17. Hukuk Dairesi 2016/4191 E. , 2016/6881 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı bulunan, davalının maliki ve sürücüsü olduğu aracın yetersiz ehliyetli ve ağır kusurlu şekilde kırmızı ışıkta geçerek dava dışı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, dava dışı araç sahibine 06/08/2012 tarihinde 4.870,43 TL ödendiğini, ödenen bedelin sigortalıdan talep hakları bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 4.870,43 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; davalının yerleşim yerinin Kayseri ve kaza yerinin ise Kırşehir olduğunu belirterek yetkisizlik itirazında bulunmuş, davalının H sınıfı ehliyetle özel tertibatlı araç kullanmasının sigorta şirketine dava hakkı vermeyeceğini ve ağır kusur iddiasını kabul etmeyerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, E sınıfı ehliyete sahip olan kişilerin B sınıfı ehliyetle kullanılması gereken araçları da kullanma selahiyetine sahip olmaları ve sırf kırmızı ışıkta geçmesinin kastı ispatlanmadığından ağır kusurlu kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava KTK.nun 95 ve ZMSS poliçesi genel şartlarının 4/c maddesine dayanılarak açılan rücuen alacak istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 95/2 maddesi uyarınca sigorta sözleşmesinden veya sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerinden doğan nedenlerle sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin haller sigortacı tarafından 3.kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra tazminatın kaldırılması ya da indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Yine aynı düzenlemeye paralel olarak ZMSS poliçesi genel şartlarının 4/c maddesinde tazminatı gerektiren olayın aracın KTK.na göre gereken ehliyetnameyi haiz olmayan kimselerce sevk edilmesi sırasında meydana gelmesi halinde sigortacının bu hususu zarar gören 3. kişiye ileri süremeyeceği ve fakat ödemede bulunduktan sonra tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda davalı sürücünün kaza tarihinde ehliyetinin H sınıfı olduğu, yani hasta ve sakatların kullanabileceği şekilde özel tertibatlı olarak, imal, tadil veya teçhiz edilmiş motosiklet veya otomobil türünden araçları kullanacaklar için olduğu emniyetten gelen yazı ile sabittir. Ancak dosya kapsamından aracın bu şekilde özel tertibatlı olarak, imal, tadil veya teçhiz edilmiş olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu nedenle mahkemece KTK ve Yönetmelik Şartlarına göre gerekirse araç üzerinde inceleme yaptırılarak bu türden araç olup olmadığı ve ehliyetin yeterli olup olmadığı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca mahkemece gerekçe kısmında davalının ehliyetinin H sınıfı olmasına rağmen E sınıfı ehliyete sahip olduğu ve 2918 sayılı kanunun 39/a-6 madde ve fıkrası uyarınca E sınıfı ehliyete sahip olan kişilerin B sınıfı ehliyetle kullanılması gereken araçları da kullanma selahiyetine sahip olmasının tartışılması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.