Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/230
Karar No: 2020/3519
Karar Tarihi: 28.12.2020

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/230 Esas 2020/3519 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/230
Karar No : 2020/3519

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun 27/06/2019 tarih ve E:2016/15273, K:2019/6174 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 26/07/2014 tarih ve 29072 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin "Etkinlik, ders, etüt ve dinlenme süreleri" başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin iptali ve 5,000- TL fazla mesai ücretinin tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun 27/06/2019 tarih ve E:2016/15273, K:2019/6174 sayılı kararıyla;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10. ve 124.; 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nun 1., 19., 20. ve 56.; 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nun 6 ve 13.; 439 sayılı Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Yüksek ve Orta Dereceli Okullar Öğretmenleri ile İlkokul Öğretmenlerinin Haftalık Ders Saatleri ile Ek Ders Ücretleri Hakkında Kanun'un Ek-1.; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 89. ve 99.; 16/12/2006 tarih ve 26378 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı'nın 1., 5. ve 6.; 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. madde düzenlemelerine yer verildikten sonra,
Dava konusu yönetmelik hükmü yönünden;
26/07/2014 tarih ve 29072 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin "Etkinlik, ders, etüt ve dinlenme süreleri" başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; "Okul öncesi eğitim kurumlarında günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile ikili eğitim yapılır. Ancak, ana sınıflarında kayıt alanındaki tüm çocukların kayıtlarının yapılmasına rağmen, ikili eğitim için grup oluşturacak sayıda çocuk bulunamadığı takdirde okulun öğretim şekline uygun olarak normal eğitim de yapılabilir." hükmüne yer verildiği,
Devlet memurlarının haftalık çalışma sürelerinin tüm kamu personeli açısından tek bir esasa bağlanmadığı, kurumların veya görülen hizmetin özelliklerine göre farklı çalışma esası ve sürelerinin belirlenebileceğinin ilke olarak kabul edildiği dikkate alındığında; anılan ilke doğrultusunda okul öncesi eğitimin özellikleri dikkate alınmak suretiyle daha yararlı ve etkin eğitim hizmeti sunulabilmesi için davalı idarece temel kuralların belirlenmesi yoluna gidildiğinin görüldüğü, bu kapsamda dava konusu Yönetmelik hükmü ile okul öncesi eğitim kurumlarında günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile ikili eğitim yapılacağı düzenlemesine yer verildiği,
Bu bağlamda; okul öncesi eğitim kurumlarında çocuklar için düzenlenen eğitim etkinliklerinin aralıksız olmasının küçük çocuk ile eğitici bağlantısının kesintiye uğramamasını zorunlu kılan, yürütülen görevin doğal özelliğinden kaynaklanmakta olduğu ve günlük eğitim etkinliklerinde ders saatinin 50 dakika olarak hesaplanmasının hizmetin özelliği ve niteliği gözönüne alınmak suretiyle belirlendiği,
Her ne kadar davacı tarafından; dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ilköğretim kurumlarında bir ders saati süresinin 40 dakika olduğu ve okul yönetimince teneffüsler için en az 10 dakika ayrıldığı ve bu durumun günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile çalışan okul öncesi öğretmenleri açısından eşitsizliğe neden olduğu iddia edilmekte ise de; görev yaptıkları eğitim kurumlarının tür ve dereceleri ile alanları birbirinden farklı olan öğretmen ve yöneticilerin hem görev ve sorumluluklarının hem de nöbet görevi, ek ders görevi ve ücretlerinin dağıtımı sırasında, gerek kendi aralarında, gerekse birbirleri arasında farklı şekilde düzenlenmesinde eşitlik ilkesine aykırı bir hususun bulunmadığı,
Nitekim; Anayasa Mahkemesi kararlarında da; Anayasa'da kurala bağlanan eşitlik ilkesinin eylemli eşitlik değil, hukuksal eşitlik olduğu, aynı hukuki durumda olanların aynı, farklı hukuki durumda olanların farklı kurallara bağlı tutulmasının eşitlik ilkesini ihlal etmeyeceğinin ifade edildiği,
Yönetmelik hükmünün "Ancak, ana sınıflarında kayıt alanındaki tüm çocukların kayıtlarının yapılmasına rağmen, ikili eğitim için grup oluşturacak sayıda çocuk bulunamadığı takdirde okulun öğretim şekline uygun olarak normal eğitim de yapılabilir" kısmından, okul öncesi eğitim kurumlarında kural olarak ikili eğitimin yapıldığı ancak ana sınıflarında kayıt alanındaki tüm çocukların kayıtlarının yapılmasına rağmen, ikili eğitim için grup oluşturacak sayıda çocuk bulunamadığı takdirde okulun öğretim şekline uygun olarak normal eğitim de yapılabileceğinin anlaşıldığı; anılan Yönetmelikte ikili eğitimin okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında ayrı gruplarla sabah ve öğleden sonra yapılan eğitim, normal eğitimin ise ilköğretim kurumlarında sabah ve öğleden sonrayı kapsayacak şekilde yapılan eğitim olarak tanımlandığı,
