MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı hastanede üroloji bölümünde ameliyat olduğunu, taburcu olduktan sonra ağrılarının artması nedeniyle davalı hastaneye tekrar başvurduğunu, kalçadan iğne sonrası sağayağında his kaybı ve uyuşukluk olduğunu, fizik tedavide gördüğü halde geçmediğini, davalılar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, Adli Tıp Kurumunun 19.6.2009 tarihli raporuna istinaden enjeksiyon yerinde oluşan ödem ve hematomun sinirlere baskı yapması diğer bir deyişle "Difüzyon yolu ile nüfuz eden toksik etki ile sinire hasar verme" olduğu bildirilmesi üzerine takipsizlik kararı verildiğini, ancak davalıların hukuka aykırı eylemlerinden sorumlu olduklarından 2000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı hastanede davalı personelce yapılan iğne sonucu sağ ayağının hasar gördüğünü bildirerek tazminat talebi ile eldeki davayı açmıştır. Davacı davalılar hakkında suç duyurusunda bulunmuş, yapılan soruşturma sırasında Adli Tıp 3.İhtisas Dairesinin 3.5.2010 tarihli raporu ile ... personelinin eyleminin tıp kurallarına uygun olduğu, enjeksiyonun doğru yere yapılması halinde dahi, yapılan yerde oluşacak ödem ve hematomun sinire mekanik baskı yapabileceği, ayrıca difüzyon yolu ile sinir içine nüfuz edip toksik etki ile sinire hasar verebileceği, kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı bildirilmiş, bu rapor üzerine 23.11.2007 tarihinde takipsizlik kararı verilmiştir. Mahkemece bu bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece dava konusu olay ile ilgili bir bilirkişi raporu alınmadığı gibi, takipsizlik dosyasında alınan bu rapora davacı tarafça itiraz edilerek ... Şurasından rapor alınması talep edilmiştir. Bu nedenle mahkemece üniversitelerin ilgili bilim dallarından seçilecek alanında uzman bilirkişi kurulu marifetiyle taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 7.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.