9. Hukuk Dairesi 2020/7952 E. , 2021/4190 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı firmanın Irak-Süleymaniye-Bazyan mevkiindeki .... Firmasına taahhüt ettiği ... İnşaatı işinde 22/07/2013 ve 31/10/2013 tarihleri arasında Teknik Ofis şefi (inşaat mühendisi) olarak çalıştığını, davalı tarafla anlaşmasının ayda net 7.500,00 USD maaş, her üç ayda bir 10 gün izin, bu iznin kullanılması esnasında Türkiye "ye gidiş-dönüş uçak bitelinin şirket tarafından alınması, günlük 3 öğün yemek ve barınma ile haftada 45 saat çalışma şeklinde anlaşıldığını, sözleşme kurulurken davacıya birçok belgenin imzalatıldığını, bir örneğinin kendisine verilmediğini, fesihten sonra bir takım belgelerin verildiğini, belgelerin arasında Yurtdışı Hizmet Akdi ve Belirsiz süreli iş sözleşmesinin bulunduğunun görüldüğünü, bu sözleşmelerde ücretin aylık brüt 1.000,00 USD olarak yazıldığını gördüğünü, bu rakamın gerçek dışı olduğunu, davacının ücretinin aylık net 7.500,00 USD olduğunu, davacının hesabına üç kez para yatırıldığını, yatırılan paraların toplamının 7.133,88 USD olduğunu, 07/11/2013 günü gönderilen paraların dekontunda 2013/10 ödemesi ibaresinin mevcuttur yazdığını, Irak şantiyesinde çalışmanın sabah 07.00 de başlayıp akşam saat 18.00 de bittiğini, 1 saat yemek arası verildiğini, haftanın 6 günü günde 10 saat çalışmasının yapıldığını, hafta tatilinin cuma günü yapıldığını, fakat her cuma hafta tatili kullandırılmadığını, 2 haftada bir hafta tatili yapıldığını, dini bayramlarda da sadece bayramın ilk günü tatil kullandırıldığını, diğer günlerinde çalışıldığını, davacının çalışmaya başladıktan üç ay sonra sözleşme gereğince üç ayda bir 10 gün olan iznini talep ettiğini, şirket yetkililerince davacının iznini 12 gün olarak onayladıklarını, uçak biletinin şirket tarafından alındığını ve Türkiye "ye geldiğini, fakat tekrar işe döndürülmeyip iş sözleşmesinin 31/10/2013 tarihinde feshedildiğini, ihbar öneli kullandırılmadığı gibi ihbar tazinatının da ödenmediğini iddia ederek; ihbar tazminatı, fazla çalışma ücret alacağı, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili alacakları ile ödenmeyen ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, öncelikle zaman aşımı itirazında bulunduğunu, davacının talep ettiği alacakların belirlenebilir olması nazara alınarak emsal Yargıtay kararları da nazara alınarak, hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu edilen alacakların gerçekte belirli bir alacak olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilmeyecekleri anlaşılmakla, hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek karar verilmesinin hatalı olup bozmayı gerektirdiğini, davacının 22/07/2013 tarihli sözleşme ile müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, davacının sözleşmesinin işin bitmesi sebebiyle feshedildiğini, davacıya hak etmiş olduğu alacaklarının ödendiğini, davacının ihbar tazminatı alacağının olmadığını, davacının inşaat mühendisi olduğunu, sözleşme imzalanırken sözleşmedeki hükümleri ve bunların sonuçlarını anlayabilecek nitelikte olduğunu, iş müracaatını kendisinin yaptığını, bilerek ve isteyerek hizmet sözleşmesini imzaladığını, hata hile iddiasının olmadığını, ücreti ve diğer özlük haklarının sözleşmesinde açıkça belirlendiğini, davacının ücret alacağının olmadığını, davacının iddia ettiği ücret ile taraflarından beyan edilen ücret arasında büyük bir farkın olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, ücretinin ihtilaflı olması karşısında, davacının alabileceği ücret, yaptığı iş, kıdemi, işçinin eğitimin durumu ve benzeri özellikleri yazılarak işçi ve işveren sendikaları meslek kuruluşlarından özellikle ilgili meslek odasından araştırılarak, gelen cevabi yazıların ve tüm dosya içeriğinin birlikte değerlendirilmesi ile sözleşmede kararlaştırılan ücretin nazara alınmasını, davacının çalışma saatleri ve ücreti ile ilgili beyanını kabul etmediklerini, davacının fazla mesai yapmadığını, davacının görev yerinin yurt dışı olduğunu, çalıştığı ülkenin mevzuatının uygulanacağını, davacının fazla mesai alacağı, resmi tatil ücret alacağının olmadığını savunarak haksız ve yersiz davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının aldığı ücret konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı 7.500.-USD Doları ücret ile çalıştığını iddia etmiş, davalı ise davacının aylık 1000.-USD Doları ücretle çalıştığını savunmuştur. İnşaat mühendisi olan davacı davalının yurtdışı şantiyesinde teknik ofis şefi olarak çalışmıştır. Davacı işçinin mesleğinde 30 yılı aşkın kıdemi bulunmaktadır. Yapılan emsal ücret araştırması sonuçları, tanık beyanları ve davacının yaptığı iş ve kıdemi birlikte değerlendirildiğinde davacının 7.000.-USD Doları ücretle çalıştığının kabulü gereklidir. Bu ücret üzerinden davacının alacak talepleri değerlendirilmelidir.
3-Ödeme itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Kural olarak, yargılama aşamasında sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delilin o davaya konu olan borcu kesin olarak ortadan kaldıran bir nitelik taşımasıdır. Borcun ödendiğini gösteren makbuz veya ibraname bu istisnanın tipik örneğidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 27.01.2010 tarih 2009/9-586 esas-2010/31 karar sayılı kararı )
Somut olayda, davalı temyiz dilekçesine eklediği makbuzları dosyaya sunmuş ve daha önce bu makbuzları davacının şahsi sicil dosyası içinde dava dosyasına sunmasına rağmen mahkemece dikkate alınmadığını savunmuş ise de söz konusu ödeme makbuzlarının ilk defa temyiz dilekçesi ekinde dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Ancak yukarıda belirtildiği gibi ödeme makkbuzlarının her aşamada dosyaya sunulması mümkün olduğundan ve değerlendirilmesi gerektiğinden temyiz dilekçesi ekinde sunulan söz konusu ödeme makbuzlarının değerlendirilmesi için kararın bozulması gereklidir.
SONUÇ: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.