1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nun 20. maddesinde okul öncesi eğitiminin amaç ve görevlerinin Millî eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak çocukların beden, zihin ve duygu gelişmesini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak, onları ilk öğretime hazırlamak, şartları elverişsiz çevrelerden ve ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetişme ortamı yaratmak ve çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamak olarak sayıldığı; okul öncesi eğitimin çocukların gelişimi açısından büyük bir ehemmiyete sahip olduğu ve ikili eğitim sistemi ile daha fazla çocuğun bu haktan yararlanmasına imkan sağlandığı anlaşıldığından, dava konusu Yönetmelik hükmünün bu kısmında da kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık görülmediği,
Bu durumda, Kanun hükümleriyle verilen yetki ve görev uyarınca düzenlenen dava konusu Yönetmelik hükmünde kamu yararı ve hizmet gerekleri ile hukuka aykırılık bulunmadığı,
Davacının, 5000- TL fazla mesai ücretinin tazmini talebi yönünden;
Dosyanın incelenmesinden; davacının 24/07/2014 tarihli dilekçe ile davalı idareye başvurduğu, anılan başvuru ile okul öncesi öğretmenlerinin mesai saatlerinin ilkokul öğretmenleri gibi düzenlenmesinin, bu olmadığı takdirde dinlenme sürelerinin ders saatlerinden düşülmesinin ve okul öncesi öğretmenlerinin ders bitiş saatinin erkene alınmasının ve davacının bugüne kadar doğmuş fazla mesai ücretlerinin ödenmesinin talep edildiği, davacının anılan başvurusunun … tarih ve … sayılı işlem ile dava konusu edilen Yönetmelik hükmüne yer verilmek suretiyle reddedildiğinin anlaşıldığı,
Yukarıda yer verilen gerekçeler bağlamında dava konusu Yönetmelik hükmünde hukuka aykırılık bulunmadığından, ortada tazmini gereken bir durumdan söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hizmetin özelliği ve niteliği göz önüne alınarak dava konusu düzenlemenin yapıldığı kanaatine varabilmek için uzman görüşü alınmasının gerektiği; kararda yorumlanan mevzuat hükümlerinde ders saati ve şekli hakkında düzenlemenin yer almadığı,
2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 5/1-b maddesinde okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinin haftada 18 saat zorunlu ek ders vermekle yükümlü olduklarının düzenlendiği, bu 18 saatlik süreye, ilkokul öğretmenlerinde teneffüslerin dahil edildiği, okul öncesi öğretmenlerinde dahil edilmediği,
Düzenlemenin, Kanun'un uygulanmasını ve boşluğun doldurulmasını sağlamadığı, uygulamada yetersiz kaldığı; Temel Eğitim Kanunu'nun 20/1. maddesine aykırı olduğu, çocuğa 6 saat kesintisiz eğitimi vermenin, zihin ve duygu gelişimi açısından olumsuz sonuçlara neden olacağı, dinlenme ve oyun arası verilmesiyle çocuğun dikkatinin sağlanmasının zorunlu olduğu,
Eğitimin kesintisizliği prensibinin yanlış yorumlandığı, Millî Eğitim Bakanlığı uygulamasına göre teneffüsün de eğitim kapsamında sayıldığı, teneffüste de kesintisiz eğitimin devam ettiği; davalı idarenin 10/07/2019 tarih ve 30827 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan değişiklikle ders saatinin içine "dinlenme hakkı" ekleyerek bu durumu kısmen kabullendiği,
Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinde Yer Alacak Yeterliliklerin Kalite Güvencesinin Sağlanmasına Dair Yönetmelikle verilen kararın çeliştiği, kararın dayanağı olan hizmet verimliliği ve güvenliğiyle ilgili dosyada mevcut bir belgenin olmadığı, bu yönde yapılacak ölçümlerde dava konusu maddenin kalite ve yeterliliği düşürdüğünün anlaşılacağı, düzenlemenin hiçbir şekilde dinlenme hakkı tanımadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu düzenlemenin 10/07/2019 tarihinde değiştirildiği, hükümde yer alan "aralıksız" ifadesinden kastın yapılacak günlük eğitim faaliyetlerinin bir bütün olarak planlanması olduğu, Okul Öncesi Eğitim Programı ve değiştirilen Yönetmelik hükümlerinden anlaşılacağı üzere bu eğitim kademesinde 6 saat süreyle bilfiil etkinlik yapılmadığı, öğretmenin öğrencileriyle birlikte bu aşamaları yerine getirirken beslenme ve dinlenme gibi zamanları kullanabildiği,
Diğer branş öğretmenlerinin teneffüste tuttuğu nöbet vakitlerinde okul öncesi öğretmenlerinin kendi sınıfında dinlenme, oyun, beslenme, temizlik gibi rutin faaliyetlerine devam ettiği, gün içerisinde okulda toplam bulunma sürelerinin benzer olduğu, ayrıca fiilen derste olmamanın bu öğretmenlerin mesaide olmadığı anlamına gelmediği, zira öğretmenlerin ders aralarında bir sonraki ders için hazırlık yapma, öğrenciyle birebir görüşme, veliyle görüşme, sınav evraklarını hazırlama gibi işleri de yaptıkları,
Okul öncesi dönemin, küçük çocukların sonraki yaşamlarında önemli rol oynayan bedensel, psikomotor, sosyal, duygusal, zihinsel ve dil gelişimlerinin büyük ölçüde şekillendiği bir zaman dilimi olduğu, bu dönemde ailelerinden ilk kez ayrı kalan bu çocukların bir öğretmenin kontrolünde ve gözetiminde bulunması gerektiği, bu nedenle günde 50'şer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile yapılan eğitimin okul öncesi öğretmenliğinin hizmet gereklerinden olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Müşterek Kurul kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun temyize konu 27/06/2019 tarih ve E:2016/15273, K:2019/6174 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 28/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi