MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
-KARAR-

Davacı vekili; davacının annesi, babası ve kardeşinin içinde bulundukları araca davalıların maliki, işleteni ve sürücüsü oldukları aracın çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazasında vefat ettiklerini, davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, manevi olarak büyük bir yıkım yaşadığını ileri sürerek fazlaya ve diğer konulara ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davacının dava konusu kaza sebebiyle kaybetmiş bulunduğu annesi için 75.000,00 TL, babası için 75.000,00 TL, kardeşi için 75.000,00 TL olmak üzere toplam 225.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar; usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamışlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının annesini kaybetmesi nedeniyle 25.000,00 TL, babasını kaybetmesi nedeniyle 25.000,00 TL, kardeşini kaybetmesi nedeniyle
15.000,00 TL olmak üzere toplam 65.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olayın meydana geliş şekli, davalı sürücünün kusur durumu, davacının annesi, babası ve kardeşini aynı anda kaybetmiş olmasına göre davacının annesinin, babasının ve kardeşinin ölümü nedeniyle ayrı ayrı takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.