Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2020/5690
Karar No: 2020/6289
Karar Tarihi: 31.12.2020

Danıştay 8. Daire 2020/5690 Esas 2020/6289 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5690
Karar No : 2020/6289

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Birliği
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Dava; adli mütercim olan davacının, Noterlik Ücret Tarifesine göre tahakuk eden çevirme ücretinin tamamının tahsil edilmesinden sonra, %50'sinin noterlerce tercümanlara ödenmesine ilişkin Türkiye Noterler Birliğinin 21/01/2010 gün ve 7 numaralı Genelgesinin ve bu Genelge uyarınca … Noterliğince davacıya ödenen çevirme ücreti nedeniyle düzenlenen 06.04.2010 tarihli gider pusulasının iptali istemidir.

DAVACININ İDDİALARI : Davalı Birliğin düzenleyici işlem niteliğindeki Genelgesi ile düzenlenen yarı çeviri ücret kesintisinin amacının, tercümanlara verilecek ücretin belirginlik kazanması ve böylece uygulamada birlik sağlamak olduğu belirtilse de tercümana yarı ücret ödenmek suretiyle uygulamada birlik sağlanmasının mümkün olmadığı, her yıl bedelleri değiştirilen noterlik ücretleri tarifeyle belirlendiğine göre bu tarifeye uygun ücret almanın noterin hak ve yükümlülüğü olduğu, bazı noterler farklı tarife uyguluyorsa bunun yasal, cezai ve idari disiplin sorumluluğunun bu farklı uygulamayı yapan noterlere ait olduğu, çeviri ücretinin yarıya indirilmesiyle bu sorunun çözülmesi arasında hiçbir işlevsel bağ olmadığı; ayrıca, anılan Genelge'nin üst norm olan 1512 sayılı Noterlik Kanunu'na da aykırı olduğu, sırf bu sebeple bile iptali gerektiği, dava konusu Genelge'nin uygulanmasında hiçbir kamu yararı olmadığı, noter tarifelerinde uygulamada birlik sağlamanın en etkin yolunun sıkı denetim olduğu, bunu görmezden gelen davalı idarenin keyfi işlem yaptığı, bu nedenle, Türkiye Noterler Birliği'nin 21/01/2010 tarih ve 7 numaralı Genelgesi'nin ve bu Genelge uyarınca … Noterliğince davacıya ödenen çevirme ücreti nedeniyle düzenlenen 06.04.2010 tarihli gider pusulasının iptali istenilmiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Türkiye Noterler Birliğince; Noterlerin genel menfaatlerini ve mesleki ahlak, düzen ve geleneklerini korumanın, Noterler Birliğinin görevleri arasında olması nedeniyle uygulamada birliğin sağlanması için düzenlenen davaya konu işlemde hukuka aykırılık olmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay Dava Daireleri kararlarına karşı Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde, İdari Dava Dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların İdari Dava Daireleri Kurulunca temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinin 4. fıkrasında da idare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği ancak Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmış; böylece Danıştay dava dairelerine, ilk derece mahkemesi olarak verdikleri kararların temyizen bozulması halinde ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bu nedenle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun bozma kararına uyulmak davanın genelgeye ilişkin kısmı yönünden iptal kararı verilmesi, gider pusulası yönünden ise görev yönünden reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, adli mütercim olan davacının, Noterlik Ücret Tarifesine göre tahakuk eden çevirme ücretinin tamamının tahsil edilmesinden sonra, %50'sinin noterlerce tercümanlara ödenmesine ilişkin Türkiye Noterler Birliğinin 21.1.2010 gün ve 7 numaralı Genelgesinin ve bu Genelge uyarınca … Noterliğince davacıya ödenen çevirme ücreti nedeniyle düzenlenen gider pusulasının iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46'ncı maddesinin 1'inci fıkrasında; Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 49’uncu maddesinin 2’nci fıkrasında, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi ve usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı; 4’üncü fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50’nci madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlandığından; ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan davaların temyiz incelemesi sonucu ilgili dava daireleri kurulunca; usul veya esas bakımından yeninden bir araştırma, inceleme yapılmasını veya maddi ve hukuki olayın yeninden yorumlanmasını gerektirmeyecek şekilde verilen bozma kararlarına karşı, ilk kararı veren Danıştay dava dairesine “ısrar hakkı” tanınmamıştır. Dolayısıyla, kararı bozulan Danıştay dava dairesi, bozma kararına uymak zorundadır.
Dosyanın incelenmesinden, Noterlik Ücret Tarifesine göre tahakuk eden çevirme ücretinin tamamının tahsil edilmesinden sonra, %50'sinin noterlerce tercümanlara ödenmesine ilişkin Türkiye Noterler Birliğinin 21.1.2010 gün ve 7 numaralı Genelgesinin ve bu Genelge uyarınca ... Noterliğince davacıya ödenen çevirme ücreti nedeniyle düzenlenen gider pusulasının iptali istemiyle açılan davanın Danıştay Sekizinci Dairesinin 01/04/2015 gün ve E:2010/6211 K:2015/2493 sayılı kararıyla reddedildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/10/2018 gün ve E:2016/2038 K:2018/4374 sayılı kararıyla bozulduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun yukarıda sözü edilen maddeleri uyarınca Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların bozulması halinde ısrar olanağı bulunmadığından, İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararında yer alan gerekçelerle, davanın genelgeye ilişkin kısmı yönünden iptal kararı verilmesi, gider pusulası yönünden ise davanın görev yönünden reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Dairemizin 01/04/2015 tarih ve E:2010/6211, K:2015/2493 sayılı kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 22/10/2018 tarih ve E:2016/2038, K:2018/4374 sayılı kararı ile bozulması üzerine, dosya yeniden incelenmek suretiyle gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Dava; adli mütercim olan davacının, Noterlik Ücret Tarifesine göre tahakuk eden çevirme ücretinin tamamının tahsil edilmesinden sonra, %50'sinin noterlerce tercümanlara ödenmesine ilişkin Türkiye Noterler Birliğinin 21/01/2010 gün ve 7 numaralı Genelgesinin ve bu Genelge uyarınca … Noterliğince davacıya ödenen çevirme ücreti nedeniyle düzenlenen 06.04.2010 tarihli gider pusulasının iptali istemiyle açılmıştır.
Dairemizin 01/04/2015 tarih ve E:2010/6211, K:2015/2493 sayılı kararıyla; noterce tahsil edilen çevirme ücretinin tamamının tercümana ödeneceğine ilişkin ilgili Kanun ve Yönetmelikte açık bir hüküm bulunmadığı; bu sebeple, noterliklerce belgelerin çeviriye verilmesi, çeviri işlemlerinin denetimi ve gözetimi ile çeviri esnasında harcanan mesai ve emek unsurlarının bir arada değerlendirilmesi sonucu, Noterlik Ücret Tarifesi'ne göre tahakkuk eden çevirme ücretinin tamamının tahsil edilmesinden sonra belirlenen oranının noterler tarafından tercümanlara ödenmesine ilişkin Genelgede hukuka aykırılık görülmediği; öte yandan, mevzuat uyarınca tahsil edilen miktarın tamamı noterlik dairesinin gelirlerine dahil edilen çevirme ücretinin, noterin yıllık gelir durumuna göre bir kısmının vergi ödemelerine, bir kısmının da meslek aidatına ayrıldığı gözönüne alındığında, davalı Noterler Birliği'nin takdir yetkisi çerçevesinde, noterliklerce çevirme işlemi esnasında harcanan mesai ve emek unsurlarının bir arada değerlendirilmesi sonucu belirlenen "%50" oranının ölçüsüz olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı; bireysel işlem açısından ise; dava konusu …. Noterliği işleminin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 234. maddesi uyarınca fatura hükmünde olan ve Noterlik Ücret Tarifesine göre tahakkuk eden çevirme ücretinin tamamının tahsil edilmesinden sonra % 50'sinin davacıya ödendiğini gösterir gider pusulası olduğu; idari makam olmayan Noterce düzenlenmesi nedeniyle idari işlem niteliği taşımayan söz konusu gider pusulasının idari davaya konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemiz kararının davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 22/10/2018 tarih ve E:2016/2038, K:2018/4374 sayılı kararıyla; "Her ne kadar davalı idarece, noterlerin çevirme ücretinden farklı oranlarda pay aldığı için, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla söz konusu düzenlemenin getirildiği ileri sürülmekte ise de; düzenleyici işlemlerin dayanağı üst hukuk normlarına aykırı olamayacağı, yukarıda aktarılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca çeviri ücretlerinden noterlerin pay alacaklarına ilişkin açık bir hüküm de bulunmadığından, uyuşmazlığa konu hususun 1512 sayılı Noterlik Kanununun 112. maddesi uyarınca düzenlenecek tarifede tespit edilmesi gerekirken, Yönetim Kurulu kararına istinaden Genelge ile düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu bireysel işlem açısından ise; ücret karşılığı çeviri yapılması konusunda Noter ile tercüman arasındaki ilişki özel hukuk ilişkisi olup, her ne kadar çeviri ücretinin ödenmesinde, Noterler Birliği'nin dava konusu Genelgesi uygulanmış ise de, Noter tarafından, kamu gücü kullanılarak tesis edilmiş bir idari işlem bulunduğundan söz edilemeyeceğinden, gider pusulasına yönelik uyuşmazlığın adli yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'Temyiz' başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının Danıştay'da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 'İdari ve vergi dava daireleri kurullarının görevleri' başlıklı 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Kanun'un 'Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar' başlıklı 49. maddesinin 4. fıkrasında da, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması durumunda ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bozma kararı üzerine yeniden karar verilmesi gerekmektedir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 75. maddesinin üçüncü fıkrasında, "Tanık, tercüman ve bilirkişinin andı noter tarafından Hukuk Yargılama Usulü Kanunu uyarınca yaptırılır." hükmüne, 103. maddesinde, "Bir dilden diğer dile veya bir yazıdan başka bir yazıya çevirme halinde, noter tarafından metnin altına bir şerh verilir. Bu şerhin, noter yeminli tercüman kullanmışsa, tercümanın kimliğini ve adresini ihtiva etmesi ve altının, noter tarafından tarih yazılıp imzalanarak mühürlenmesi gereklidir." kuralına; 112. maddesinde, "Noterlerin yaptıkları işlemlere ait harç üzerinden hesaplanacak ücretleri ile vasiyetname ve vakıf senedi düzenlenmesinden alınacak ücretler, yazı, bir dilden diğer dile veya bir yazıdan diğer yazıya çevirme, karşılaştırma, tescil, emanetlerin saklanması ve kanunlarında harç, vergi ve resimlerden bağışık olduğu yazılı işlemler ile defter onaylanmasından ve kanunun ücret almayı öngördüğü sair işlemlerden alacakları ücretler ve noterlerle imzaya yetkili vekillerinin yol ödeneğinin miktarı, Türkiye Noterler Birliğinin mütalaası alındıktan sonra Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenecek bir tarife ile tespit olunur." kuralına yer verilmiştir.
Noterlik Kanunu Yönetmeliği'nin "Çevirme İşlemleri" başlıklı 96. maddesinde, "Belgelerin bir dilden diğer dile veya bir yazıdan başka bir yazıya çevrilmesine ve noterlikçe onaylanmasına çevirme işlemi denir. Noterin, çevirmeyi yapanın o dili veya yazıyı doğru olarak bildiğine, diplomasına veya diğer belgelerini görerek veya diğer yollarla ve hiç bir tereddüde yer kalmayacak şekilde kanaat getirmesi gerekir. Noterlik Kanununun 75 inci maddesinin son fıkrası gereğince noter tercümana Hukuk Yargılama Usulü Kanununa göre and içirir. Bunun bir tutanakla belgelendirilmesi zorunludur. Bu tutanakta tercümanın adı, soyadı, doğum tarihi, iş adresi, ev adresi, tahsil derecesi, hangi dil veya dilleri, hangi yazıyı bildiği, noterin çevirenin bu dil ve dilleri veya yazıyı bildiğine ne suretle kanı sahibi olduğu, yemin biçimi ve tutanağın tarihini gösterir. tutanağın altı noter ve tercüman tarafından imzalanır. Kendisine çevirme yaptırılan kimselerin yemin tutanakları noterlik dairesinde özel bir kartonda saklanır. Noter, kartonunda yemin tutanağı bulunmayan bir kimseye çevirme yaptıramaz. Noter tarafından ilgilisinden alınan çevirme ücretleri noterlik dairesinin gelirlerinden olup yevmiye defterine gelir olarak kaydedilir. Noterin çevirene ödediği parada dairenin giderlerindendir. Çevirme ücreti hesaplanırken, çevrilmesi istenilen yazının sayfaları değil, çevirme yapıldıktan sonra noter tarafından yazdırılan değerli kağıdın sayfa sayısı esas tutulacaktır." kuralı düzenlenmiştir.
2010 yılı Noterlik Ücret Tarifesi'nin 4. maddesinde, 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 103. maddesi hükmü uyarınca, noter tarafından bir dilden bir dile, bir yazıdan diğer yazıya çevrilen veya çevirtilen kağıtların her sayfasından çevirme ücretinin alınacağının belirtildiği görülmektedir.
