Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2061
Karar No: 2016/5188
Karar Tarihi: 26.04.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2061 Esas 2016/5188 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2061 E.  ,  2016/5188 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.04.2016 Salı günü davacı vek. Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru dilekçesinde; müvekkiline ait ve davalı nezdinde kasko sigortalı aracın, müvekkili tarafından kullanıldığı sırada meydana gelen iki taraflı trafik kazasında hasarlandığını, aracın özel tertibatlı engelli aracı ve müvekkilinin de engelli olduğunu, davalı ... şirketine yapılan başvurunun, aracın sigortalının eşi tarafından kullanıldığı sırada kazanın meydana geldiği ve rizikonun sigorta teminatı kapsamında olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini belirterek, 41.614,21 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili; kaza tutanağından aracı davacının eşinin kullandığının anlaşıldığını, aracın özel tertibatlı engelli aracı olması sebebiyle yeterli ehliyetname ile kullanılabileceğini, aracı kullanan davacının eşinin gerekli ehliyetnameye sahip olmaması nedeniyle hasarın teminat kapsamı dışında kaldığını öne sürerek, başvurunun reddini savunmuştur.
    Hakem heyetince; hasarın sigorta teminatı kapsamında kaldığı kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne, 30.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara davacı vekili ile davalı ... şirketi vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince; davacının ve eşinin beyanlarına dayalı olarak oluşturulan takipsizlik kararının sürücünün kim olduğunu kesin şekilde ispatlar nitelikte olmadığı, kararda kaza tutanağındaki tespitten bahsedilmediği, başvuru sahibi sigortalının kaza sırasında aracı kendisi kullanmadığı halde aksi beyanda bulunmakla doğru ihbar yükümlülüğüne aykırı davrandığı, ispat yükünün yer değiştirerek davacı sigortalıya geçtiği, davacının da rizikonun beyan ettiği biçimde gerçekleştiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyiniyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir.
    Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan TTK.nun 1282. (6102 s. TTK. md. 1410 ve 1421) maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasanın 1281. (6102 s. TTK. md. 1409) maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
    Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
    Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 53. Maddesi itiraz hakem heyeti incelemesinden önce 17.04.2015 tarihinde yapılan değişiklikle yürürlüğe giren c fıkrasında "Engellilik derecesi % 90’ın altında olan engelliler tarafından bizzat kullanılmak amacıyla özel tertibatlı araçların Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak yurt içinden ilk iktisabında tescil belgelerine, "İlk iktisap tarihinden itibaren beş yıl geçmedikçe Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır." şeklinde şerh konulur. Herhangi bir engeli bulunmayan kişilerin kullanımına uygun olarak üretilmiş olan aracın teknik donanımlarında hiçbir değişiklik yapılmadan, engelli kişinin sağlık raporunda belirtilen tertibatın ilave aparatlarla taktırılmış olması halinde, bu araç araç sahibinin eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından da kullanılabilir. Aracın engelli veya bu kişiler tarafından her iki şekilde de kullanılabileceğinin yetkili kurum ve kuruluşlarca belgelendirilmesi şarttır." düzenlemesi yer almaktadır.
    Somut olayda, davacının engellilik derecesinin %90"ın altında ve dava konusu aracın yurt içinden iktisap edilmiş bir araç olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Davalı ... şirketi vekili; aracın sigortalı davacının eşi tarafından kullandığı sırada kazanın meydana geldiğini, davacının eşinin yeterli sürücü belgesine sahip olmaması nedeniyle hasarın sigorta teminatı kapsamında olmadığını savunmuştur. Kasko sigorta poliçesinde ise "aracın sadece engelli davacı tarafından kullanılacağı" yönünde bir şart (sürücü şartı klozu) bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    O halde, hakem heyetince, hasarın teminat kapsamında olup olmadığının, yukarıda açıklanan Yönetmelik ilgili maddesi ve davalı ... şirketinin savunması ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma sebebine ve şekline göre davacının (talep eden) sair temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma sebebine ve şekline göre davacı vekilinin (talep eden) sair temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi