12. Hukuk Dairesi 2019/4158 E. , 2019/5463 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayet eden borçlu taşınmazın değerinin çok altında bir bedelle ihale edildiğini, satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu, satış kararının özensiz hazırlandığını, satış ilanında KDV oranının yanlış gösterildiğini, ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince şikayetçi ihalenin usulüne uygun yapılmadığını, kıymet takdir raporu ve satış ilanının şehir dışında olduğu bir zaman eşine tebliğ edildiğini, kendisine bizzat tebliğ edilmeyen tebligatın usulsüz olduğunu beyan etmiş ise de, eşi ile arasında boşanma veya ceza davası olmadığını beyan etmesi üzerine tebligat yapılan eş ile şikayetçi arasında husumet tespit edilemediğinden eşe yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunun kabulü ile ihalenin feshini gerektiren başka bir usulsüzlük tespit edilemediğinden şikayetçinin ihalenin feshi talebinin reddine ve şikayet eden borçlu aleyhine ihale bedelinin %10"u oranında para cezasına hükmedildiği, hükme yönelik olarak şikayet eden borçlu asil tarafından istinaf süre tutum dilekçesi verildiği, Bölge Adliye Mahkemesi’nce HMK"nın 355. maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun re"sen nazara alınabileceği, somut olayda şikayetçi borçlu vekili tarafından gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmadığı, bu itibarla incelemenin kamu düzeniyle sınırlı olmak üzere yapıldığı, İİK"nın 129. maddesi uyarınca ihale bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin yüzde ellisi ile paraya çevirme ve paraların paylaştırma masraflarını karşıladığı, ihale tutanağının usulüne uygun düzenlendiği, re"sen yapılan incelemede feshi gerektiren bir olguya rastlanmadığı, dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği, kararın borçlu vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Yargılamada borçlunun kendisini vekil ile temsil ettirdiği, İlk derece mahkemesi kararının borçlu asile 06.07.2017 tarihinde tefhim edildiği, borçlu asilin yasal süre içinde istinaf süre tutum dilekçesi verdiği, gerekçeli kararın ise yine borçlu asile tebliğ edildiği, borçlu vekiline gerekçeli kararın tebliğ edilmediği, borçlu vekilinin temyiz dilekçesinde gerekçeli kararın vekil olarak tarafına tebliğ edilmediğini, bu nedenle gerekçeli istinaf
dilekçesi sunulamamış ise de istinaf talebinin şikayet dilekçesindeki iddiaları kapsadığını açıklayarak ve şikayet sebeplerini tekrar ederek temyiz başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Borçlunun şikayete konu ettiği, istinaf ve temyiz sebebi olarak ileri sürdüğü hususların ilk derece mahkemesince de incelendiği gibi satış ilanın şikayet eden borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü diğer hususlar ise satışa hazırlık işlemi olup, satış ilanı tebliğinden itibaren İİK"nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede şikayet yoluyla ileri sürülmemesi nedeniyle daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshinin istenemeyeceği, kamu düzenine ilişkin re"sen incelenen hususlarda da bir aykırılığın bulunmadığı, borçlunun temyiz dilekçesindeki itirazlarının isabetli olmadığı anlaşılmakla sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 370. maddesi uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 44,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 03/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.