Dava konusu Türkiye Noterler Birliğinin 21/01/2010 gün ve 7 numaralı Genelgesi açısından;
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinde; noterliklerin yaptıkları iş ve işlemler arasında sayılan çevirme işlemleri karşılığı ilgilisinden tahsil edilen ücretin noterlerin gelirleri arasında, tercümana ödenecek ücretin de giderleri arasında sayıldığı görülmekte; ancak, noterlerin çevirme ücretlerinden pay alacaklarına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Davaya konu Genelge ile; "1- Çevirme işlemleriyle ilgili olarak Noterlik Ücret Tarifesine göre tahakkuk eden çevirme ücretinin tamamının tahsil edilmesinden sonra % 50'si noterler tarafından tercümanlara ödenecektir.
2- Bu ödeme nedeniyle de tercümanlardan vergi mükellefi ise fatura, değilse gider makbuzu serbest meslek mensubu ise serbest meslek makbuzu alınacak ve bu miktar gider olarak gösterilecektir.
3- Buna ilişkin uygulama 2010 yılına ait Noterlik Ücret Tarifesinin yürürlüğe gireceği 1 Mart 2010 tarihinde başlayacaktır." kuralları getirilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Türkiye Noterler Birliği'nin, tercümanlara ödenen çevirme ücretleriyle ilgili olarak noterliklerde yapılan farklı uygulamalar arasında uygulama birliğinin sağlanması ile tercümanlara verilecek ücretin belirginlik kazanması bakımından, Noterlik Ücret Tarifesi'ne göre tahakkuk ve tahsil edilen çevirme ücretinin % 50 sinin tercümanlara ödenmesi yönünde görüş sorulması üzerine Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün …10 günlü, … sayılı yazısı ile bir sakınca bulunmadığının belirtildiği, konunun davalı idarenin 13/01/2010 tarihli toplantısında görüşülerek uygun bulunduğu ve davaya konu Genelgenin çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı idarece, noterlerin çevirme ücretinden farklı oranlarda pay aldığı için, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla söz konusu düzenlemenin getirildiği ileri sürülmekte ise de; düzenleyici işlemlerin dayanağı üst hukuk normlarına aykırı olamayacağı, yukarıda aktarılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca çeviri ücretlerinden noterlerin pay alacaklarına ilişkin açık bir hüküm de bulunmadığından, uyuşmazlığa konu hususun 1512 sayılı Noterlik Kanununun 112. maddesi uyarınca düzenlenecek tarifede tespit edilmesi gerekirken, Yönetim Kurulu kararına istinaden Genelge ile düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu bireysel işlem açısından ise;
İdari işlemler; idari makam ve mercilerin, idari işlevleriyle ilgili olarak kamu hukuku alanında, kamu gücünü kullanarak tesis ettikleri, tek taraflı, doğrudan uygulanabilir nitelikte hukuki tasarruflardır.
İdari yargının görev alanı da; idare hukuku kuralları içinde kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla, kamu gücü kullanılarak tesis edilen idari işlemler, idari eylemler ve idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davaların görüm ve çözümüyle sınırlıdır.
Dosyanın incelenmesinden; tercüme işi yapan davacının, dava konusu Genelge'ye dayanılarak … Noterliği tarafından düzenlenen, Noterlik Ücret Tarifesine göre tahakkuk eden ve ilgilisinden tahsil edilen çevirme ücretinin %50'sinin kendisine ödenmesine yönelik 06/04/2010 tarihli gider pusulasının iptalini istediği anlaşılmaktadır.
Ücret karşılığı çeviri yapılması konusunda Noter ile tercüman arasındaki ilişki özel hukuk ilişkisi olup, her ne kadar çeviri ücretinin ödenmesinde Noterler Birliği'nin dava konusu Genelgesi uygulanmış ise de, Noter tarafından, kamu gücü kullanılarak tesis edilmiş bir idari işlem bulunduğundan söz edilemeyeceğinden, gider pusulasına yönelik uyuşmazlığın adli yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Dava konusu Türkiye Noterler Birliğinin 21/01/2010 gün ve 7 numaralı Genelgesi'nin iptali istemi yönünden anılan Genelge'nin İPTALİNE,
2. 06/04/2010 tarihli gider pusulasının iptali istemi yönünden uyuşmazlık adli yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiğinden davanın bu kısmının GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
3. Karar düzeltme masrafları idare üzerinde bırakılarak, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davalı idareye iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
31/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi