13. Hukuk Dairesi 2015/30140 E. , 2019/4439 K.
"İçtihat Metni".......
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalılardan...... avukatlık yaptığını, ... ... Mahkemesi"nin 2012/419 esas sayılı dosyasında karşı tarafın vekilliğini üstlendiklerini, davanın feragatle sonuçlandığını ancak sulh olmadıklarını buna rağmen davalı avukatların hasım olarak kendilerinden de akdi ve karşı yan vekalet ücretlerinin tahsilini istediklerini, bu ücretlerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Karşı davacılar ...... hasım olan karşı davalılar ... ve ..." tan ayrıca müvekkilleri olan davalı ... ve karşı taraf.......le davadan feragat edilmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL vekalet ücretinin tahsilini istemişlerdir.
Karşı davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise davalılar......yönünden reddine, davalı ... yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar-karşı davacılar Serkan Okçu, ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı- karşı davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Asıl menfi tespit davası yönünden yapılan incelemeye göre, davacılar, ... Mahkemesinde görülen bir davada karşı taraf olduklarını, davalı avukatların ortada bir sulh olma durumu olmadığı halde müvekkillerinden talep edebilecekleri vekalet ücretlerini kendilerinden istediğini beyanla vekalet ücretinden dolayı davalı avukatlara borçları olmadığının tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davalı avukatların akdi ve yasal vekalet ücretlerini ancak müvekkillerinden talep edebileceği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın dayanağını teşkil eden Avukatlık Kanununun 165. maddesinde, “sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumludurlar.” hükmü mevcut olup bu sorumluluk, sadece yargılama giderlerinden olan karşı taraf vekalet ücretini kapsamaktadır. Zira Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından 05.10.2018 tarihinde 2017/6 esas 2018/9 karar sayılı ilamla Avukatlık Kanunu"nun 165. maddesinde düzenlenen "ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk" hallerinden olan "sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde" karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile ... sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken "akdi vekalet ücretinin" dahil olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Mahkemenin akdi vekalet ücreti talebi yönünden verdiği karar İçtihatı Birleştirme Kararına uygun ise de mahkemece, davacıların karşı yan vekalet ücretlerinden müteselsilen sorumlu olması gerektiği hususu gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-Karşı alacak davası yönünden ise, karşı davacı avukatların menfi tespit davasına konu vekalet ücretinin tahsili için bu alacak davasını açtıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı avukatların akdi ve yasal vekalet ücretlerini ancak müvekkillerinden talep edebileceği kanaatiyle davanın karşı davalılar......yönünden reddine karar verilmiştir. Davanın dayanağını teşkil eden Avukatlık Kanununun 165.maddesi ile Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu" nun 05.10.2018 tarihli 2017/6 esas 2018/9 karar sayılı ilamı ve yukarıda aynı konuda yapılan açıklamalara göre, mahkemenin akdi vekalet ücreti talebi yönünden verdiği red kararı İçtihatı Birleştirme Kararına uygun ise de, karşı davalıların karşı yan vekalet ücretlerinden müteselsilen sorumlu olması gerektiği hususu gözetilmeden davanın bu talep yönünden de reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların (karşı davacılar) sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar (karşı davacılar) yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......