MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-TCK’nun 158/1-f-son,52/2,62/1,53 mad. gereğince mahkumiyet
2-TCK"nun 204/1,62/1,53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında "24/02/2011" olarak yazılan suç tarihinin "24/02/2010" olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ...’un olay tarihinden önce şirketi münferit imza ile temsile yetkili hissedarlardan temyiz dışı sanık ..."ın düzenlediği vekaletnameye dayanarak temsilcisi olduğu şirketteki vekaleti 16.02.2010 tarihinde sona ermesine rağmen şirket adına Türkiye Garanti Bankasına müracaatla, şirket adına 21 adet çek karnesini teslim aldığı, bu çek karnesinden iki adedini sahte olarak tanzim edip daha önceden de aralarında ticari ilişki bulunan katılan şirketten alınan temizlik malzemelerinin bedeline karşılık olmak üzere bu şirket adına şirket çalışanına verdiği, bu şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda:
Suça konu 2 adet çek hesabı sahibi olan "... Şirketi"nin müdürü olan temyiz dışı sanık ... tarafından şirketi tek başına temsil görevi devam ederken ...Noterleği"nin 22/10/2009 tarih ... yevmiye nolu vekaletnamesiyle şahsı adına değil temsilcisi olduğu şirket adına sanığın vekil tayin etmiş olması ve bu vekaletname dolayısıyla şirket yetkililerince sanığın azledilmediği, suç tarihi olan 24/02/2010 tarihi itibariyle sanığın keşideci şirketin vekili olduğunun sabit olması, şirket yetkilisi temyiz dışı sanık ...’ın vekaletname düzenlendikten sonra şirket müdürlüğünden ayrılmış olmasının "... Şirketi" adına düzenlenmiş olan bu vekaletnameyi hükümsüz kılmayacağı, katılan şirket tarafından icra ve haciz işleminin yapıldığının anlaşılması karşısında; unsurları itibariyle oluşmayan resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre de:
a-) İddianamede sanığın "Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" suçunu işlediği iddia edilerek sanığın TCK.nun 158/1-h maddesi gereğince cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış olduğu halde mahkemece sanık hakkında TCK.nun 158/1-f-son maddesinin uygulanması ihtimaline binaen sanığın ek savunması alınmadan 5237 sayılı TCK.nun 158/1-f-son maddesi uygulanmak suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması, bu şekilde, 5271 sayılı CMK nın 226/1 maddesine muhalefet edilmesi,
b-) 5237 sayılı Türk Ceza Yasasında gün para cezası sistemi kabul edildiğinden TCK.nın 158/1-f.maddesi uygulanırken öncelikle adli para cezasına esas teşkil edecek tam gün sayısının belirlenmesi, bir gün karşılığı tayin olunacak miktarla çarpılarak bulunacak miktarın elde edilen haksız menfaatin 2 katından az olması halinde iki katına çıkartılması, buna göre belirlenen gün para cezası üzerinde arttırım ve indirim nedenleri uygulanıp sonuç cezanın tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, temel ceza doğrudan elde edilen haksız menfaat miktarının iki katı esas alınıp sair uygulamaların bu miktar üzerinden yapılması suretiyle infazda tereddüt doğuracak şekilde ve sanık aleyhine olacak biçimde adli para cezasına hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.