9. Hukuk Dairesi 2020/602 E. , 2020/3205 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan T.C. ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının 20.03.2008-28.08.2013 tarihleri arasında davalı T.C. ....Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü"ne bağlı olarak ancak taşeron firmalar nezdinde bahçıvan ve temizlik görevlisi olarak, en son 1.140,00 TL ücret ile çalıştığını, iş akdinin diğer davalı ... tarafından haksız olarak feshedildiğini, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunu, davacının kadrolu çalışan diğer işçilere nazaran ücretinde 1.000,00 TL"yi aşkın fark olduğunu ve bu nedenle ücret farkı alacağını talep ettiğini, çalışma süresince yıllık izinlerini kullanamadığını, davacının fazla çalışma yapmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, yine asgari geçim indirimi alacaklarının hiç ödenmediğini, dini ve milli bayramlarda çalıştığını ve karşılığının ödenmediğini iddia ederek; davalılar arasındaki muvazaalı işlemin tespitine, davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren T.C. ..."nın işçisi sayılmasına, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, fark ücret alacağı ve asgari geçim indirimi alacaklarının faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... özetle; davacının 15.01.2013-28.08.2013 tarihleri arasında, asgari geçim indirimi (73,40 TL) hariç 1.064,88 TL net ücretle çalıştığını, diğer davalı ile aralarında asıl işveren- alt işveren ilişkisi bulunmadığını, iddiaların asılsız olduğunu, davacının 1 yıllık çalışma süresini doldurmaması nedeniyle yıllık ücretli izin alacağına da hak kazanmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı T.C. Kadıköy Belediyesi özetle, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davalı idarede davacının kaydı bulunmadığını, davacının kendi isteğiyle işten ayrılmak istediğini, davacının ihaleyi alan şirketler nezdinde çalıştığını, davacının fazla mesai taleplerinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne dair verilen karar tarafların temyizi üzerine, Dairemizce özetle ve sonuç olarak;
“1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta; davacı dava dilekçesinde asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini iddia etmiştir. Dosyada mübrez davacıya ait ücret bordroları ve banka kayıtlarının incelenmesinde, 2013 yılının Nisan ayı hariç diğer aylarına ait ücret bordrolarında asgari geçim indirimlerinin tahakkuk ettirildiği ve bordro tutarlarının bankaya aynen yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla asgari geçim indirimi alacağında, 2013 yılına kadar hesap yapılması yerinde isede, 2013 yılı açısından sadece nisan ayına ait asgari geçim indiriminin hesaplanması gerekirken, 2013 yılının tüm ayları açısından hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edilmesi hatalıdır.
3-Davacı dava dilekçesinde talep ettiği alacaklar açısından 3 defa ıslah talebinde bulunarak her bir ıslah dilekçesinde farklı bir alacağını ıslah etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 176/2. maddesine göre, aynı davada sadece bir kez ıslah yoluna başvurulabilir. Davacı bu hakkını, 26/02/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı talepleri açısından kullanmıştır. Bu nedenle, davacı tarafından yapılan ilk ıslaha değer verilip sonraki ıslah taleplerinin dikkate alınmaması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
4-3 numaralı bentteki bozma gerekçesi doğrultusunda, fazla mesai, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarında, sadece dava dilekçesi ile istenen miktarların hüküm altına alınması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı ve davalılardan T.C. ... vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davada birden fazla davalı bulunduğu ve davalılar hükmedilen alacak kalemleri ile harç ve yargılama giderlerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları halde, hüküm altına alınan harç ve yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesi gerekirken, hükümde, infazda tereddüte yol açacak şekilde hangi davalı olduğu açıklanmadan sadece “davalıdan” denilerek hüküm kurulması ve kıdem tazminatında fesih tarihinin açıkça yazılmaması hatalı olup bozma sebebi ise de; bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK.nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, kıdem tazminatına ilişkin 1 numaralı bendinin çıkartılarak yerine;
“1-Hesaplanan 8.028,33TL net kıdem tazminatının iş sözleşmesinin fesih tarihi olan 28.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte
davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” bendinin yazılmasına,
Hüküm fıkrasının, 7 ve 8 numaralı bentlerindeki “davalıdan” sözcüklerinin çıkartılarak yerlerine ayrı ayrı “davalılardan müştereken ve müteselsilen” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’ nun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/8 K. sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.