17. Hukuk Dairesi 2016/6126 E. , 2016/5480 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkil şirkete sağlık sigorta poliçesi ile sigortal, 11.04.2012 tarihinde 34 GM 6560 plakalı aracını davalı ..."a ait otoparka park ettiğini, aracının arka kapısına yöneldiğinde demir engele takılarak yaklaşık 3-4 metreden aşağıya düşmesi sonucu bedensel zararlar meydana geldiğini, bu zarar nedeni ile sigortalının gerekli tedavi ve ameliyatlarını yaptığını, İstanbul 18.Sulh hukuk mahkemesinin 2012/32 D.iş sayılı tespit dosyasında gerekli önlemleri almayan otopark sahibi davalı ... % 80 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı borçlunun % 80 kusuruna isabet eden 98.418,47 TL ve 25.801,24 TL olmak üzere toplamda 124.219,71 TL rücu alacağın tahsili için .İcra müdürlüğünün 2014/25082 E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı ve derdestlik itirazında bulunduğunu, ın tedavi giderlerinin talebine ilişkin . Tüketici mahkemesinde 2013/3 E sayı ile dava açtığını, dosyanın derdest olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacının davasının görev nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde yasal 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam baslıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bu nedenle, bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, olayın salt haksız fiilden kaynaklandığı ve taraflar arasında bir hukuki ilişki olmadığı gibi, meydana gelen riziko nedeniyle sigortalısının zararını ödeyen ve sigortalısının haklarına halef olan davacı ... şirketinin tüketici olarak kabulü de mümkün değildir. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanun kapsamında kalmadığının kabulü gerekir. Bu nedenle, davaya bakmaya genel mahkemeler görevli olup, tüketici mahkemesi görevli değildir. Mahkemece, değinilen bu husus gözetilerek ve işin esasına girilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.