9. Hukuk Dairesi 2020/8314 E. , 2020/19575 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılardan .... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevaplarının Özeti:
Davalı .... vekili; zamanaşımı def"i ile husumet itirazında bulunmuş, davacı taleplerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...Temizlik Gıda Elek. Mak. Tek. Ser. Hiz. San. ve Tic. A.Ş. vekili; zamanaşımı def"i ile husumet itirazında bulunmuş, davacı taleplerinin yerinde olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; bozma öncesi verilen 09.03.2016 tarihli yetkisizlik kararının davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 7. Hukuk Dairesi’nin 2016/18084 E. - 2016/12325 K. sayılı ilamı ile mahkemece verilen yetkisizlik kararının yerinde olmadığı , işin esasına girilerek iddia ve savunma ile ilgili gerekli araştırma yapıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş , mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek devam edilen yargılama sonunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar , davacı vekili ve davalı ... vekilince temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ve davalı ...’ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışma alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Aynı ilkeler hafta tatili ücret alacağı için de geçerlidir.
Somut olayda; davacı fazla çalışma yaptığı iddiasını ispat hususunda tanık deliline dayanmıştır. Mahkemece talimat yolu ile beyanlarına başvurulan her iki davacı tanığı da davalı işyerinde 8 saatlik üçlü vardiya halinde çalıştıklarını, vardiyaların uzatıldığı dönemlerde fazla mesaiye kaldıklarını beyan etmişler,haftanın kaç günü kaç saat fazla çalışma yaptıklarına dair somut beyanda bulunmamışlardır. Davalı Akdeniz Tem...Şti. vekilince tanık isimleri bildirilmiş ve isimleri bildirilen tanıkların Diyarbakır 3. İş Mahkemesi’nin 2015/685 esas sayılı dosyasında alınan beyanlarının genel çalışma düzenine ilişkin olduğu,bu beyanların esas alınmasını talep ettiği görülmüştür. Dosyada bulunan bir kısım celse zabıtlarında davalı Akdeniz Tem...Şti. tanığı olarak beyanlarına başvurulan Fahrettin Tursun ve Sami Sancar’ın haftanın 6 günü 8 saatlik üçlü vardiya halinde çalıştıklarını , kışın arızanın yoğun olduğu dönemlerde haftanın 2-3 günü 1-2 saat fazla çalışma yapıldığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alındığı belirtilen 15.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının haftada 4 saat fazla çalışma yaptığı tespiti ile yaz ve kış dönemi ayırımı yapılmaksızın fazla çalışma ücretinin hesaplandığı anlaşılmaktadır. Ne var ki , mahkemenin bu kabulü dosya kapasamına uygun değildir.
Şöyle ki; beyanlarına başvurulan davacı tanıklarının davalı aleyhine aynı mahiyette açtıkları davaların bulunduğu anlaşılmakla, bu ifadelerin tek başına hükme esas alınmaması gerekmektedir. Kaldı ki; davacı tanıklarının fazla çalışma süresine ilişkin somut beyanları da bulunmamaktadır. Dairemizin incelemesinden geçen 2018/16300 Esas sayılı dosyada, taraf tanık anlatımlarına göre bu işçinin hafta tatili izinlerini kullandığı, ve eldeki dosyaya sunulan davalı tanığı Fahrettin Tursun"un ve Sami Sancar’ın beyanına göre fiilen günde 7 saat çalışarak haftada 42 saat çalışmasının olduğu; ancak arızaların yoğun olduğu aylarda haftada 1,5 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmiştir. Dosya içeriği, davalı tanıklarının anlatımları ile emsal nitelikteki söz konusu dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı işçinin arızaların yoğun olduğu aylarda haftada 1,5 saat fazla çalışma yaptığının kabulü dosya içeriğine uygun düşmekte olup davacının hafta tatili çalışmasının olduğu yönündeki iddiasının da davalı tanıklarının beyanları karşısında ispatlanamadığı gibi, husumetli davacı tanıklarınca dahi doğrulanmadığı, ayrıca bu konuda mahkemece benimsenen bilirkişi raporundaki tespitin de varsayıma dayalı olduğu anlaşılmakla, hafta tatili ücret alacağı isteğinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22.12.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.