MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli zimmet
HÜKÜM : Zincirleme nitelikli zimmet suçundan mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında hüküm tarihinin 19/09/2013 yerine 20/09/2013 olarak yazılması ile hüküm fıkrasının etkin pişmanlık nedeniyle indirim yapılmasına ilişkin bendinde uygulama maddesinin 248/2 yerine 248/1 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hataları olarak kabul edilmiş, yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından, sanık hakkında hüküm kurulurken 765 sayılı TCK uygulamasında nitelikli zimmet suçunun unsuru sayılan sahtecilik fiilleri için 5237 sayılı TCK"nın 212. maddesindeki düzenleme nedeniyle ayrıca zincirleme şekilde belgede sahtecilik suçundan da ceza tayin edilmesi gerektiği, bu itibarla sanığın sübutu kabul edilen eylemleri yönünden 765 sayılı TCK"nın 202/2, 80, 202/3, 59; 5237 sayılı TCK"nın 247/1-2, 43/1, 248/2, 62 ve 204/2, 43/1, 62. maddeleri uyarınca en lehe olacak şekilde ceza tayini yoluna gidildiğinde 765 sayılı TCK"nın lehe sonuç doğurduğu gözetilmeyerek 5237 sayılı TCK"nın lehe kanun olarak belirlenmesi ise, 5237 sayılı TCK"nın 204/2. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-d ve 67/4. maddelerinde öngörülen 22 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı süresi dolmadığı halde, bu suç yönünden verilen kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin hükmün temyiz kapsamı dışında kalması nedeniyle sonuç cezanın 765 sayılı TCK uyarınca belirlenen cezadan daha az olması karşısında, yanılgılı uygulama nedeniyle sanığa bir kez daha atıfet sağlanamayacağından, bozma sebebi sayılmamış, TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz sırasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak gereği yerine getirilmiş, delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafin temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen hususlar dışında usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 18/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








Yz İşl. Md.

M/Ç