Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6538
Karar No: 2015/22879
Karar Tarihi: 24.06.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/6538 Esas 2015/22879 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/6538 E.  ,  2015/22879 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalılardan ... ile .... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı işyerinde 01.09.2002-01.12.2009 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin davalı işverenlikçe haksız olarak feshedildiğini iddia ederek davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile ücretli izin, fazla mesai ve Nisan ayı ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalıların Cevaplarının Özeti:
    Davalı .... vekili cevap dilekçesinde, davacının 31.05.2009 tarihinde istifa suretiyle iş sözleşmesini sona erdirdiğinden ihbar-kıdem tazminatı talep hakkı olamayacağını, son aya ait ücretinin banka hesabına ödendiğini, fazla çalışma yapmadığını savunarak haksız davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili birleşen ....İş Mahkemesinin 2012/182 Esas sayılı dosyasında vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... vekili birleşen ....İş Mahkemesinin 2012/182 Esas sayılı dosyasında vermiş olduğu cevap dilekçesinde, öncelikle derdestlik itirazında bulunduklarını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl alt işveren ve devir ilişkisi nedeni ile davalı Campak şirketinin kendi dönemindeki kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarından , diğer alt işveren ve asıl işverenin ise tüm işçilik alacaklarından sorumlu olması gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı ..... vekili ile davalı Üniversite vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı .....nin ve davalı Üniversitenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dosya içeriğine göre taraflar arasında alt işverenler değişmesi ve işyeri devri kuralları nedeni ile feshin hangi alt işveren nezdinde gerçekleştiği ve devirden önceki alt işverenlerin sorumluluğunun kapsamı uyuşmazlık konusudur.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
    Halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14/2 maddesi hükmü, 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde belirtilen işyeri devrini de içine alan daha geniş bir düzenleme olarak değerlendirilebilir. Gerçekten maddede işyerlerinin devir veya intikalinden söz edildikten sonra “…yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli…” denilmek suretiyle uygulama alanı 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesine göre daha geniş biçimde çizilmiştir.
    İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir.
    1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
    Devir hükümlerine göre ise; feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
    İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır.
    Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır.
    Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz. Daha sonra gerçekleşen fesihten dolayı ise asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona ermesinin ardından işyerinden ayrılan alt işveren ile daha sonra aynı işi alan alt işveren arasında hukukî veya fiilî bir bağlantı olsun ya da olmasın, kıdem tazminatı açısından önceki işverenin devir tarihindeki ücret ve kendi dönemi ile sınırlı sorumluluğu, ihbar tazminatı ve yıllık izin dışında iki yılla sınırlı olmak üzere o dönemde gerçekleşen işçilik alacaklarından sorumluluğu, son alt işveren ise tüm dönemden ve fesih haksız ise kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin ile hem devredilen hem de kendi döneminde gerçekleşen işçilik alacaklarından sorumluluğu kabul edilmelidir.
    Dosya içeriğindeki hizmet döküm cetvelinden davacının hizmet akdinin 31.10.2009 tarihinde alt işveren davalı Vurallar Şti.nin ihale süresinin bitmesi üzerine kayden sona erdiği, davacının ertesi günü 01.11.2009 tarihinde ihaleyi alan dava dışı ...... adlı alt işverende çalışmasına devam anlaşılmaktadır. Davacı iş sözleşmesinin ihale bitimi tarihinde değil, daha sonra 01.12.2009 tarihinde feshedildiğini belirtmektedir. Davalı ........ vekilinin 31.10.2009 tarihinde ihale sürelerinin bittiğini ve davacının ihaleyi yeni alan şirkette çalışmaya devam ettiğini savunmuştur. Bu savunma üzerinde durulmamış, feshin hangi son alt işveren nezdinde gerçekleştiği ve haklı nedene dayanıp dayanmadığı araştırılmamıştır.
    Öncelikle 31.10.2009 tarihinde ihale sözleşmesi sona ermiş ve davacı yeni ihale alan dava dışı alt işveren nezdinde çalışmış ise ve bundan sonra yeni alt işveren tarafından iş sözleşmesi sona ermiş ise davalı .... ihale bitim (devir tarihindeki) sürede kendi döneminde gerçekleşen işçilik alacaklarından, kıdem tazminatından ise daha sonra gerçekleşen feshin kıdem tazminatının ödenmesini gerektirmesi durumunda ihale bitim tarihindeki ücret ve süre üzerinden kıdem tazminatında sorumlu olacak, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izinden ise sorumlu olmayacaktır. Ancak adı geçen davalının temyizi bulunmadığından bu durum bozma nedeni yapılmamıştr.
    Davalı asıl işveren Üniversite ise fesih 01.12.2009 tarihinde fesih gerçekleştiğinden, her hâlükârda feshe bağlı olmayan işçilik alacakları yanında feshin haklı olup olmamasının etkisi olmadığından feshe bağlı yıllık ücretli izin alacağından asıl işveren olarak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2.. maddesi uyarınca sorumlu olacaktır. Kıdem ve ihbar tazminatından ise 01.12.2009 tarihinde gerçekleşen feshin haksız olması halinde sorumluluğu gerekecektir.
    Mahkemece feshin hangi alt işveren nezdinde ve haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve buna göre davalılar alt ve asıl işverenlerin yukarda belirtilen ilkelere göre sorumluluğu araştırılmaksızın eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Usulü kazanılmış hak ilkesi de dikkate alınarak karar verilmelidir.
    3- Davacı, “ücret alacağı”nı sadece davalı .....ye karşı açtığı davada talep etmiştir. Her üç davalıya karşı açtığı ve birleşen ....İş Mahkemesinin 2012/182 Esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde davacının talepleri arasında ücret alacağını bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece davacının ücret alacağı talebinden sadece davalı .....nin sorumlu tutulması gerekirken diğer davalıların da sorumlu tutulması bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi