17. Hukuk Dairesi 2015/15542 E. , 2016/3884 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya ait motorsikletin zorunlu trafik sigortacısı olduklarını, davalının yeterli ehliyetnamesi olmadığı halde sigortalı aracı kullanırken kaza yaptığını ve ...adlı 3. kişinin yaralanmasına neden olduğunu, kazada davalının kusurlu olduğunu, kazada yaralanan 3. kişiye 71.346,47 TL. maluliyet tazminatını 21.10.2013"te ödediklerini, davalının aracını ehliyetsiz sevki nedeniyle rücu haklarının doğduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 71.346,47 TL. rücuen tazminatın ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaları da takip etmemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; dava konusu trafik kazasında malul kalan ..."in zararı ile davalının eylemi arasında uygun illiyet bağı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ZMSS poliçesi gereği dava dışı 3. kişiye işgöremezlik tazminatı ödeyen trafik sigortacısının, ödediği bedelin ZMSS Genel Şartları gereği kendi sigortalısından rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, dava konusu kazada zarar gören ...adlı kişiye ZMSS poliçesi gereği işgöremezlik tazminatı ödemiş; sigortalısı olan davalının ehliyetsiz araç sevk ettiği ve kazada kusurlu olduğu gerekçesiyle ZMSS Genel Şartları"na göre davalıya rücu etmek istemiştir. Davacı, tazminat ödemesine yol açan kazada davalı sigortalısının kusuru bulunduğunu iddia etmiş ise de; mahkemece, davalının kazada zarar gören ..."in yaralanmasına etki eden eylemi olmadığı, zarar ile davalı eylemi arasında illiyet bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmolunmuştur. Bu değerlendirme yapılırken kusur konusunda herhangi bir rapor alınmamış, oluşa ilişkin herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Dosya kapsamının incelenmesinde; mahkemenin 2014/1157 Esas sayılı dosyasında, aynı kaza nedeniyle davacının karşı araç malikine yaptığı hasar ödemesi için, davalı sigortalısına karşı açtığı rücuen tazminat davasının bulunduğu, bu dosyada alınan bilirkişi raporu örneğinin dosya arasına alındığı görülmektedir. Mahkemede aynı kazaya ilişkin olarak açılan, tarafları aynı olan 2014/1157 Esas sayılı dosya ile fiili irtibatı bulunan dava dosyasının, 2014/1157 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesi, bu şekilde kazanın oluş biçiminin iki dosya bakımından aynı şekilde aydınlatılması yoluna gidilmeyişi doğru görülmemiştir.
Yine dosya içerisinde ceza dosyasının bulunmadığı, ancak dava konusu kazaya ilişkin olarak Ağır Ceza Mahkemesi"nde dava açıldığına dair iddianame örneğinin bulunduğu görülmektedir. Mahkeme tarafından kaza tespit tutanağındaki kazanın oluş biçimine ilişkin anlatım yeterli görülerek, davalının eyleminin zarara neden olmadığı, davalı ve kazada malul kalan ..."e ait motorsikletlerin taşıt yolu üzerinde park halinde olan araca ayrı ayrı çarptıkları sonucuna varılmıştır. Oysa kazanın oluş şekli, kazada malul kalan kişinin yaralanmasına etki eden davalı eylemi bulunup bulunmadığı hususları, ceza yargılamasında somut hal alacağından ceza dosyasının getirtilmesi, gerekirse sonucunun beklenmesi yoluna gidilmeden, sadece kaza tespit tutanağındaki anlatıma göre kazanın oluş biçiminin belirlenmesi doğru değildir.
Bu durumda mahkemece, eldeki davanın bağlantılı bulunduğu mahkemenin 2014/1157 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi, kazaya ilişkin ceza dosyasının getirtilmesi ve gerekirse sonucunun beklenmesi, kazanın oluş biçimine ilişkin taraf delillerinin toplanmasından sonra konusunda uzman makina mühendisi bilirkişiden kusur konusunda rapor alınması
suretiyle; kazanın oluş biçiminin ve davacının ödeme yaptığı ..."in yaralanmasına davalının etki eden herhangi bir eylemi bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle ve eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi.