12. Ceza Dairesi 2014/10493 E. , 2015/6579 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, ... Yüksek Kurulu"nun 12/02/1983 gün, 14675 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen ... ilçesi, ... mahallesi, ... caddesi, 306 ada, 3 parselde bulunan ... Han"ının 4 numaralı bölümünde mevcut orijinal merdiven korkuluklarının kaldırılıp, tarihi eser tamir tekniğine aykırı olacak şekilde demir putrellerin özensiz şekilde yerleştirilmesi suretiyle müdahalede bulunulduğundan bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, taşınmaza ilişkin tapu kaydı incelendiğinde, beyanlar hanesine 26/05/1988 tarihinde “eski eserdir”, 11/03/2003 tarihinde ise “2. gurup korunması gerekli kültür varlığıdır” ibaresinin şerh düşüldüğü, bu tarihlerden sonra sanık yararına, bu şerhleri görebileceği bir tarih olan 02/08/2006 tarihinde intifa hakkı tesis edildiği, sanığın dosya kapsamında mevcut savunması da dikkate alındığında, suça konu taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı niteliğinde olduğunu bildiği, anlaşılmakla birlikte;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan uygulamanın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda, keşifte görevlendirilen inşaat mühendisi bilirkişisinden, suça konu uygulamanın tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığı, niteliği ve yapıda geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar meydana getirip getirmediği hususunda ek rapor alınıp, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün tespiti durumunda, sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun"un 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında olduğunun belirlenip, ayrıca taşınmazın olduğu yerde suç tarihi itibariyle Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İlçe Belediye Başkanlığı veya İl Özel İdaresi bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu"nun bulunmadığının anlaşılması halinde 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi veya ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında olsa bile, taşınmazın olduğu yerde, suç tarihi itibariyle, sorumluluk alanı dava konusu yeri kapsayan Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu"nun bulunduğunun anlaşılması halinde 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, 6498 sayılı kanun ile, tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının 2863 sayılı Kanuna göre muhataplarına tebliğ veya ilan edilmiş olması gerektiği, bu kararların tebliğ veya ilana ilişkin dosyada bilgi veya belge bulunmadığı gibi müşteki kurum tarafından bu hususta herhangi bir talep, bilgi ve belgenin de sunulmaması gerekçe gösterilerek, sanığın beraatine dair yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.