Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4042
Karar No: 2020/19486
Karar Tarihi: 22.12.2020

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/4042 Esas 2020/19486 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2020/4042 E.  ,  2020/19486 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın haksız ve yersiz olduğundan reddi gerektiğini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süresinde olmadığına dair 23.03.2018 tarihli Bölge Adliye Mahkemesinin Ek Kararı Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2018-8590/13880 E/K sayılı kararıyla tebligatın usulsüz olması nedeniyle temyizin süresinde yapıldığının kabulüyle noksan ikmali için geri çevirme kararıyla kaldırılmış olduğundan davacının asıl karara karşı temyiz nedenleri incelenmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda; davacının fazla çalışma talebi tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 07.00-21.00 saatleri arasında çalıştığı, 2 saat ara dinlenme kullanarak günlük 4,5 saat ve haftanın 7 günü çalıştığının kabulü ile haftalık 31,5 saat fazla çalışma yaptığı değerlendirilmiştir. Ancak raporun hesaplama kısmında fazla mesai alacağı haftalık 35 saat yazılarak hesaplama yapılmıştır. Mahkeme kararının 4. sayfasında gerekçe bölümünde davacının 07.00-21.00 saatleri arasında çalıştığı, 2 saat ara dinlenmesi kullandığı kabul edilmesine rağmen sonuç olarak 31,5 saat haftalık fazla mesai yaptığının kabul edildiği belirtilmesine rağmen resen hesap yapılmaksızın 35 saat haftalık fazla mesai ücreti hesaplanan rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
    Emsal araştırması için yapılan uyap sistemi taramasında davacının başka dosyalarda tanık olarak dinlenildiği, ... 1. İş Mahkemesinin 2016/300 sayılı dosyasında davacı Harun Tekin tanığı olarak yeminli beyanında davacının da kendisi gibi 07.00 de mesaiye başladığını, kendi mesaisinin 19.00-20.00 kadar sürdüğünü, davacının yaptığı iş gereği tüm araçlar çekilinceye dek fiilen çalışmak suretiyle 22.00-24.00 istisnaen 01.00 lere kadar çalıştığını beyan etmiştir. Davacının bu beyanı aynı zaman da kendisini bağlayacağından fazla mesaisinin 07.00-20.00 saatleri arasında olduğu kabul edilmelidir. Bu saatler dikkate alındığında 2 saat ara dinlenme ile davacının günlük fazla çalışmasının 3,5 saat olup haftanın 7 günü 24,5 saat çalıştığı, ayrıca davacının Türkiye’ye gönderildiği ve hafta tatilini kullandığı hafta ise haftalık 21 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmelidir.
    Bilirkişi raporu incelendiğinde örnek olarak 07.04.2011-20.07.2011 tarihleri arasında hafta tatili için hafta sayısı 13 hafta kabul edilmesine rağmen 35 saatten hesaplanan fazla çalışma süresi 14 hafta değerlendirilmiştir. Değerlendirme yapılırken hafta tatili hesaplanan 13 haftalık sürede haftalık 24,5 saat 1 haftasında ise hafta tatili kullanıldığından haftalık 21 saat fazla mesai hesaplanması gerekir.
    Hatalı değerlendirme ve hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi