9. Hukuk Dairesi 2015/15919 E. , 2015/23095 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı Şirkette 09.07.2007 tarihinde ihracat uzmanı olarak işe başladığını, 01.11.2012 tarihinde terfi ettirilerek ihracat saha müdürü olarak çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin 10.04.2014 tarihinde işverence usule aykırı şekilde sona erdirildiğini, işverenin uyarı ve savunma talebini aynı anda yaptığını, ilk uyarıda hatalı davranışın düzeltilmemesi halinde iş sözleşmesinin feshedileceği hususunun belirtilmemiş olması da uyarıyı usule aykırı hale getiren ikinci neden olduğunu, davalı Şirketçe farklı konularda olmasına rağmen sanki daha önce aynı konu ile ilgili uyarı yapılmış ve tekrar aynı husus söz konusuymuş gibi usule ve Yargıtay kararlarına aykırı olarak fesih yapıldığını, düzeltilebilir hata ve eksiklikler nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için işçinin öncelikle uyarılmasının şart olduğunu, ancak fesih ihbarnamesindeki konulara ilişkin daha önce uyarılmadığını, aynı dönem içinde önce performansıyla ilgili uyarı verildiğini ardından da gösterdiği yüksek performans nedeniyle satış ödülü verildiğini bu durumun büyük bir çelişki olduğunu, davalı şirket tarafından verilen bu iki uyarının davacı işçiyi yıpratma, yıldırma, istifaya zorlama amacını taşımakta olduğunu, Şirketteki yöneticisinin uygulamakta olduğu mobbing kapsamında kalan eylemlerin bir parçası olduğunu, davacı işçinin aldığı ikinci uyarıdan sonra savunmasını verdiğini ve işyerinde direktör görevinde yer alan .... ile görüştüğünü ve başka bir departmanda çalışmak istediğini ancak konuyla ilgili kendisine geri dönüş yapılmadığını, feshin son çare olması ilkesine açıkça aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacı işçinin işyerinde 09.07.2007 tarihinde Madeni Yağ Direktörlüğü’ne bağlı “İhracat Uzmanı” pozisyonunda çalışmaya başladığını, 01.11.2012 tarihinden iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiği 10.04.2014 tarihine kadar da “İhracat Satış Müdürü” olarak görev yaptığını, disiplinsiz, özensiz çalışma şekli nedeniyle iş sözleşmesinin 10.04.2014.tarihinde geçerli nedenle feshedildiğini ve fesih bildiriminde feshin sebebinin açıkça belirtildiğini, fesihten önce savunmasının talep edildiğini, 25.03.2014 tarihli savunma talebinde davacı işçiye daha önce de kendisine 11.10.2013 ve 31.01.2014 tarihinde uyarılar verildiğini ancak davranış ve çalışma şekli ile ilgili aynı sorunların devam ettiğini bu nedenle 27.03.2014 tarihine kadar yazılı savunmasını vermesini talep ettiklerini, iş sözleşmesinin feshine konu olaylarda yaptığı savunmaların maddi gerçeklik ile uyuşmayan, son derece uygunsuz bir üslup ile ve sürekli olarak yöneticilerinden çalışma arkadaşlarına kadar herkesi suçlayan, itham eden kabulü mümkün olmayan olduğunu, bu nedenle de davacı işçinin iş sözleşmesinin, tüm sebepler tek tek sayılarak davranışları nedeniyle geçerli nedene dayalı feshedildiğini, geçerli nedenle fesih yapılabilmesi içim işçinin öncelikle uyarılması gibi bir şartın bulunmadığını, ortaya çıkan sorunların tamamında davacının başına buyruk, kural tanımayan, iş disiplininden kopmuş, profesyonellikten uzak tavırlarının etkili olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, davacının 11.10.2013, 31.01.2014 ve 25.03.2014 tarihli savunma talebi üzerine verdiği savunmaların yetersiz olması nedeni ile davacının iş sözleşmesinin 10.04.2014 tarihinde feshedildiği, söz konusu 11.10.2013 tarihli savunma talepli uyarı yazısından önce de operasyonel dokümanlarda sürekli ve tekrarlanan hatalar nedeni ile 01.01.2013 ve 26.04.2013 tarihlerinde mail yolu ile uyarıldığı, son olarak ...... da .....ne ihraç edilen ürünleri taşıyan tırların yaklaşık iki hafta süre ile Bulgaristan sınırında beklenmesine rağmen konudan yöneticisini haberdar etmemesi, bilgilendirmemesi, bayilerin geciken ödemelerini gereği gibi takip etmemesi, 04 ve 08 Şubat 2014 tarihli elektronik posta ile fiyat listesi talebinde bulunduğu ......."da kurulu ......ne geç yanıt vermesi, izinli olduğu günlere ilişkin olarak sisteme usulüne uygun giriş yapmaması, teminat mektubunun süresinde değiştirilmemesi eylemlerinin davacının performansı dışında işini gereği gibi yapmaması nedenine dayandığı, tanık anlatımları ile de davacının disiplinsiz hareketlerinin bulunduğunun belirtilmesi ve bu davranışların somutlaştırılmış olması karşısında, davacının yöneticisi ile arasında işin yürütülme şekli açısından yasadığı sıkıntılar nedeni ile üzerine düşen yükümlülükleri gereği gibi yerine getirmediğinin sabit olduğu, 1 yılı aşkın süredir önce mail sonra savunma talep yazıları ile uyarılan davacıya karşı feshin davranışlarından kaynaklı geçerli nedene dayandığı, davalı işverenin zarara uğramamasının feshin geçerli sebebe dayanmasını ortadan kaldıramayacağı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. (Dairemizin 01.12.2008 gün ve 2008/6294 Esas, 2008/32601 Karar sayılı ilamı).
Gerek işverenin geçerli sebebin varlığı gerekse işverenin gösterdiği sebep dışında bir sebeple dayandığı ileri sürülmesi durumunda bu vakıalar bir hukuki işlem olmadığından takdiri delillerle ispatı mümkündür.
Dosya içeriğine göre; işveren feshi davacının davranışlarından kaynaklı gerçekleştirilmiştir. İspat yükü üzerinde olan davalı işverenin ibraz ettiği uyarı cezasına konu eylemlerin aynı konularda olmadığı ve bu konularda alınan savunmalarda davacının isnad edilen eylemlerde kusurunun bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür. Ayrıca, 11.10.2013 tarihli uyarı ile savunma talebinin aynı yazıda bildirildiği, performans yetersizliğinin olduğu savunulan dönemlerde davacının performansı sebebi ile ödül aldığı gibi davalının feshe konu davranışların ispatlanması için dinlettiği tanıkların farklı bölüm ve bölgelerde çalışan personel olduğu ve görgüye dayalı değil duyuma dayalı soyut beyanlarda bulundukları görülmüştür.
Bu durumda, somut uyuşmazlıkta ispat yükü kendisinde olan davalı işveren davacı işçinin iş sözleşmesini geçerli nedenle feshettiğini kanıtlayamamıştır. Davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
F) Hüküm: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6.Davacının yapmış olduğu 170.20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak 25/06/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.