17. Hukuk Dairesi 2016/5017 E. , 2016/6665 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteği olan ..."un yolcu olarak bulunduğu motosiklet ile davalıya trafik sigortasıyla sigortalı otomobilin çarpışması neticesinde desteğin vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı anne .... için 5.000,00 TL ve davacı baba ... için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 28.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 25.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı talebini davacı anne .... için 33.420,01 TL"ye, davacı baba ... için 36.205,64 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili, sigortalının kusuru oranında poliçe limiti ile sorumlu olduklarını, gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini, davacılara ... tarafından yapılan ödemelerin mahsubu gerektiğini, temerrütleri bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, Dairemizin 20/01/2015 tarih 2013/15306 Esas 2015/717 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 23.759,68 TL ve davacı ... için 21.936,45 TL olmak üzere toplam 45.696,13 TL maddi tazminatın 28.09.2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsil edilerek anılan davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemece, her iki davacı lehine hükmedilen toplam maddi tazminat tutarı üzerinden tek vekalet ücreti takdir edilerek davalıdan alınarak davacılara verilmesine hükmedilmiştir. İki ayrı davacı için ayrı ayrı iki maddi tazminata hükmedilmişken bu tazminatlar üzerinden A.A.Ü.T. gereğince her bir davacı için ayrı vekalet ücreti hükmolunması gerekirken, bu hususun eksik bırakılmış olması doğru görülmemiş bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 5. bendindeki “davacılar yararına kabul edilen miktarlar üzerinden hesaplanan 5.376,57 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacılara verilmesine;" ibaresinin çıkartılarak, yerine “davacı ... yararına kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.632,37 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacı ..."ya verilmesine; davacı ... yararına kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.851,16 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacı ..."ya verilmesine” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 01/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.