9. Hukuk Dairesi 2020/8021 E. , 2020/19477 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin, davalı asıl işverene ait işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ile ödenmeyen yol ve yemek ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili; husumet itirazı ve zamanaşımı def’inde bulunarak, davacının talep ettiği yol ve yemek ücretine ilişkin olarak kendileri işçiyi çalıştırmadığı için sorumlu olmadıklarını ayrıca yol ve yemek ücretinin davacıya ödendiğini, ücret bordrolarına göre de tüm ücret ödemelerinin yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kurulan hüküm Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 02.05.2018 tarihli 2017/12720 esas ve 2018/10262 karar sayılı ilamı ile yol ve yemek ücreti ile hizmet süresi yönünden davacının iş sözleşmesinin 05.11.2012 tarihinde feshedildiğini belirttiği ve işten ayrılış bildiriminin 04.11.2012 tarihinde yapıldığı anlaşılmasına rağmen Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesine aykırı bir biçimde talep de aşılarak iş akdinin sona erme tarihinin 05.12.2012 olarak tespitinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuş Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında talep edilen alacaklar bakımından davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakların gözetilip gözetilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Usuli kazanılmış hak kavramı anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli müktesep hak müessesesi Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir.
Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12/07/2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03/12/2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.)
Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur. (09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)
Mahkemenin bozmaya uyması ile de hizmet süresinin 04.11.2012 tarihinin fesih tarihi olarak dikkate alınması, yol ve yemek ücretinin de ilk hükümde belirtilen miktarlar aşılmamak kaydıyla hüküm altına alınması konusunda davalı yararına usuli kazanılmış hak meydana gelmiştir.
Mahkemece, bozma sonrasında yeniden hesaplama yapılırken hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda fesih tarihi 04.12.2012 olarak kabul edilerek (fesih tarihi 04.11.2012 olduğu halde) önceki hesaplamasına göre 1 gün düşülerek hesaplanması hatalı olduğu gibi, bozulan hükümde 1.620.00 TL yemek ücreti hüküm altına alındığı halde aleyhe bozma yasağı ve kazanılmış hak gözetilmeksizin 2.228.08 TL yemek ücretine hükmedilmesi de açıklanan nedenlerle usuli kazanılmış hakkın ihlali olup, kararın yeniden bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 22.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.