12. Hukuk Dairesi 2016/557 E. , 2016/5252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından 12 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu lehtarın, icra mahkemesine başvurusunda, takibe konu senetlerdeki ciro imzalarına ve borca itiraz ederek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın kabulü ile İİK"nun 170/3. maddesi gereğince takibin borçlu yönünden durdurulmasına, asıl alacağın %20"si oranında tazminatın ve %10 oranında para cezasının alacaklıdan alınarak borçluya verilmesine karar verildiği görülmektedir.
İİK"nun 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re"sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, mahkemece diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK"nun 170/a maddesi uyarınca re"sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir.
6102 Sayılı TTK"nun 776/1-e maddesi gereğince; bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur. Lehtar, gerçek veya tüzel kişi olarak bonoda gösterilmez ise dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK"nun 776/1-e maddesinde öngörülen koşulları taşımayan bu belge nedeniyle borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması mümkün değildir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, lehtarın ünvanının eksik olarak bonoda ifade edilmesi ve lehtarın hükmi şahsiyetinin bulunduğunun ciro şerhinden anlaşılması halinde, yukarıda açıklanan kuralın tamamlanmış olduğunun kabulü gerekir. Bu ilke, Hukuk Genel Kurulu"nun 14.03.2001 tarih ve 2001/11-199 esas, 2011/244 sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Somut olayda ise takip dayanağı bonoların lehtar hanesinde ...t” yazılı olduğu, ilk cironun ise “......” şeklinde olduğu görülmektedir. Bu durumda; takibe konu edilen senetlerin lehtar hanesinde yazılı olan firmanın gerçek ya da tüzel kişiliği olmadığından, senetlerin arkasına gerçek kişinin isminin yazılmasının, lehtar hanesindeki eksikliği giderdiği kabul edilemez. Takibe konu senetler, bono niteliği taşımadığından İİK"nun 170/3. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, takibin durdurulmasına karar verilmesi, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak, mahkemece, alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkının bulunmaması nedeniyle İİK"nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden ve bu maddede de tazminata ve para cezasına ilişkin düzenleme bulunmadığından, alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Elazığ 1. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 13/01/2015 tarih ve 2014/122 Esas, 2015/14 Karar sayılı kararının hüküm bölümünde yer alan ""tazminata ve para cezasına"" ilişkin 3. ve 4. paragrafların karar metninden tamamen çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK.nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.