Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1451
Karar No: 2014/5062
Karar Tarihi: 15.04.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/1451 Esas 2014/5062 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/1451 E.  ,  2014/5062 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 10/01/2014
    NUMARASI : 2014/10-2014/8

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.01.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_
    Dava, Türk Medeni Kanunu"nun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davacı, yola cephesi bulunmayan.. parsel sayılı taşınmazı lehine.. ve ... parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını, aleyhine geçit kurulması istenilen taşınmaz maliklerinin vefat etmiş olmalarının tespiti halinde mirasçılarının belirlenerek davaya dahil edilebilmeleri için mirasçılık belgesi çıkarabilmek üzere yetki verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, nüfus kayıtlarına göre davalı Ö.. Ö.."in 16.08.1988 tarihinde, davalı A.. Z.."ün 10/05.1979 tarihinde ve diğer davalı Y.. Z.."ün 23.05.1997 tarihinde vefat ettikleri tespit olunduğundan, 6100 sayılı HMK"nın 114-1-d ve 115/1-2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava ehliyeti davada taraf olma ehliyetidir. 6100 sayılı HMK’nın 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Yasa hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir. Maddede gerçek ve tüzel kişi ayırımı yapılmaksızın, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olacağı belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın “Tarafta iradî değişiklik” başlıklı 124. maddesi gereğince; Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.
    Türk Medeni Kanunu"nun 28. maddesinde ise; gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği belirtilmiştir. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişi taraf ehliyetini yitireceğinden aleyhine dava açılamaz ise de; yukarıda belirtildiği üzere maddi hatadan dolayı muhatabın yanlış gösterilmesi, davacının tüm özeni göstermesine rağmen dava açacağı kişiyi doğru tespit edememesi, kısa süre önce kendisiyle işlem yapılmış ya da sadece vekiliyle muhatap olunmuş bir işlemden sonra muhatabın ölmesi durumlarında yanlış taraf gösterilmesi dürüstlük kuralına aykırı değilse ortaya çıkan dava ilişkisi sebebiyle daha üstün bir yarar dikkate alınarak yargılamaya gerçek tarafla devam edilmelidir.
    Somut olaya gelince; davacı tüzel kişi, dava konusu taşınmazların tapu kayıt maliklerine karşı dava açmış ancak, davalıların vefat etmiş olduklarının tespiti halinde mirasçılarının belirlenerek davaya dahil edilebilmeleri için mirasçılık belgesi çıkarabilmek üzere yetki verilmesini istemiştir. Bu durum tüzel kişi olan davacı bakımından kabul edilebilir bir yanılgıdır. Mahkemece, hasım değişikliğine imkan sağlanarak, vefat eden tapu kayıt maliklerinin mirasçılık belgelerini almak ve tespit olunacak tüm mirasçılarını davaya dahil etmek üzere davacılar vekiline yetki ve uygun bir süre verilmesi, taraf teşkili sağlanarak davanın esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 15.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi