12. Hukuk Dairesi 2016/175 E. , 2016/5408 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlunun, diğer şikayet nedenleri ile birlikte satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek, 27.05.2015 tarihli ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde; ""Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir"" hükmü yer almaktadır. Tebligat Kanunu"nun 10/2.maddesine göre ise; ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."" Aynı Kanun"un 21/2.maddesi gereğince de; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."
Somut olayda borçlu adına .... adresine çıkarılan satış ilanı tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adreste satış ilanının borçluya 05.05.2015 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği görülmektedir. Ancak dosya içerisinde, 08.04.2015 tarihinde elektronik ortamda mernisten alınan borçluya ait nüfus kayıt örneği tablosunun açıklamalar kısmında, ilgili kişinin yerleşim yeri adresinin olmadığının belirtildiği, nüfüs müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre de, borçlunun tebligat yapılan... .. adresinin, borçlu tarafından, satış ilanının tebliğe çıkarılmasından önce 15.08.2014 tarihinde eski adres konumuna getirildiğinin bildirildiği görülmektedir.
Bu durumda, ancak ilgilinin adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilmesi halinde Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabileceğinden,
tebligat yapılan adres, borçlunun tebliğ tarihinde adres kayıt sistemindeki adresi olmadığından borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüzdür.
Diğer taraftan dosya içerisinde bulunan ve borçluya 15.04.2015 tarihinde T.K."nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilmek istenilen satış ilanı tebligatının ise, adresin kapalı olduğu belitilerek ve beyanı alınan komşu ismi alınmadan yapıldığı ve bu hali ile bu tebliğ işleminin de Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre usulsüz olduğu görülmüştür.
İİK"nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.