19. Ceza Dairesi 2015/2551 E. , 2015/1264 K.
"İçtihat Metni"Silahla tehdit suçundan dolayı 4 yıl 12 ay 22 gün hapis cezasına hükümlü ...’in, bu cezasını... Açık Ceza İnfaz Kurumunda infaz ettiği sırada, başka bir olay nedeniyle 18/07/2014 tarihinde Geyve Cumhuriyet Savcısı ... tarafından ifadesi alındığı esnada, Cumhuriyet savcısına hitaben “sen görürsün, kendini yaktın, ülke kimlere kalmış, siz adam değilsiniz, savcısınız, taraflısınız” şeklinde sarf ettiği sözler sebebiyle, 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 44/2-j maddesinde belirtilen, “kurum görevlilerine hakaret veya tehditte bulunmak” eylemini işlediği gerekçesiyle 10 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 23/07/2014 tarihli ve 2014/242 sayılı kararına yönelik şikayetin reddi ile disiplin cezasının onaylanmasına dair ... İnfaz Hakimliğinin 08/08/2014 tarihli ve 2014/1191 esas, 2014/1224 sayılı kararına karşı yapılan itirazın keza reddine ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin 15/08/2014 tarihli ve 2014/1116 değişik iş sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığının 22.01.2015 gün ve 5280 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.02.2015 gün ve KYB. 2015/37801 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, hükümlünün başka bir olay sebebiyle Cumhuriyet savcısı tarafından ifadesinin alındığı esnada, Cumhuriyet savcısına yönelik sözlerinden dolayı 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 44/2-j maddesi uyarınca hakkında disiplin cezası uygulanmış ise de, Cumhuriyet savcısının ceza infaz kurumu personeli olmadığı, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 18 ve devamı maddelerinde kurum personelinin kimlerden oluşacağının belirtildiği, hükümlünün kurum dışında, kurum personeli olmayan kamu görevlisine karşı gerçekleştirdiği eyleminin ceza kanunu hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği,
Ayrıca benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 31/08/2006 tarihli ve 2006/10881 esas, 2006/09823 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5275 sayılı Kanun’un 48/3-a maddesi 1. cümlesinde yer alan “hücreye koyma cezasının infazına, infaz hâkiminin onayı ile başlanır.” şeklindeki düzenlemenin kesinleşmiş hücre cezaları için geçerli olduğu, anılan Kanun’un 52. maddesi yollamasıyla disiplin cezalarına karşı şikâyet ve itiraz durumunda 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanacağı, Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen hücreye koyma cezasının kesinleşmesinden sonra, infazı için infaz hâkimliğine onaya sunulacağı, 4675 sayılı Kanun’un 6/3. maddesinde yer alan, “İnfaz hakimi, inceleme sonunda şikayeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, hükümlü hakkındaki hücreye koyma cezasının onaylanmasına bu aşamada karar verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın bu yönlerden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile bunun dışında kalan ve ceza hükmü içeren özel ceza yasalarıyla verilen ceza ve güvenlik tedbirlerinin uygulanmasındaki temel ilke ve amaçlar ile infaz şekilleri, infazın ertelenmesi, infazla ilgili kararlar, denetimli serbestlik, kamuya yararlı bir işte çalıştırma, koşullu salıverme, seçenekli yaptırımların uygulanması, tutuklama kararının yerine getirilmesi, özel infaz hükümleri, mükerrirlere özgü infaz rejimi gibi cezaların infazına ilişkin usul ve esasları düzenleyen, temel bir yasa olup, ceza hükmü içeren yasalar uyarınca verilen ceza ve güvenlik tedbirlerinin uygulama usul ve esaslarını düzenleyen ve içerisinde ceza hükmü içeren bir düzenlemenin de yer almadığı temel yasa niteliğindeki bu yasa özel ceza yasası olarak değerlendirilemez.
Yargıtay Dairelerinin süregelen uygulamalarında; infaz edilmekte olan cezaya ilişkin ortaya çıkan infaz sorunlarına ilişkin ihtilafların kanun yolu incelemeleri, infazı yapılan hükümde uygulanan ceza normunun temyiz incelemesini yapan Daireler tarafından yapılmıştır. 5275 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra da; Yargıtay 11. C.D.’nin 20/11/2013 gün ve 2013/20450 esas, 2013/17234 karar sayılı, Yargıtay 1. C.D.’nin 27/01/2014 gün ve 2014/693-234 E.K. sayılı, Yargıtay 8.C.D.’nin 17/03/2014 gün ve 2014/915-6613 E.K. sayılı ve 10/02/2014 gün ve 2014/913-2593 E.K. sayılı, Yargıtay l0.C.D.’nin 17/02/2014 gün ve 2014/904-1059 E.K. sayılı ve 04/03/2013 gün 2012/28685 esas, 2013/2014 karar sayılı, Yargıtay 4.C.D.’nin 16/01/2014 gün ve 2012/36844 esas 2014/992 karar sayılı, Yargıtay 15.C.D.’nin 24/02/2014 gün ve 2014/2207-3249 E.K. sayılı kararlarda olduğu üzere, 5275 sayılı Yasanın infaz sırasında uygulaması ile ilgili ortaya çıkan hususlar yönünden verilen kararlara ilişkin kanun yolu incelemeleri Yargıtay’ın ilgili suça bakmakla görevli Dairesince yapılmakta, aynı şekilde anılan yasanın 111 ve devamı maddelerinde yer alan tutuklama kararının yerine getirilmesi, tutukluların hakları ve kısıtlayıcı önlemlerle ilişkin yerel mahkemelerce verilen ve temyize konu olmayan kararlar yönünden olağanüstü kanun yoluna başvuruları da yargılama konusunu oluşturan suça bakmakta olan ceza Dairelerince karara bağlanmaktadır.
Bu uygulamanın aksi düşünülecek olursa, Yargıtay’ın ceza dairelerinin tamamının bakmakta olduğu her türlü suç ve kabahatin infazı ile ilgili tüm hukuka aykırılıkların çözümünün Dairemizce yapılması sonucu doğacaktır ki bu da Yargıtay Kanunundaki iş bölümüne ilişkin hükümlere aykırılık teşkil edecektir.
Yargıtay Kanunu"nun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayanarak Yargıtay Büyük Genel Kurulunca hazırlanan işbölümüne göre, Dairemizin görevi özel ceza yasalarından veya Kabahatler Kanunu"ndan doğan ve başka bir dairenin görev alanına girmeyen suç ve kabahatlere ilişkin temyiz incelemesi görevinden ibaret olup, Kanun Yararına Bozma talebinin konusu olan dosyanın yapılan incelemesinde;
Kanun yararına bozma talebinin, hükümlü ... hakkında silahla tehdit suçundan hükmedilen 4 yıl 12 ay 22 gün hapis cezasının infazı sırasında, 5275 sayılı Kanunun 44/2-j maddesi uyarınca karar verilen on gün süreyle hücreye koyma cezasının kaldırılmasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; hükümlü hakkında hükmolunan ceza, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenen silahla tehdit suçuna ilişkin olup, bu cezanın infaz sırasında uygulanan ve temel yasa özellikleri taşıyan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun, özel ceza yasası kapsamında değerlendirilemeyeceği cihetle, Kanun Yararına Bozma istemine konu hükmün konusuna ve Yargıtay Kanununun değişik 14.fıkrası ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu"nun 19.01.2015 ve 2015/8 sayılı kararına göre, işin incelenmesi Yargıtay Yüksek 4. Ceza Dairesinin görevine dahil olduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın anılan daireye sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 07.05.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.