
Esas No: 2019/2016
Karar No: 2021/6
Karar Tarihi: 13.01.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2016 Esas 2021/6 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2016
Karar No : 2021/6
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 08/02/2019 tarih ve E:2016/1434, K:2019/819 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili sınırları dahilinde ve davacı uhdesinde bulunan S:... sayılı II (a) grubu (kalker) maden işletme ruhsatlı saha ile ilgili olarak 2011, 2012 ve 2013 yılına ait eksik beyanda bulunulduğu belirtilen devlet hakkı farkının ödenmesinin istenilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olan 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin ayrı ayrı ilan edilen II (a) Grubu Madenlerde Devlet Hakkı Hesaplamalarında Esas Alınacak Ocak Başı Satış Fiyatlarının İstanbul iline yönelik kısımlarının ve Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin 86. maddesinin 6. fıkrası, 7. fıkrasının (a) bendi ve 34. fıkrasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 08/02/2019 tarih ve E:2016/1434, K:2019/819 sayılı kararıyla;
İstanbul ili sınırları dahilinde ve davacı uhdesinde bulunan S:... sayılı II (a) grubu (kalker) maden işletme ruhsatlı saha ile ilgili olarak, Bakanlık Heyeti tarafından mahallinde yapılan tetkikte 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin devlet hakkının eksik ödendiğinin tespit edildiği; 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 10. maddesinde yer alan; "Beyanlardaki hata ve noksanlıklar, idarenin tespiti ve sorumluların uyarılmasından itibaren iki ay içerisinde düzeltilir...." hükmü uyarınca davalı idarece, davacı şirketten 2011 yılı satış bilgi formunun 6 TL üzerinden, 2012 satış bilgi formunun 7 TL üzerinden, 2013 yılı sayış bilgi formunun ise 8 TL üzerinden düzenlenerek, eksik ödendiği tespit edilen ve tablo olarak işleme eklenen devlet hakkı tutarlarının yatırılması ve yatırıldığına ilişkin makbuzlarının Genel Müdürlüğe verilmesi gerektiğine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin tesis edildiği;
Devlet Hakkının, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 3. maddesinde, maden istihracı ile sağlanacak gelirden devlet payına düşen kısım olarak; 06/11/2010 tarih ve 27751 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin 4. maddesinin (j) bendinde de, maden istihracından sağlanan gelirden ve/veya üretim yapılmayan ruhsat sahalarından proje beyanı üzerinden alınan devlet payına düşen kısım olarak tanımlandığı;
3213 sayılı Kanun'un "Madenler" başlıklı 2. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, madenin, yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticari değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde olarak tanımlandığı ve madenlerin gruplandırıldığı maddede kalsit, dolomit, kalker, granit, andezit, bazalt gibi kayaçlardan agrega, mıcır veya öğütülerek kullanılacak kayaçların II (a) Grubu olarak belirlendiği;
Aynı Kanun'un "Devlet hakkı" başlıklı 14. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde de, "(Değişik fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/8.mad.) Devlet hakkı, ocaktan çıkarılan madenin ocak başındaki fiyatından alınır.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/8.mad.) Üretilen madenin hammadde olarak kullanılması veya satılması halinde, aynı pazar ortamında madenin işletmelerdeki tüvenan olarak ocak başı satışında uygulanan fiyat, ocak başı satış fiyatıdır. Bu fiyat emsallerinden az olamaz. Emsal fiyatının tespitinde bu maddenin üçüncü fıkrası esas alınır.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/8.mad.) Tüvenan madenin, herhangi bir zenginleştirme işlemine tabi tutulduktan veya bir prosesten geçirildikten sonra satış fiyatının oluştuğu durumlarda, ocak başı satış fiyatı, madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak oluşan fiyattır.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/8.mad.) Devlet hakkı;
a) I. Grup ve II. Grup (a) bendi madenler ile mıcır, kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddelerinde ocak başı satış fiyatı boyutlandırılmış ve/veya yıkanmış olarak satılan fiyatı olup, bu madenlerden % 4,
......
oranında alınır.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/8.mad.) Ruhsat sahibi tarafından beyan edilen ocak başı satış fiyatı Bakanlık tarafından denetlenir ve eksik beyanlar tamamlattırılır. ..." hükmüne yer verildiği;
Dava konusu Yönetmelik maddeleri yönünden;
06/10/2010 tarih ve 27751 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin 21/09/2017 tarih ve 30187 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Maden Yönetmeliği ile ilga edildiği görülmekle birlikte, gerek anılan Yönetmeliğin davacı hakkında tesis edilen bireysel işleme dayanak olması gerekse de 21/09/2017 tarihli Yönetmeliğin dava konusu hükümlere benzer hükümler ihtiva etmesi nedeniyle işin esası incelenerek karar verilmesi gerektiği;
Kanun ve Yönetmelik maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden, gerek Maden Kanunu'nun "Devlet hakkı" başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasında gerekse de Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin davaya konu 86. maddesinin 6. fıkrasında, tüvenan madenin ocak başı satış fiyatının tespitine ilişkin aynı düzenlemenin yer aldığı;
Ayrıca; Maden Kanunu'nun "Devlet hakkı" başlıklı 14. maddesinin 4. fıkrasında II (a) grubu madenlerle ilgili ise devlet hakkının % 4 oranında alınacağının düzenlendiği, Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin davaya konu 86. maddesinin 7. fıkrasının (a) bendinde de aynı düzenlemeye yer verildiği;
Öte yandan, Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin davaya konu 86. maddesinin 34. fıkrası yönünden ise, yukarıda yer verilen Kanun ve Yönetmelik hükümlerinden, ruhsat sahibi tarafından beyan edilen ocak başı satış fiyatının Bakanlık tarafından denetlenebileceği ve bunun sonucunda eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde bunun tamamlattırılacağı açık olduğundan bu düzenlemede de hukuka aykırılık bulunmadığı;
Bu haliyle, Yönetmeliğin dava konusu edilen 86. maddesinin 6. fıkrası, 7. fıkrasının (a) bendi ve 34. fıkrasında, Maden Kanunu’na aykırı bir düzenleme yapılmadığından, hukuka aykırılık görülmediği;
2011, 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin ayrı ayrı ilan edilen II (a) Grubu Madenlerde Devlet Hakkı Hesaplamalarında Esas Alınacak Ocak Başı Satış Fiyatlarının İstanbul iline yönelik kısımları yönünden;
Yukarıda yer verilen Kanun ve Yönetmelik hükümlerinden, ruhsat sahibi tarafından beyan edilen ocak başı satış fiyatının Bakanlık tarafından denetlenebileceği ve bunun sonucunda eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde bunun tamamlattırılacağı açık olduğundan, devlet hakkına ilişkin olarak ortaya çıkabilecek aksaklıkları ve tutarsızlıkları önlemek, beyanlar arasında birliği sağlayarak devlet hakkı kayıplarının önüne geçmek amacıyla davalı idarenin dayanaklarını ortaya koymak suretiyle emsal fiyat tespiti yapma konusunda yetkili olduğunda kuşku bulunmadığı;
Nitekim bu durumun, 6592 sayılı Kanun ile Maden Kanunu'nun 14. maddesinde yapılan değişiklikle, "Madenlerden alınan Devlet hakkına esas olan emsal ocak başı satış fiyatı, bölgeler de dikkate alınarak her madene ait ayrı ayrı ve uygulandığı yıl için belirlenerek Genel Müdürlükçe ilan edilir." denilmek suretiyle yasal temele de kavuşturulduğu;
Ayrıca, mevzuatta devlet hakkının, ocaktan çıkarılan tüvenan madenin ocak başındaki fiyatından alınması genel kural olarak belirlenmiş olmakla birlikte, I. Grup ve II. Grup (a) bendi madenler ile mıcır, kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddeleri için, devlet hakkının hesaplanmasına esas ocak başı satış fiyatının, bu madenlerin tüvenan olarak satılması sonucu oluşan fiyatı değil, bunların boyutlandırılmış ve/veya yıkanmış olarak satılması sonucu oluşan fiyat olduğu düzenlemesine yer verilmek suretiyle genel kuraldan ayrı bir düzenlemeye gidildiği;
Davalı idarece, II (a) Grubu Madenlerde Devlet Hakkı Hesaplamalarında Esas Alınacak Ocak Başı Satış Fiyatlarının İstanbul ilinde İstanbul Ticaret Odasından alınan görüş ile geçmiş yıllara ilişkin ocak başı satış fiyatları dikkate alınarak, 2011 yılı için 6 TL, 2012 yılı için 7 TL, 2013 yılı için 8 TL olarak belirlendiği;
Bu durumda, 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin ayrı ayrı ilan edilen II (a) Grubu Madenlerde Devlet Hakkı Hesaplamalarında Esas Alınacak Ocak Başı Satış Fiyatlarının İstanbul iline yönelik kısmında hukuka aykırılık görülmediği;
2011, 2012 ve 2013 yılına ait eksik beyanda bulunulduğu belirtilen devlet hakkı farkının ödenmesinin istenilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlem yönünden;
II (a) Grubu Madenlerde Devlet Hakkı Hesaplamalarında Esas Alınacak Ocak Başı Satış Fiyatının İstanbul ilinde 2011 yılı için 6 TL, 2012 yılı için 7 TL, 2013 yılı için 8 TL olarak belirlenmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden, söz konusu tutarlar üzerinden davacı şirketten devlet hakkı alınmasında ve eksik ödendiği tespit edilen tutarların istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı;
Öte yandan davacı tarafından, 2012 yılı için devlet hakkı tahakkuk ettirilmesinin hukuka aykırı olduğunun ileri sürüldüğü;
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin "Madenin işletmeye alınması" başlıklı 30. maddesinde; beklenmeyen haller ve mücbir sebepler dışında süresi içinde işletmeye alınmayan veya projesinde belirtilen yıllık üretim miktarının %10’unun altında üretim yapılan ruhsat sahalarından, çalışılmayan her yıl için, projede belirtilen üretim miktarının %10’u üzerinden Devlet hakkı alınacağı düzenlemesinin yer aldığı;
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketin, 2012 yılında projede beyan edilen yıllık üretim miktarının %10'unun altında üretim yaptığı hususunda tereddüt bulunmadığından, projede belirtilen üretim miktarının %10'u üzerinden Devlet hakkı alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı;
Nitekim, Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin "Madenin işletmeye alınması" başlıklı 30. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Beklenmeyen haller ve mücbir sebepler dışında süresi içinde işletmeye alınmayan veya projesinde belirtilen yıllık üretim miktarının %10’unun altında üretim yapılan ruhsat sahalarından, çalışılmayan her yıl için, projede belirtilen üretim miktarının %10’u üzerinden Devlet hakkı alınır." cümlesinin iptali istemiyle açılan davada, Dairelerinin 17/12/2014 tarih ve E:2010/9899, K:2014/10418 sayılı kararı ile davanın bu kısmının reddine karar verildiği ve anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/05/2018 tarih ve E:2015/2333, K:2018/2123 sayılı kararı ile onandığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, idarece emsal ocak başı satış fiyatının tespitine yönelik süreçte, cevherin işlenip işlenmemesine göre herhangi bir ayrım yapılmadığı, maden işletme sahasındaki madenin zenginleştirilmiş cevher olarak değil, tüvenan maden olarak satıldığı, davalı idarece çıkarılan madenin nitendirilmesinde hata yapıldığı; ilan edilen ocak başı emsal satış fiyatının işletmelerin giderleri ve rekabet koşulları dikkate alınmaksızın belirlendiği, tüvenan cevheri ile mıcır madeninin aynı taban fiyata tabi tutulduğu ve tüvenan cevher satmış olmalarına rağmen mıcır satmış gibi devlet hakkının hesaplanarak dava konusu bireysel işlemin tesis edildiği; 2012 yılına ilişkin olarak devlet hakkı tahakkuk ettirilmesinin hukuka aykırı olduğu; öte yandan idarenin emsal fiyat belirleme yetkisi 2015 yılında yapılan Kanun değişikliği ile getirildiğinden, dava konusu edilen yıllara ilişkin olarak idarenin emsal fiyat belirleme yetkisinin bulunmadığı belirtilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : 2011 yılına ilişkin olarak ocak başı satış fiyatının tespitine ilişkin İstanbul Ticaret Odası tarafından davalı idareye sunulmuş herhangi bir görüş dosyada bulunmamaktadır.
Davalı idarece, II (a) Grubu Madenlerde Devlet Hakkı Hesaplamalarında Esas Alınacak Ocak Başı Satış Fiyatları İstanbul ilinde 2011 yılı için 6 TL olarak tespit edilmiştir.
Bu haliyle gerekli araştırma ve inceleme yapılmaksızın, dayanaklarını ortaya koymaksızın, 2011 yılına ilişkin İstanbul iline yönelik olarak belirlenen Ocak Başı Satış Fiyatlarında ve buna dayalı olarak eksik ödenen devlet hakkı tutarlarının ödenmesinin istenilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin 2011 yılına ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığından, Daire kararının bu kısımlarının bozulması, diğer kısımlarının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 08/02/2019 tarih ve E:2016/1434, K:2019/819 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 13/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
