Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2020/2264
Karar No: 2021/75
Karar Tarihi: 07.01.2021

Danıştay 2. Daire 2020/2264 Esas 2021/75 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2264
Karar No : 2021/75

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü (…)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davalı İdare bünyesinde Makine İkmal ve Tesisler Daire Başkanlığı Elektrik ve Pompa İstasyonları Şube Müdürlüğünde, vekaleten şube müdürü olarak görev yapan davacının, vekaletinin kaldırılarak Projeler Daire Başkanlığında görevlendirilmesine ilişkin ... günlü, … sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
.... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:..., K:... sayılı kararıyla; vekaleten görevlendirme uygulamasında; boş bir kadroya asaleten atama yapılmayıp, görevin, vekaleten atanan memura yaptırıldığı, böylece İdarenin aslen atamada takdir yetkisini kullanıncaya kadar hizmeti sürdürmüş olduğu, bu tür vekaleten atama ile boş kadro doldurulmadığından, vekaleten atanan personel açısından aslen atamadaki gibi sonuçlar doğmadığı, bu nedenle de İdarenin vekaleten atamada geniş bir takdir yetkisine sahip olduğunun kabulü gerektiği, davacının kazanılmış haklarının korunduğu ve statüsünün değişmediği hususu da göz önüne alındığında, İdarenin takdir yetkisi kapsamında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacının anılan karara karşı yapmış olduğu temyiz başvurusu, Danıştay Beşinci Dairesinin 13/05/2016 günlü, E:2016/2247, K:2016/3018 sayılı kararıyla reddedilerek İdare Mahkemesi kararı onanmıştır.
Karar düzeltme aşamasında Danıştay İkinci Dairesince verilen 08/12/2016 günlü, E:2016/14674, K:2016/5653 sayılı kararla; davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesinin verdiği onama kararı kaldırılarak; davacının, vekaleten yürüttüğü Şube Müdürlüğü görevinde başarısızlığı ya da yetersizliği ortaya konulmaksızın, herhangi bir geçerli neden gösterilmeden görevden alınmasında ve Projeler Daire Başkanlığı emrine mühendis olarak atanmasında sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararı bozulmuş ise de; İdare Mahkemesince, bozma kararına uyulmayarak ilk kararında ısrar edilmiştir.
Israr kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/04/2019 günlü, E:2018/128, K:2019/1467 sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasa'nın 86. maddesi uyarınca idareye tanınan vekaleten görevlendirme yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılması gerektiğinin açık olduğu, davacının vekaleten yürütmüş olduğu görevden alınmasını gerektirir bir disiplin cezasının bulunmadığı, vekaleten görev yaptığı süre içinde görevinde başarısız olduğu veya verimli olamadığının açık ve somut bir şekilde ortaya konulamadığı, ayrıca yerine de asaleten değil, yine vekaleten atama yapıldığı hususu da dikkate alındığında, dava konusu işlemin tesisinde takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılmadığı, dolayısıyla, davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine; bozma kararına uyularak .... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı temyize konu kararla, dava konusu işlemin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihinden (28/03/2012) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek tesis edildiği, vekaleten atamanın kazanılmış hak olmadığı, İdarenin bu tür görevlendirmelerde geniş bir takdir yetkisine sahip olduğu, hüküm fıkrasında dava tarihinin yanlış yazıldığı ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Kararın usul ve yasaya uygun olduğu, dava tarihinin yanlış yazılmasının bir maddi hata olduğu, davalı İdarenin temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 24/06/2020 günlü, E:2020/2996, K:2020/2690 sayılı gönderme kararıyla Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
İncelenen uyuşmazlıkta; İdare Mahkemesi tarafından, bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihinden (28/03/2012) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiş ise de; dava açma tarihinin 17/12/2014 olduğu, hüküm fıkrasına sehven yanlış yazıldığı anlaşılmaktadır.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasının "2- Davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının, dava açma tarihi olan 17/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, ... " şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. .... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın iptale ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan kararın hüküm fıkrasında yer alan "2- Davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının, dava açma tarihinden (28/03/2012) tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" ilişkin kısmının, 2577 sayılı Kanun'un 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca "2- Davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının, dava açma tarihi olan 17/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, ... " şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı İdare üzerinde bırakılmasına,
5. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi