve mahkeme hükmünde açık değildir. Bu durumda mahkemece HMK"nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda, davacı vekiline dava dilekçesinde talep edilen 950,00 TL"nin ne kadarının hasar bedeli, ne kadarının tamir için geçen süredeki kayıp (ikame araç bedeli) ve değer kaybına ilişkin olduğunun kalem kalem açıklattırılması gerektiğinin gözetilmemesi eksiklik olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hasar bedeli, tamir süresi, tamir için geçen süredeki kayıp (ikame araç bedeli) sadece araç fotoğraflarına göre belirlenmiştir. Hasar dosyası noksan ikmali sonucu getirtilmiştir. Bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Davalılar tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiş, mahkeme tarafından bu hususta ek rapor aldırılmadan karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Buna göre davalıların bilirkişi raporuna itirazları da gözetilerek, aracın hasar bedelinin, tamir süresinin, tamir için geçen süredeki kaybın (ikame araç bedeli) belirlenmesi için aynı bilirkişiden, ayrıntılı, açıklamalı, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybı denetime olanak vermeyecek şekilde belirlenmiştir. Bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli değildir.
Bu durumda mahkemece, aynı bilirkişiden, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihindeki hasarsız 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespit edilmesinden sonra aradaki farkın hesaplanarak değer kaybı miktarının tespiti hususlarında ayrıntılı, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
5-Davacı dava dilekçesinde aracında 3.800,00 TL hasar oluştuğunu, sigorta şirketinin ödemesinden sonra eksik kalan hasar bedelinin kusurun belirlenmesi sonucu ortaya çıkacağını beyan etmiş, ihbar olunan davalı ..."nin zorunlu trafik sigortacısı olan ...de beyan dilekçesinde davacıya 26.03.2012 tarihinde 1.900 TL hasar tazminatı ödemesi yaptığını bildirmiş ancak buna ilişkin bir belge sunmamış olmasına göre, mahkemece ödeme iddiasının araştırılıp sonucuna göre hükmedilecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının reddine,(2),(3),(4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ..."ın temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.