
Esas No: 2019/1602
Karar No: 2021/74
Karar Tarihi: 14.01.2021
Danıştay 13. Daire 2019/1602 Esas 2021/74 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/1602
Karar No:2021/74
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol İnşaat Nakliye ve Turizm Maden Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete 326.222,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarihli ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce, Dairemizin 14/12/2017 tarih ve E:2014/1992, K:2017/3868 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundan 16/01/2012 tarihli denetimde alınan numunenin ulusal marker seviyesinin geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı olduğunun akredite laboratuvar analizi sonucunda düzenlenen raporla tespit edildiği, aynı fiil nedeniyle daha önce de … tarihli ve … sayılı Kurul kararıyla idarî para cezası uygulandığı dikkate alınarak, aynı fiilin iki takvim yılı içerisinde tekrar işlenmiş olduğu gerekçesiyle ceza miktarının iki kat olarak uygulanması suretiyle 326.222,00-TL idarî para cezası verildiği, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca tekerrür nedeniyle para cezası miktarının iki kat olarak uygulanabilmesi için, fiilin işlendiği tarihten itibaren iki takvim yılı geçmeden aynı kişi tarafından tekrar işlenmesi gerektiği ve tekerrüre esas alınması gereken tarihin, cezaî işlemin uygulandığı tarih değil, fiilin işlendiği tarih olduğu, bu durumda, tekerrüre esas alınan fiilin 23/09/2009 tarihinde işlenmiş olması sebebiyle, bu tarihten itibaren iki takvim yılının geçmesinden sonra, 16/01/2012 tarihinde işlenen fiil nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından, uyuşmazlık konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı; diğer taraftan davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundan alınan numunenin ulusal marker seviyesinin geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı olduğunun akredite laboratuvar analizi sonucunda düzenlenen raporla tespit edilmesi üzerine, Kurul'un … tarihli ve … sayılı kararı ile davacı şirketten yazılı savunma alınmasına karar verildiği, bu kararın, Denetim Dairesi Başkanlığı'nın … tarihli ve … sayılı yazısı ekinde davacı şirketin bilinen adresine tebligata çıkarıldığı, tebliğ mazbatasında, davacı şirket yetkilisinin iş yerinde bulunmadığı veya tebligatı alacak durumda olmadığı yolunda herhangi bir kayıt düşülmeden, tebliğ evrakının iş yeri sorumlusu … imzasına tebliğ edildiğinin belirtildiği, bunun üzerine, yasal süre içinde savunma yapılmadığı belirtilerek dava konusu işlemin tesis edildiği, bu durumda, dava konusu Kurul kararı alınmadan önce usûlüne uygun şekilde savunma isteme yazısının tebliğ edilmesi gerektiği ve davalı idarece yukarıda belirtildiği şekilde tebligat işlemlerinin yaptırılmamasının savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlık konusu Kurul kararında bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tebliğ mazbatasında tebligatı almaya yetkili şirket temsilcisinin bulunmadığına veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda bulunduğuna ilişkin şerh konulmaksızın şirket çalışanına yapılan tebligatın usûlüne uygun olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 4628 sayılı Kanun’un 16. maddesi uyarınca her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olması nedeniyle söz konusu davada harç ödemekle yükümlü tutulmasının yasal olarak mümkün olmadığı, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu ve temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Davalı idare harçtan muaf olduğundan, toplam …-TL temyiz harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
